İsrail'in inadı kırılmalı
Arap basınında bugün İsrail'in inadı, Kudüs'ü ele geçiremeyeceği ve Bahreyn'in İsraille tüm ilişkileri yasaklayan yasa tasarısını kabul etmesi konuları gündeme geliyor.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-28 14:30:00
Arap basını bugün İsrail'in Amerika'nın himayesi altında daha da güçlü bir konuma geldiği, Goldstone raporunun tavsiyelerini yerine getirmediği, inadının ve reddinin kırılmasının tek yolunun Uluslararası Toplum'a boyun eğmesi olduğu ele alınıyor. Öte yandan bir ay içinde İsrail polisi ve Filistinliler arasında üç kere çatışmalar yaşandığı, İsrail'in Kudüs'ü tamamen kontrolü altına alamayacağı çünkü Filistin halkının Kudüs'ü ve mukaddesatını korumakta direneceğine işaret ediliyor. Son olarak Bahreyn parlamentosunun dün İsraille her türlü ilişkiyi yasaklayan ve bu yasağa uymayanların hapis ya da para cezasına çarptırılmasını öngören yasa tasarısını kabul etmesi gündemde yerini buluyor. Bahreyn parlamentosunun bu adımının İsraille normalleşmeyi kabul etmeyeceğinin göstergesi olarak geldiğine dikkat çekiliyor.
"İsrail'in reddinin kırılması gerekir"
BAE'den yayımlanan El-Beyan gazetesi bugünkü "İsrail'in reddinin kırılması gerekir" başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; İsrail'in Goldstone raporunun tavsiyelerine cevap vermemesi tahmin edilmiyor değildi. Netenyahu hükümetinin, Gazze saldırısı sırasında savaş suçları işlediği töhmetlerinin değerlendirilmesi için uluslararası gözetim altında özel bir soruşturma komisyonu oluşturmayı reddetmesi daha baştan belli bir sonuçtu. Zira İsrail bu raporun kendisine karşı taraflı ve önyargılı olduğunu iddia etti.
Bu nedenle de bu rapora karşı karalama ve kışkırtma kampanyası başlattı. Sanki tüm dünya batıl kendisi hak üzerine! Amerika'nın her zaman olduğu gibi raporu reddeden konumu da İsrail'in Washington'un kucağında güçlenmesini sağlıyor.
Gözleri boyamak için askerlerin Gazze'deki bazı uygulamaları üzerine ordu komutanlarının yaptıkları soruşturmaları toplamak gayesiyle profesyonel bir ekip oluşturuldu....Aynen bir kedinin önüne peynir atar gibi Uluslararası Toplum ve kurumları kabaca hafife alındı.
Uluslararası Toplum'un istediğini yapmak, oylamanın güvence altına alınması ve davanın BM Güvenlik Konseyi sorumluluğuna bırakılması öncelik verilmesi gereken noktalardır. Çünkü buraya ulaşılması cezaların ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin sınırlar içine girmesi gibi ihtimaller önünde kapıyı açacaktır. Bu yolda Amerikan vetosuyla karşılaşılsa bile rapor Siyonist varlığı daha önce benzeri görülmemiş bir kafese koymuş olacaktır.
En azından konsey İsrail'in reddini kırmış ve uluslararası gözetim altında soruşturmayı kabul etmesini sağlamış olacaktır. Bunun gibi mütevazı bir adım bile daha önce görülmemiş adımların ve durumların tesisini sağlayacak, İsrail'in hareket özgürlüğünü kısıtlayacaktır. Bİrçok ülkelerle -özellikle Avrupa- ilişkilerinde de sorunlar oluşturacaktır. Örneğin dışarıda bulundukları zaman askeri ve sivil sorumluları tutuklanma ve kovuşturma gibi ihtimallerle karşı karşıya kalacaktır.
