Dolar

34,9525

Euro

36,6232

Altın

3.021,58

Bist

10.058,63

Arınç'a göre Filistin meselesinin çözümü

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "İsrail-Filistin ihtilafının merkezinde Kudüs meselesi yatmaktadır." dedi ve çözümü işaret etti.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-29 08:06:00

Arınç'a göre Filistin meselesinin çözümü
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "İsrail-Filistin ihtilafının merkezinde Kudüs meselesi yatmaktadır. Bu ihtilafın çözümü, Kudüs meselesinin barışçıl bir çözüme kavuşturulmasına bağlıdır" dedi.
Arınç, Rabat'ta Dışişleri ve Yardımlaşma Bakanlığında düzenlenen Uluslararası Kudüs Forumu'na katıldı.
Fas Dışişleri ve Yardımlaşma Bakanı Tayyib Fasi El Mihri, Mısır Dışişleri Bakanı Ahmed Ebul Geyt, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cevdet ve Senegal Dışişleri Bakanı ve İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Başkanı Maitre Niang'la birlikte katıldığı oturumda konuşan Arınç, "Türkiye, İsrail-Filistin ihtilafının iki devletli çözüm temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve yaşayabilir bir Filistin devletinin kurulmasıyla çözülmesini istiyor. Filistinli kardeşlerimizin on yıllardır özlemini çektikleri devletlerine kavuşmasını istiyoruz. Bu yönde elimizden gelen tüm katkıyı kararlılıkla sürdüreceğiz" diye konuştu.
Arınç, Türkiye'nin İsrail ile Filistin arasındaki barış müzakerelerinin yeniden başlatılması yönündeki tüm girişimleri desteklediğine de dikkati çekti.
Bülent Arınç, konuşmasında İsrailli yetkililere de seslenerek, "Barış sürecinin önündeki en büyük engeli teşkil eden Yahudi yerleşim faaliyetleri sonlandırılmalı, yolları, köyleri, aileleri bölen ve Filistin'de normal bir ekonomik hayatın oluşabilmesini engelleyen Batı Şeria'daki Filistinlilerin dolaşımı üzerindeki kısıtlamalar süratle kaldırılmalı; Ayırım Duvarı inşaatı durdurulmalıdır" dedi.
Filistinlilerin kendi aralarındaki bölünmüşlüğe son vermeleri gerektiğine de değinen Arınç, "Filistin halkına ve Filistin davasına zarar veren Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğün de artık sona erdirilmesi ve tüm Filistinlilerin birlik ve bütünlüklerinin sağlanması esastır. Bu yöndeki çabaların başarılı olması için elimizden geleni esirgememeliyiz" diye konuştu.
Bölgede adil ve kalıcı barışın ve de istikrarın tesis edilmesinin Türkiye'nin dış politikasındaki "öncelikli hedeflerden biri" olduğuna işaret eden Arınç, şunları kaydetti:
"Bizler, müzminleşmiş sorunların geride bırakıldığı, barış, güven ve huzurun, kalkınma ve refahın hakim olduğu bir Orta Doğu görmek istiyoruz. Türkiye bu yöndeki çok boyutlu, ön alıcı, yapıcı ve geleceğe dönük politikalarıyla hem yakın bölgede hem de daha geniş çevresinde güvenlik, istikrar ve refahın gelişimine ve böylece ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma sürecine katkı sağlamak için çaba göstermektedir."
Arınç, Orta Doğu'daki sorunlara üretilecek çözümlerde, "bütüncül ve diyaloğu ön plana çıkaran bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini" ifade ederek, "Gerçekten sonuç almak istiyorsak yaratıcı olmalıyız. Tarihten gerekli dersleri çıkarmakla beraber, geçmişe saplanmamalı, ortak geleceğimizi beraberce inşa etmeye odaklanmalıyız" diye konuştu.

ÇÖZÜM KARŞILIKLI ANLAYIŞ VE HOŞGÖRÜYE DAYANIR
Arınç, bu tür konularda halk nezdindeki duygusal boyutu göz ardı etmemenin, kışkırtıcı adımlardan kaçınmanın ve itidalli davranmanın önemine de dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Binyıllar boyunca farklı din, dil ve etnik kökenden halkların barış içinde bir arada yaşadığı Kudüs şehrinin bugün karşı karşıya bulunduğu olumsuz tablodan kurtulması sağlanmadan ne Orta Doğu'da ne de ötesinde gerçek anlamda huzur ve istikrar sağlanabilecektir. Üç büyük dinin en kutsal mekanlarının bu şehirde yer alması doğal olarak bu soruna diğer ihtilaflardan çok daha farklı ve çözümü zor bir boyut katmaktadır. Dolayısıyla, Kudüs sorununun çözümü siyasi iradeye bağlı olduğu ölçüde bölgede yaşayan halklar arasında geliştirilebilecek karşılıklı anlayış ve hoşgörü ortamına da dayanmaktadır."

İNSANLIĞA KARŞI DA BORCUMUZDUR
Arınç konuşmasında, İsrail'in 2008'in son günlerinde Gazze Şeridi'ne yönelik başlattığı ve 20 günden uzun süren operasyonun bölgede yol açtığı insanlık dramının, Türkiye'de "derin üzüntü"ye neden olduğuna da değindi.
Gazze'de yaşanan "insani trajedinin yaralarının halen sarılamadığı"nı hatırlatan Arınç, "Gazze halkının barınma ve eğitim gibi temel gereksinimlerinin karşılanabilmesi için yardımların bölgeye kesintisiz olarak ulaştırılması sağlanmalı ve neredeyse bir yıldır devam eden bu insanlık dramı artık sona erdirilmelidir. Bu trajediye seyirci kalınmaması sadece Filistinli kardeşlerimize değil, insanlığa karşı da borcumuzdur" diye konuştu.
Arınç, Türkiye'nin tüm dünyaya yansıyan Gazze trajedisi karşısında kayıtsız kalmadığına da değinerek, "Türkiye bu gelişmeler karşısında tepki göstermenin ötesine de giderek, krizin giderilmesine yönelik pro-aktif bir diplomasi yürütmüş ve tüm taraflarla yoğun bir temas trafiği içinde bulunmuştur. Bu çerçevede, heyetlerimiz ateşkes tesisi çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla mekik diplomasisi yürütmüşlerdir" dedi.

AA
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara