Belge tanığı subay: İfadeye hazırım
Ergenekon savcılarına Albay Çiçek imzalı irtica belgesinin orijinalini gönderdiği ileri sürülen subayın mektubunda "Tanık olarak çağırırsanız gelmeye de hazırım" dediği iddia edildi.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-26 09:14:00
'NASIL SIZDI ANLAYAMADIM'
İrticayla Mücadele Eylem Planı'na bakıldığında; her olayda olduğu gibi bu olayda da "cuntanın kendi bekası" için ülkenin tüm değerlerini paramparça etmeye çalıştığının görüldüğüne yer verilen mektupta, TSK'da psikolojik harekat birimlerinin kuruluş safhasından bu yana aktif bir şekilde görev alan ve 2009 yılı genel atamalarına kadar Genelkurmay Bilgi Destek Okul Komutanlığı'nda görev yapan bir binbaşının "Bu belgeyi biz hazırlamıştık, nasıl sızdı anlayamadım" dediği iddia ediliyor. İhbar mektubuna göre, İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın medyaya yansımasından sonra karargahda büyük bir telaş yaşandı. Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda görevli iki subay, Albay Dursun Çiçek'in şubesinde bilgi ve belge temizliği yaptı. Sivil savcılar olaya el koyunca da Albay Çiçek'in bilgisayarı, ilgili şubedeki bütün bilgisayarlar ve ilgili server (ana bilgisayar) dahil her şey alındı, alınan tüm bilgisayarların özel programlarla 35 kez geri getirilemeyecek şekilde gizlice silindi. Albay Çiçek'in ve şubesindeki bilgisayarları temizleyen personelin isimlerinin de verildiği ihbar mektubunda, Albay Çiçek'in evinin arama işleminin belgenin basında yer almasından 5 gün sonra göstermelik bir şekilde gerçekleştirildiği, aramaya ciddiyet kazandırılmak için evde 5-6 saat harcandığı ancak hiçbir şey aranmadan ve bulunmadan dönüldüğü ileri sürüldü. Askeri savcının Bilgi Destek Daire Başkanlığı'na geldiğinde "Biz personelimizi böyle koruruz" dediği iddia edildi.
TANIKLIK TALEBİ
İhbar mektubunu gönderen subayın son bölümde ise Ergenekon savcılarına şöyle dediği öne sürülüyor: "Sayın savcım, cunta şimdiye kadar 'kendi hukuku' dışında bir hukuk tanımadı. Şimdi sizin gibi adaleti tesis edecek ve gerçek hukukun üstünlüğünü ortaya koyacak 'cesur' savcılarımızın nefeslerini enselerinde hissedince yaptıkları kirli işlerin üzerini kapatmak için her türlü gayri ahlaki yola başvuruyorlar. Gerçeklerin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Sayın Savcım bu ülkenin insanları gayretlerinizi takdirle karşılamaktadır. Her türlü fedakârlığı ortaya koyarak çalıştığınızı biliyorlar. Sayın savcım tanık olarak çağırmanız durumunda da gelmeye hazırım."
'Klasörden gizlice aldım'
İHBAR mektubunu savcılığa gönderen subayın, Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu ileri sürülen belgenin orijinalini nasıl ele geçirdiğini ise mektupta şöyle anlattığı belirtiliyor. "Belge basında yer alır almaz erken davranarak söz konusu evrakın aslını gizlice dosyalandığı klasörden aldım. Belgenin aslının yerinde olmadığı anlaşılınca önce bir kriz yaşandı. Ancak daha sonra belgenin ele geçmesinden korkan bir cunta mensubu tarafından imha edildiği görüşü benimsendi." İstanbul Cumhuriyet Başsavcığı'nın 30 Eylül'de bu mektupla birlikte ulaşan belgeyi İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdiği ve 3 uzmandan oluşan heyetin incelenen ıslak imzanın Albay Dursun Çiçek'in eli ürünü olduğunu saptadığı ileri sürülmüştü.
15 personelin ifadesi alınacak
"İRTİCA ile Mücadele Eylem Planı" adlı belgenin ıslak imzalı orjinal halini Ergenekon savcılarına gönderdiği ileri sürülen muvazzaf subayın, ihbar mektubundaki iddialarla ilgili karargahta görevli 6 erin ifadelerine başvurulmak üzere çağırıldığı ortaya çıktı. Karargahta bazı evrakların yok edildiği iddialarıyla ilgili çağırılan erlerden sadece birinin ifade verdiği öğrenildi. Savcı Öz'ün önümüzdeki günlerde sözkonusu belgede imzası bulunan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in de birkaç gün içinde ifadesini alacağı belirtilirken, subay, astsubay, erbaş ve erlerden oluşan 15'e yakın ismin daha da tanıklığına başvuracağı öğrenildi. Tanıklık için çağırılan 6 erden terhis olan birinin geçen hafta "mektuptaki iddiaları doğrular nitelikte" ifade verdiği iddia edildi. Diğer 5 erin ise vatani görevlerinin sürdürdüğü kaydedildi. SABAH'a ulaşan bilgilere göre Savcı Öz, belgenin Taraf Gazetesi'nde ortaya çıktığı 12 Haziran 2009 ve Dursun Çiçek'in tutuklandığı 1 Temmuz 2009'da karargahta görev yapan subay, astsubay, uzman çavuş, erbaş ve erlerin ifadelerine başvuracak.
Kaynak: Sabah
SON VİDEO HABER
Haber Ara