İsrail Kudüs'ü ele geçiremeyecek
Mısır'dan yayımlanan El-Ehram gazetesi bugünkü "Kudüs kırmızı hat" başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; "bir ay içinde Aksa Mescidi sahası içinde ve Kudüs'teki Eski Kent sokaklarında İsrail polisi ve özel güçlerinin, Aksa Mescidini yıkmak isteyen aşırı Yahudilerden korumak gayesiyle mescidin içinde kalan onlarca murabıtı çıkarmak için Aksa'ya saldırı girişimleri sonucunda Filistinliler ve İsrail polisi arasında üçüncü kere çatışmalar görüldü. Eğer İsrail hala güçle Kudüs ve Aksa Mescidi'ni kontrol altına alabileceğini düşünüyor ve böyle olacağını sanıyorsa yanılıyor. Çünkü Kudüs aşılamaz kırmızı hattır. İşgal güçleri tarafından kontrol altına alınması için yürütülen savaş da başarısız olmaya ve yenilgiyle sonuçlanmaya mahkumdur.
Filistin halkı, güçleri ve ulusal iktidarı devletlerinin başkentini ve Aksa'nın mukaddesatını savunacak. Filistin halkı kutsal şehri için direnişi sürdürecek ve şehrin Yahudileştirilmesine, kontrol altına alınmasına ve ehlinin göç ettirilmesine karşı direnişinde kazanacak. Uluslararası Toplum ve özellikle Güvenlik Konseyi ve BM gibi kurumlarının acil olarak İsrail'in Kudüs şehri ve mukaddesatına karşı işlediği suçların durdurulması için müdahale etmesi gerekir.
Haramü'ş Şerif çevresinde görülen kışkırtıcı eylemler açıkça uluslararası sözleşmelerin ihlali anlamına geliyor. Aynı zamanda da bölgede gerilim ve şiddeti artırıyor.
Bahreyn İsraille kapıları kapattı
Londra'dan yayımlanan El-Kudsu'l Arabi gazetesi bugünkü "Bahreyn normalleşmeyi kabul etmiyor" başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; "Bahreyn parlamentosunun İsrail ile görüşme yapan şahısların cezalandırılması yasasını onaylaması, Amerika'nın baskılarına cevaben kraliyet ailesinin normalleşme yönünde teşviklerine cevaben ve aynı yönde çaba sarfeden diğer Körfez ülkeleriyle beraber yürüme adına geldi.
Bahreyn Parlamentosu, tartışıldığı esnada mecliste bazı milletvekilleri tarafından tepkiyle karşılanan bu yasayı onaylamasıyla sadece bağımsızlığını değil aynı zamanda ülkede ve İslam dünyasında toprakları işgal eden, Gazze ve Güney Lübnan'da silahsız masumlara karşı savaş suçu işleyim soykırım yapan bir devletle normalleşmeyi reddeden baskın akımla bir olduğunu ispatladı.
Bahreyn parlamentosunun Bahreynli vatandaşlardan İsrailli yetkililerle resmi görüşmeler yapanlara hapis ya da para cezası getiren bu yeni yasa tasarısı son zamanlarda hızı artan resmi normalleştirme yönelimlerinin cayrdırılması adına bir mesaj olmalıdır.
Evet Bahreyn parlamentosunun yetkileri sınırlı ve tasarılarının İngiltere Lordlar kamarası gibi kral tarafından atanan yüksek meclis tarafından onaylanması gerekir. Ancak bu tasarının ülkedeki halkın genel görüş yapısını yansıttığı da gerçektir. O yapı ki İsrail ile normalleşmeyi çoğunluk olarak reddetmektedir. Bahreynlileri birleştiren en büyük mesele Filistin meselesi, İsrail düşmanlığı ve direnişin desteklenmesidir, dediğimizde abartmış olmayız.
Bahreyn'in ve diğer Körfez ülkelerinin Kuveyt tecrübesinden faydalanmalarını temenni ediyoruz. Amerika'nın elinde özgürlüğüne kavuştuğu halde hükümeti halkın rağbetine saygı gösterdi ve Amerika'nın İsraille tüm normalleşme isteklerini reddetti.
Haber Ara