ABD hala mafya, Türkiye bağımsız aktör
Ünlü Amerikan entelektüeli Noam Chomsky, Obama iktidarındaki Washington’nun dış politikasında önemli değişimler varsaymaya ve ümit etmeye karşı uyarıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-11-04 18:52:00
Londra’da Doğulu ve Afrikalı çalışmalar Okulu(SOAS)’nca organize edilen iki ders boyunca,Chomsky ikinci dünya savaşından itibaren Amerika Birleşik Devletlerinin dış politikası ile ilgili doktrininden sayısız örnek aktardı.
Dünya çapında uygar insanlar eski başkan George W.Bush’un geri çekilmesiyle rahat bir nefes aldığını belirten Chomsky “Ancak Obama ofisine geldiği anda, Condolezza Rice Onun, Bush’un ikinci dönem politikalarını takip edeceğini tahmin etti ve bu durum farklı bir hitap tarzı dışında olan en iyi şeydi” dedi.
Chomsky, "Ortadoğu enerji kaynaklarını kontrol edebilirsek, dünyayı kontrol edebiliriz” geleneksel anlayışında önemli bir temel değişimin olmadığını vurguladı.
Amerika'nın küresel egemenliği dönemi boyunca dış politikasının ana doktrinini “mafya ilkesi” olarak adlandırdığını belirtekn Chomsky ”Bu mafya “başarılı meydan okumaya”ya tolerans göstermez, çok tehlikelidir, bu yüzden diğerlerinin bu itaatsizliğin bir seçenek olmadığını anlaması için sağlanmalıdır. Çünkü Amerika, Washington’nun “başarılı meydan okumasını “yayılan bulaşıcı bir virüs olarak görüyor” şeklinde konuştu.
İRAN
ABD'nin İran politikasını eleştiren Chomsky, Amerika Birleşik Devletleri'nin Tahran tarafından yapılan “Washington’dan bağımsız düşünme virüsünden” korktuğunu ve bu nedenle 1953 İran meclis demokrasisini devirmek için hareket ettiğini aktardı.
Chomsky şöyle devam etti: "1953’deki amaç İran kaynaklarının kontrolünü tutmaktı. Fakat, 1979’da “(İranlı) virüs” tekrar ortaya çıktı. Amerika ilk olarak askeri bir darbeyi finanse etme arayışına girdi. Bu olmayınca Saddam Hüseyin‘in acımasız İran işgalini desteklemeye başladı.
Amerika’nın, İran işkencesi aralıksız devam etti ve hâla yaptırımlarla ve başka şekillerle oluyor."
NÜKLEER SALDIRI
Chomsky, ana akım medya tarafından ortaya atılan "Gelecekte nükleer silahlı İran’ın halihazırda nükleer silahlı olan İsrail” ile çatışacağı fikriyle de alay etti.
Chomsky; “İran’ın nükleer ya da değil bir missileme saldırı yapma şansı, bir asteroidin dünyayı vurması ihtimalindedir. Şüphesiz iktidar din adamlarının fanatik bir ölüm ve İran’ ın aniden kül olmasını görmek istemezse” dedi.
Chomsky'e göre İsrail’deki Amerikan misilleme silahlarının varlığı, İran‘a düzenlenecek olası bir saldırının kanıtıdır ve bu her zaman gösterildiği gibi kendini savunma için değil:
“Sistem, İran saldırısına karşı bir savunma olarak reklam ediliyor. Fakat.. Amerika’nın ele geçirme sistemi, işe yararsa –Amerika’nın ya da İsrail’in İran’a saldırısına karşı bir İran misillemesini önlemektir. Bu İran caydırıcılığını ortadan kaldırmak içindir."
IRAK
Chomsky, Amerikan sakinlerinin Irak ve İran savaşları sırasında ve sonrasında bile eski Irak başkanı Saddam Hüseyin’e olan desteklerini hatırlattı:
“Saddam’la aşk macerası Irak-İran savaşından sonra da bitmedi. 1989 Irak nükleer mühendisleri Amerika Birleşik Devletleri'ne davet edildi. Sonra da George Bush'un emriyle, ileri silah eğitimi aldılar.”
Bu destek, Saddam’ın kendi halkına zulüm ederken sürdü. Ancak Saddam, Amerika lehine ters düşerek 1990’da Washington’nun yakın mütefiği Kuveyt’i istila edince destek sona erdi.
1990’da Saddam meydan okudu ya da daha muhtemel olan, emirleri yanlış anladı ve hemen en iyi arkadaş Hitler reenkarnasyonuna kaydı.
Sonra Irak halkı Amerika yaptırım destekli “soykırım” ‘a maruz kaldı.
Bazı yanlış bahaneler ve yalanlar(asıl suç) altında başlatılan Amerika önderliğindeki 2003 Irak işgaline rağmen, bazı işgal eleştirmenleri, Obama dahil bunu sadece bir “hata” ya da stratejik bir gaf olarak gördüğünü” açıkladı.
Bu muhtemelen Alman genel kurmayın Stalingrad’dan sonra Hitler’e dediği gibidir. Bunda ilkeli hiçbir şey yok. Stratejik bir gaf değildir, büyük bir suçtur.
Amerikan askeri, istediği kadar Iraklı isyancıyı istediği gibi öldürebilir fakat sokaktaki zararsız protestoculara ateş açmak daha zordur” fikrini tartıştı.
Fakat, Irak’tan çekilmesini ilan etme baskısı altında olmasına rağmen Amerika Birleşik Devletleri ülkede uzun süre varlığını sürdürme arayışlarına devam ediyor.
Obama emrinde Bağdat’ta mega elçi olarak Amerika güçlenecektir.
