Hudeybiye Anlaşmasıyla Kürt açılımının benzerliği
Müslümanlar ile Mekke müşrikleri arasında yapılan Hudeybiye Anlaşması bugün Türkiye'de uygulanan Kürt açılımıyla nasıl bir benzerlik taşıyor? İşte konuyla ilgili ilginç bir yazı...
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-24 13:50:00
Medine’nin önde gelenleri, Hudeybiye Barışı’nın Müslümanlar için ağır şartlar içerdiğini öne sürerek anlaşmaya karşı çıkmıştı. Ancak anlaşmanın Müslümanların lehine olduğu kısa bir süre sonra anlaşıldı. Belki Kürt Açılımı bir çoğu için Türkiye’nin aleyhine görünebilir ama…
Tarık TOROS yazdı...
Bir barış öyküsü
628 yılıydı...
Tam 1381 yıl önce...
Peygamberimiz Mekke'den Medine'ye göçeli 6 yıl olmuştu...
Mekkeli müşrikler üç savaşa, sayısız suikast girişimlerine ve türlü fitne, fesada rağmen Müslümanlığı yok edememişti... Ancak İslamiyet'in büyümesi ve başka kabilelere de yayılması için Mekkeliler'le barış şarttı...
O arada Medineliler, 6 yıldır uzak kalmanın hasretiyle Kabe'ye doğru yola çıktılar... Başlarında Hz. Muhammed vardı...
Savaş yapılması yasak aylardı... Müslümanlar Hudeybiye'ye ulaştığında, Peygamberimiz'in devesi burada çöktü, bütün gayretlere rağmen kalkmadı.
Mekkeliler telaşlandı... Onları asla Mekke'ye sokmayacaklarını, bunun savaş sebebi olduğunu bildirdiler...
Müslümanlar bir ağacın altında Hz. Muhammed'e biat etti...
Mekke, Amr oğlu Süheyl başkanlığında bir heyet gönderdi.
Meşhur Hudeybiye Barışı yapıldı...
Fakat şartlar, Müslümanlar için çok ağırdı...
Bazı maddeler adeta kabul edilemezdi... Özetle, bu sene Kabe'yi ziyaret etmeden dönecekler, Mekkeliler'den biri Müslümanlar'a sığınırsa, Müslüman bile olsa, geri verilecek; Müslümanlar'dan Mekkeliler'e sığınan olursa, geri istenmeyecekti.
Anlaşmayı Hz. Ali kaleme aldı...
Besmeleyle başladı... "Bu anlaşma, Muhammed Resulullah ile Kureyş elçisi Süheyl arasında yapılmıştır" diye yazınca Süheyl itiraz etti: "Senin peygamber olduğunu kabul etseydik, bu anlaşmaya gerek yoktu."
"Bu anlaşma Abdullah'ın oğlu Muhammed ile Kureyş elçisi Süheyl arasında yapılmıştır" diye düzeltildi...
Anlaşmanın yazılması henüz bitmişti ki, Süheyl'in oğlu Ebu Cendel, ayağında zincirlerle geldi... Babasının elinden yeni kurtulmuş, Mekke'den kaçıp Hz. Muhammed'e sığınmıştı...
Süheyl oğlunu istedi:
"Yoksa, anlaşmayı imzalamadan dönerim."
Zira anlaşma öyle emrediyordu... "Mekkeliler'den biri Müslümanlar'a sığınırsa, teslim edilecek"ti..
Ebu Cendel, müşrik babaya teslim edildi...
Büyük bir dram yaşanıyordu, Müslümanlar yıkılmıştı... Anlaşmanın mürekkebi kurumadan bunun ağırlığı kendini göstermişti...
Ve Hz. Ömer patladı:
"Sen Allah'ın Peygamberi değil misin? Bizim dinimiz hak değil mi? Neden bu zilleti kabul ediyoruz, neden?"
Kırgınlık o boyuttaydı ki; Hz. Muhammed, "Toplanın, dönüyoruz" çağrısını üç defa yapmak zorunda kalmıştı...
Hudeybiye, 10 yıllık bir anlaşmaydı...
Hz. Peygamber anlaşmaya hep bağlı kaldı.
Mekkeliler istemedikçe, hiçbir hükmünü tek taraflı kaldırmadı.
Anlaşmayı Mekkeliler bozdu...
Sonra...
Sonra, Mekke fethedildi...
Hudeybiye'nin üzerinden henüz iki yıl geçmişti...
Kaynak: Bugün
Haber Ara