Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Erdoğan: Vicdanlar Nasıl Rıza Gösterir

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "(Üç, beş tane oy toplayacağım) diyerek annelerin o canım yüreklerinin yanmasına nasıl bu vicdanlar rıza gösterebilir? Siyasetçi koltuğunu koruyacak diye gencecik delikanlıların kanının akmasına seyirci kalmak nasıl bir ruh halinin, nasıl bir şizofreninin, nasıl bir paranoyanın tezahürüdür?" dedi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-21 16:52:00

 Erdoğan: Vicdanlar Nasıl Rıza Gösterir

Başbakan Erdoğan, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinin 2009–2010 Eğitim–Öğretim Yılı ve Fen-Edebiyat Fakültesi ile rektörlük binalarının açılış törenine katıldı. Türkiye'nin tüm bölgelerinde yaşayan insanların geçmişte çok acılar çektiğini vurgulayan Erdoğan, AK Parti hükümetinin bölgelerdeki gelişmeyi sağlamak için 7 yılda önemli adımlar attığını dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Nice anneler telefonlarının başında oğullarının ölüm haberini aldı ve adeta Ağrı Dağı gibi oldukları yere yığılıp kaldılar. Nice babalar acılarını içlerine akıtmak durumunda kaldılar. Nice masum yavrular babasız kaldılar, yetim kaldılar, geleceksiz kaldılar. Bu tabloya biz daha ne kadar bakacağız? Bu tabloyla daha ne kadar yaşayacağız? Bu acılara daha ne kadar tahammül edilebilir? Allah aşkına; kan, gözyaşı, acı, feryat siyasetin malzemesi olabilir mi? Siyasi çıkarların aracı olabilir mi? Siyasi ikbal için bir vesile kılınabilir mi? 'Üç, beş tane oy toplayacağım' diyerek annelerin o canım yüreklerinin yanmasına nasıl bu vicdanlar rıza gösterebilir? Siyasetçi koltuğunu koruyacak diye gencecik delikanlıların kanının akmasına seyirci kalmak nasıl bir ruh halinin, nasıl bir şizofreninin, nasıl bir paranoyanın tezahürüdür?"

Türk halkının; yaklaşık 3 aydır Milli Birlik Sürecini takip ettiğini, "Demokratik Açılım" sürecini konuştuğunu anlatan Erdoğan, sanatçılardan, düşünürlerden, yazarlardan, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden son derece olumlu yankılar aldıklarını ifade etti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türkiye yeni döneme hazırlanıyor. Yeni ve aydınlık yarınlara hazırlanıyor. Bu; milli birliğimizin, beraberliğimizin, kardeşlik ruhumuzun inanıyorum ki yarınlarımızı aydınlattığı bir süreç olacaktır.

Biz inanıyoruz ki her türlü sorunun çözüm yeri şüphesiz ki siyasettir, TBMM'dir, demokrasidir. Ancak bu diyalog ve tartışma ortamından rahatsız olanlar, kapılarını, gönüllerini, kulaklarını kapatanlar da var. Diyalog ve tartışma olmadan demokrasi olabilir mi? Çok sesliliği kabullenmeden, farklılığa tahammül etmeden demokrasi olabilir mi veya demokrat olunabilir mi? Türkiye 30 yıl boyunca enerjisini acaba bu meselelere harcamasaydı acaba bugün nerede olurdu? Terör ocakları söndürmeseydi, Türkiye'nin kaynakları terörle mücadelede kullanılmasaydı Türkiye bugün nerelerde olurdu? Ağrı bugün nerelerde olurdu? Bakın şunu unutmayın bugün Güneydoğu ve Doğu eğer bu bölgelere yatırımcı gelmiyorsa terörden dolayı gelmiyor. Yerli yatırımcı da küresel sermaye de bunun için gelmiyor. Kimse bunun için bahane aramasın."

Kaynak : Anadolu Ajansı

Haber Ara