OPTİMİZİM
Chomsky; ‘Batı’daki halk baskısının ‘Batılı’ hükümetlerin saldırılarından kıvranan insanlara olumlu bir değişiklik getirebileceğini vurguladı:
“Vietnam savaşı başkaldırısı ile Irak savaşı başkaldırısı arasında bir çok fark var, fakat insanlar; ilk başta Vietnam savaşına başkaldırı olmadığını unutma eğiliminde.
Chomsky:”Irak savaşında, resmi olarak belirtilmeden önce uluslararası kitle protestosu vardı ve bunun bir etkisi oldu" diyen Chomsky, "Amerika Vietnam’da kullanılan taktikleri kullanamadı. B52s tarafından doygun bombalama yoktu. Bu nedenle kimyasal savaş olmadı(Irak savaşında var) bu oldukça korkunçtur, fakat daha kötü olabilirdi. Ve,Bush hükümeti savaş amacından adım adım vazgeçmek zorunda” diye ekledi.
Chomsky; "Yapmak istemediği seçimlere izin vermeli: bu Irak aleyhtarı protestocular için bir zafer. İsyancıları öldürebilirler ama sokaklardaki yüzlerce binlerce insanla uğraşamazlar. Elleri iç kısıtlamalarla bağlı. Savaş emellerini eninde sonunda terk etmeliler -en azından resmi olarak-" dedi.
Kasım 2007 kadar bir sürede, Amerika Birleşik Devletleri'nin hâla “kuvvetlerin anlaşma durumunun” Amerikan askeri gücünün belirsiz varlığına ve Amerikan yatırımcılarının Irak kaynaklarına ulaşması imtiyazına izin verme yönünde ısrar ettiklerini vurgulayan Chomsky, “Bu yüzden, evet protestocular bir şeyler yapabilir. Protestolar ve dikkat çekme olmadığı zaman, güçler haddini aşar, tıpkı Kamboçya ve Kuzey Louse’da olduğu gibi” diye ekledi.
TÜRKİYE
Türkiye’nin isterse bölgede önemli bir bağımsız aktör olabileceğini belirten Chomsky; “Türkiye bazı iç kararlar almak zorunda; yüzünü Batı’ya çeviriyor mu ve Avrupa Birliği'ne kabul edilmek için çaba harcıyor mu ya da gerçeklerle yüzleşip Avrupalıların onları hiçbir zaman Birliğe almayacak kadar ırkçı oldukları gerçeğinin farkına mı varıyor?” dedi.
Chomsky, Avrupalılar ‘ın“ Türklerin Avrupa Birliği'ne girmesi için aşması gereken bariyeri yükseltme heveside olduklarına dikkat çekti.
Fakat Chomsky, Türkiyenin 2003 Martında halkının fikrini dikkate aldığında ve Irak işgalinde Amerika yanlısı olmaktan vazgeçtiğinde bağımsız bir aktör olduğunu da sözlerine ekledi:
"Türkiye işgal karşıtı halk ezici çoğunluğunun isteğini dikkate aldı.
Fakat “yeni Avrupa” Irak savaşına şiddetle itiraz eden ve Bush’u desteklemeyi tercih eden halkın görüşünü reddeden İtalya’nın Berlusconi ve İspanya Aznar önderliğindedir.
Bu anlamda Türkiye, Amerika’nın çileden çıkardığı savaşta yer alan diğer devletlerden daha demokratiktir.
Türkiye bugün Amerika-İsrail askeri harekatında olmayı reddederek de bağımsız bir rol oynuyor."
KORKU FAKTÖRÜ
Chomsky; Batılı ülkelerin “Thucydides maxim” (diledikleri kadar güç kullanabileceklerini ve olmak zorunda oldukları kadar zayıf olabileceklerini)’i kullanmalarına rağmen, insanların “korku faktörüyle” savrulduğunu açıkladı.
NATO
Chomsky; Obama’nın NATO’yu kullanarak, Bush’un Afgan savaşını kızıştırdığını kaydetti:
"NATO, Amerika Birleşik Devletleri’nin enerji kaynakları üzerindeki kontrolünü sağlamlaştıran etken olarak görülüyor.
Fakat Amerika Avrupa’yı kontrol altında tutmak için de NATO’yu kullanıyor.
Geçmiş dünya savaşlarının başından beri Batılı Avrupa’nın bağımsız bir yön seçmesi gerektiği anlaşılmıştır. NATO kısmen bu ciddi tehdidi kaldırma niyetindeydi."
ORTADOĞU PETROLÜ
Chomsky; Ortadoğu petrol rezervlerinin “muazzam bir güç kaynağı”, “dünya tarihinin en büyük maddi ödüllerinden biri olduğunu“ ve dünyadaki en önemli stratejik alan olduğunun anlaşıldığını belirtti:
"Ortadoğu petrollerinin kontrolü Amerika’ya “Dünyanın gerçek kontrolünü kazanmayı” sağlayacak.
Bu durum Amerika’nın Orta Doğu’da sıkı ve acımasız bir rejimi ,blok demokrasi ve gelişmeyi desteklemesi” demektir."
SOMALİ
Chomsky Somalili korsan sorununun aslını ele aldı:
“Korsanlık kötü, fakat nerden çıkmıştır?"
Chomsky; korsanlığın başlıca nedenlerinden birinin Avrupa ülkelerinin ve diğerlerinin Somali karasularına zehirli atık atarak tahrip etmesi, -muhtemelen nükleer atık- ve ayrıca aşırı avlanma” yüzünden olduğunu öne sürdü:
“Somali’deki balıkçılar ne yapıyor? Korsan oluyorlar ve hepsi bu durumu yaratmaktan değil korsan olmaktan üzgün,
SON VİDEO HABER
Haber Ara