İslam’da modernleşme hakkında anıtsal bir eser
Bedri Gencer çok emek verdiği eserinde Tanzimat’tan bu yana birçok toplumsal sorunumuzun kökeninde yatan modernleşmenin İslam’la olan ilişkisini ele alıyor...
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-29 21:46:00
Fransızlar “gördüğün manzara durduğun yere göre değişir” der. “Modern” ve türevlerine dair çalışmalar, tam bu söze uygun düşüyor. Modernleşme ile ilgili sayısız çalışma, yazarın konuya hangi açıdan, hangi bilgi donanımıyla ve ne amaçla baktığıyla ilgili. Modernleşme, yaşam tarzı, düşünce şekli, siyaset etme kabiliyeti ve üretim-tüketim alışkanlıkları gibi temel konularda geleneksel yapıyı alt üst etmesi nedeniyle, dinsel ve geleneksel yapıyı çözen, değiştiren yeni bir “insani inşa”dır. Bu nedenle modernliğin kuşatıcılığı, en az dinlerinki kadar geniş ve kendi içinde tutarlıdır.
Modernleşme, dünyanın Batı’sından doğup diğer coğrafyalara yayıldıkça, bütün kadim dinler ve kültürler hatırı sayılır bir travma yaşamıştır. Şüphesiz ki modernleşmeden en çok etkilenen İslam dünyası, hassaten de Osmanlı Devleti olmuştur. Bugün yaşadığımız toplumsal sorunlarımızın hemen tamamı, Tanzimat ile başlayan modernleşme sürecini henüz hakkıyla kavrayamayışımızdan, tahlilini yapamayışımızdan kaynaklanmaktadır.
Mısır seferi bir milat sayılır
Bedri Gencer’in, 1839-1939 yılları arasında modernleşme hareketinin Osmanlı toplumuna etkisini araştırdığı çalışması, geçmişten günümüze devam eden sorunlarımıza ışık tutacak ipuçları taşımaktadır. Gencer, İslam dünyasının modernleşme ile sıcak temasını, haklı olarak Napolyon’un Mısır seferi ile başlatmaktadır. Çalışmaya hâkim olan güçlü teorik algılama ve ifade tarzı, okuyucu açısından ufuk açıcı niteliktedir. Bireysel örneklemelerden çok genelleyici yaklaşımlar, yüzyılı kavramamıza, kitapta yer almayan diğer konuların anlamlandırılmasına ışık tutmaktadır. Özellikle ulemanın üdeba, fıkhın sosyoloji ve nihayet dinin ideoloji ile yer değiştirmesi, birbirine dönüşmesi, toplumsal serüvenimiz ve değişimimiz açısından anahtar açıklamalar içermektedir. Özellikle, önceki on yıllarda yaşanan modernleşmenin somut sonuçlarını teşkil eden hukuk ve eğitim alanında 1900’lü yıllarda meydana gelen çaplı değişiklikler, Cumhuriyet’le birlikte yönetim şeklinden başlayarak diğer alanlara yayılan devrimler üzerinde de durulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü modernleşme, ne Batı’da ne de Doğu’da teorik ve düşünsel planda kalmış, her alanda somut değişiklikler getirmiştir. 1900-1939 arasındaki ülkemizdeki somut değişikliklerin, modernleşmenin sonuçları olarak çalışmada yer almamış olması, sonraki baskılarda ikmali mümkün bir eksikliktir.
Çalışmada, üç ayrı coğrafyanın temsilcileri olan Namık Kemal, Muhammed Abduh ve Cemaleddin Afgani’nin düşünceleri hakkında, derin analizler, ayrıntılı bilgiler ve yer yer mukayeseler yer almaktadır. Bu üç sembol üzerinden İslam dünyasının modernleşme haritası çıkarılmaktadır. Bunların yanında Ahmet Cevdet Paşa, Sava Paşa, Şekip Aslan, Tunuslu Hayrettin, Ali Suavi Ahmet Rıza gibi düşünürlere de yer verilmektedir. Sayın Gencer’in, Ziya Paşa, Ziya Gökalp, Celal Nuri, Abdullah Cevdet, Ahmet Şuayb, Gaspıralı İsmail, Baha Tevfik, Prens Sebahattin gibi düşünürlere diğerleri kadar yer vermemiş olmasını, çalışması açısından önemli bir eksiklik olarak görmesem de, diğer baskılarda bu açığı kapatacağını umuyorum.
Şerif Mardin Hoca’nın enfes takdim yazısı, aslında Sayın Gencer’in çalışmasının önem ve kıymetini, diğer çalışmalardan farkını anlatmaya yeterlidir.
Son zamanlarda akademik çevrelerden orijinal, tatmin edici, kapsamlı, mukayeseli eserler çıktığını söylemek zordur. Henüz ülkemizde yeterli bir çeviri kültürü dahi oluşmadığı da bir gerçektir. Sayın Gencer’in, çok emek verdiği belli olan kitabında yer alan düşüncelerine katılın ya da katılmayın, ama mutlaka okuyun. Zihin açıcı analizlerine, ayrıntıları yakalayan mukayeselerine, günümüzde yaşanan sorunların kökenine uzanan yolculuğa tanık olacak, alanında yazılmış orijinal bir çalışmadan faydalanacaksınız.
Kaynak: Star
SON VİDEO HABER
Haber Ara