Çiçek'in planı askerî yargıyı bitirdi
Albay Dursun Çiçek'in hazırladığı kirli tezgah, medya ve yargı üzerine kurulu. Albay Çiçek'in üç sayfalık planından 'dost medya' ve 'askerî yargıyı' devreden çıkarınca ortada eylem kalmıyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-30 08:07:00
Önce Albay'ın planında yazanlara bakalım: "Askerî suç kapsamında yapılacak ışık evler baskınlarında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda; silah, mühimmat, plan vb. materyal bulunması sağlanarak, FG Grubu 'silahlı terör örgütü' Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü (FSTÖ) kapsamına aldırılacak ve soruşturmaları askerî yargı kapsamında yürüttürülecektir. İhbara dayalı ev baskınları yaptırılarak, buralarda silah ve mühimmatın yanı sıra FG'ciler ile irtibat kurulması istenen oluşumlara (Yahudilik, CIA, Mossad, Moon tarikatı, Humeyni, vb.) ait objelerin aynı ortamda bulunması sağlanacaktır." Yani masum insanların evlerine silah ve mühimmat bırakılıp ihbar edilecek, davası askerî yargıda görülüp terör örgütü kurulacak. Bu ifadeler gündeme geldiği zaman, askerî yargı Albay Çiçek'i çağırıp 'sen nasıl olur da bizi kirli planına alet edersin?' demesi gerekmiyor mu? TSK'nın demokrasi ve hukuka bağlılığının gereği bu değil mi? Ama bunlar olmamış. Bu belgeyi sızdıranı bulmak için karargahın 'emekçi subay ve astsubayları' sorgu üstüne sorgu geçirmiş. Üstelik bunlar İlker Başbuğ'un 'cadı avı yapacak değiliz' dediği günlerde yaşanmış.
İsimsiz subay o kadar çok ayrıntı veriyor ki, şu ifadeler sivil savcılara gelen mektupta yazıyor: "Bu olay anında hiçbir mahkeme kararı alınmamıştır. Hiçbir gözaltı gerçekleşmemiştir ve hiçbir ifadeye başvurulmamıştır. Albay Çiçek'in evinin aranma işlemi belgenin basında yer almasından beş gün sonra göstermelik bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Gn. Kurmay Askerî Savcı Yardımcısı As. Hak. Yzb. Volkan Şahin, aramaya ciddiyet kazandırmak için evde tam 5-6 saat vakit harçamış, hiçbir arama yapmamış ve bir şey bulmadan dönmüştür. Yavuz hırsız misali Sayın Askeri Savcımız, Bilgi Destek Daire Başkanlığı'na geldiğinde, 'Biz personelimizi böyle koruruz' diyerek tavrını açık bir şekilde ortaya koymuştur." Hatta evde arama yapan Yzb. Volkan Şahin'in eşi Üsteğmen Berrin Şahin, Albay Çiçek'in ve ilgili şubenin bilgisayarlarının 35 defa temizlenmesinde görev almış.
Bu dava basit bir dava değil. Burada bütün millet ve milletin seçtiği iktidar, mağdur durumda. Basit bir dava olsa 'reddihakim' talebi yeterli olabilirdi. Yasalara göre, adaleti tesis edecek olanların şüpheli ve mağdurla hiçbir ilişkisi bulunmamalı. Fakat, Çiçek albayın planındaki ifadeler ve sonrasında yaşananlar askerî yargıyı zan altında bırakıyor. Dolayısıyla bütün Türkiye, bu davada askerî yargıyı reddediyor.
Zaman
SON VİDEO HABER
Haber Ara