Arslan ile Babasının arası bozulmuş!
Ergenekon ana davasında çapraz sorgusu yapılan Danıştay saldırısının tutuklu sanığı Alparslan Arslan'ın Babası ile arası bozulmuş.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-22 17:01:00
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasına 27 tutuklu sanıktan Hayrettin Ertekin, Sevgi Erenerol, Ümit Sayın, Mehmet Fikri Karadağ ve Ergün Poyraz katılmadı. Başka suçtan tutuklu sanıklar Sedat Peker ile Semih Tufan Gülaltay da duruşmaya gelmedi.
Danıştay saldırısının tutuklu sanığı Alparslan Arslan'ın çapraz sorgusunun üçüncü günü üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun sorularıyla başladı. Haşıloğlu, "Osman Yıldırım'a el bombasını vermek için randevu verdiğiniz yer sizin ikametinizin uzağında bir yer. Recep Özkan'ın evinin bulunduğu yere randevu vermişsiniz. Neden uzak bir yerde buluşmak istediniz?" diye sordu. Alparslan Arslan da adres verdiği yerin insan beynini hapsetmeyen, göğüs kafesinin daralmadığı bir yer olduğunu savunarak, "Ara sıra Recep Özkan'ın evine gider kafamı dinlerdim." dedi. Haşıloğlu'nun soruları üzerine Arslan, "Osman Yıldırım'ın, Recep Özkan'ın evini bildiğini sanmıyorum. Daha önceden oraya gittiği şeklinde bir bilgim yok. Kendisini ev arkadaşım Orhan Kadı'yı göndererek aldırttım." dedi. Osman Yıldırım ile Ataşehir'de başka bir evde buluşmadıklarını söyleyen Arslan, Recep Özkan ile üniversitedeki arkadaş grubu vasıtasıyla tanıştıklarını ifade etti.
Hakim Haşıloğlu, Danıştay saldırısından önceki üç günü yani 14-15 ve 16 Mayıs tarihlerinde yaptığı bazı telefon görüşmelerini soracağını söyledi. Bazı görüşmeleri hatırlamadığını belirten Arslan, saldırıdan bir gün önce Süleyman Esen ile neden görüştüğü şeklindeki soruya da, "Hal icabı. Aynı mekanı paylaşıp sohbet edebileceğim birisidir Süleyman." dedi.
Babası İdris Arslan adına bir SIM kart çıkarttığını hatırlamadığını belirten Arslan, Aykut Mete Şükre ile yaptığı görüşmenin de kendisinden aldığı silahlara ilişkin bir görüşme olabileceğini söyledi. Bundan sonra Haşıloğlu, Alparslan Arslan'ın anne ve babasına karşı neden öfke duyduğunu öğrenmeye yönelik sorular sordu. Haşıloğlu, "Kayıtlarda babanızla 5-6 yıl boyunca çok sık görüşmeler yaptığınız görülüyor. Daha sonradan bu irtibatınızla çelişen beyanlarınız oldu. Geçen duruşmalarda babanıza karşı ağır hakaretler içeren kelimeler kullandınız. Anne ve babanıza karşı öfkeniz ne zaman başladı?" diye sordu. Cezaevine girdikten sonra ilişkilerinin bozulduğunu ve o zaman öfke duymaya başladığını belirten Arslan, "Babalık müessesesi evladını hapsetmek değildir. Su bir yere kadar dolar, sonra taşar." diye konuştu.
Hakim Haşıloğlu'nun, olaydan sonra "Yavuz Birden'in ismini vermişsiniz. Kimdir bu kişi?" şeklindeki sorusuna Arslan, "Olaydan sonra gazeteciler bir şeyler yazacaktı ya ben de Yavuz ismini verdim. Hani Mustafa ismi Müslüman bir isim ya. Mustafa Birden'e uygun olsun diye uydurdum bu ismi. Doğu ismini versem olmazdı." diye konuştu.
Kendinizi akıl hastası gibi göstermeye çalıştığınız şeklinde rapor var. Ne diyorsunuz?" diye sordu. Arslan bu soruya, "Onu doktorlara sorun. Orada mecburen 10 gün yaşadım. Çok kötüydü." dedi. Arslan, daha sonra manevi problemler yaşamamak için uğraş içinde olduğunu söyledi.
Duruşmada Haşıloğlu'nun, Arslan'ı çapraz sorgulamasında Gizli Tanık 9'un beyanlarıyla ilgili soru sorması üzerine tutuklu sanıklardan Doğu Perinçek söz alarak "Gizli Tanık 9'un O.Y. olduğunu herkes biliyor. Hem sanık, hem tanık olamaz. Bu konuda bir ara kararınız mevcut. Lütfen toplanın ve bir karar verin." dedi. Haşıloğlu, "Gizli Tanık 9'un sizin aleyhinizde bir beyanı var mı?" diye sordu. Perinçek, "Hiç önemi yok. Türkiye aleyhine beyanı var. Danıştay kararı buraya hangi tertiplerle bağlandı?" diye sordu. Bunun üzerine Başkan Köksal Şengün, Perinçek'in iddiaları üzerine, "Asla böyle bir tertip yok. Bu kadar açık, net bir yargılama gördünüz mü?" diye tepki gösterdi. Perinçek ise, "Görmediğim için korkuyorum. Abdullah Öcalan'ı affetmek için kurulmuş bir mahkemedir bu." cevabını verdi.
Bu arada Perinçek'in avukatı Mehmet Cengiz, usul ile ilgili söz istedi. Köksal Şengün, önce usulü tartışmaya açmayacağını söyledi. Ancak sonra söz verdi. Cengiz, "Şu anda yapılan sorgu değil, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama yok sayılıyor. Bu soruların tamamı orada soruldu. Türkiye'nin tek yargıçları siz misiniz?" diye sordu. Bu sözlere tepki gösteren Şengün, "Burada irtibat var mı? Örgütle bağlantısı var mı?, yok mu? Bunların sorulması çok doğal. Hukuku biz de sizin kadar çok iyi biliyoruz. Bunu avukat olarak nasıl söylersiniz. Aklımın köşesinden geçse burada bir saniye bile durmam." dedi. Sedat Sami Haşıloğlu, sorularına devam ederek Gizli Tanık 9'un Ümraniye ve Üsküdar'daki buluşmalarda Veli Küçük ve Muzaffer Tekin'den bahsettiğini, bunu hatırlayıp hatırlamadığını sordu. Arslan ise bilmediğini ve yorgun olduğunu söyledi.
(CİHAN)
SON VİDEO HABER
Haber Ara