"Toplumsal Dönüşüme Dergilerin Etkisi"
Vuslat dergisinin, "Toplumsal Dönüşüme Dergilerin Etkisi" başlığıyla yapılan birçok aydının katıldığı sempozyumunda "Neden ve Nasıl Bir Dergi?" sorusuna cevap arandı.
16 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-20 11:16:00
18 Ekim Pazar günü Bayrampaşa Kültür Merkezi'nde Vuslat dergisinin 100. sayısı nedeniyle "Toplumsal Dönüşüme Dergilerin Etkisi" başlıklı bir sempozyum düzenlendi. İki bölüm halinde yapılan sempozyuma yayını süren kimi İslami dergilerin temsilcileri de katıldı.
Vuslat dergisinin 100. sayısına ulaşması sebebiyle düzenlenen Toplumsal Dönüşüme Dergilerin Etkisi konulu sempozyum İstanbul Bayrampaşa Kültür Merkezinde gerçekleşti. Programa, Umran dergisinden Abdullah Yıldız, Haksöz dergisinden Hamza Türkmen, Genç Birikim dergisinden Ali Kaçar, Özgün İrade dergisinden Ramazan Kayan ve Vuslat dergisinden Ahmed Kalkan ve Hamza Er konuşmacı olarak katıldı.
İki oturumlu olarak düzenlenen programın ilk konuşmacıları Abdullah Yıldız, Ahmed Kalkan ve Hamza Türkmen'di.
Sempozyumun birinci oturumunda "Neden dergi?" sorusunun cevapları arandı
"İnsanlığın Fikri Gelişiminde Yazılı Kültürün Rolü" başlıklı konuşmasında Abdullah Yıldız, Kur'an'daki oku emrinin anlamak ve anlatmak anlamlarına geldiğini söyledi. Kalem suresinden yola çıkarak Kalemle yazmaya da vurgu yapan Yıldız, okumanın da yazıdan geçtiğini ve bu bağlamda yazı yazılmasının ve okunmasının önemine ve bu işlere gerektiği değerin verilmesine işaret etti. Yazılı kültürün Hz. Adem'den bu güne kadar gelen bir adet bir sünnet olduğu tespitinde bulunan Yıldız, yazı kültüre örnek Zebur, Tevrat ve Musa peygamberlere verilen levhaları yani suhufları örnek vererek, bundan dolayı yazılı kültürün rabbimizden gelen bir sünnetullah olduğuna değindi. Abdullah Yıldız sözlerinin sonunda az gibi gözüken dergilerin birçok meselede belirleyici olduğunu, tirajlarının az bile olsa ses getirdiğini, az gibi gözüken bu dergilerin içerik açısından çok büyük işler yaptığının altını çizdi.
Daha sonra söz alan Ahmet Kalkan, "Olumlu ve Olumsuz Yönleriyle Dergi Kültürü" başlıklı konuşmasına dergilerin kitaplarda bulunmayan gizli hazinelerle dolu olduğunu, gazeteler gibi gündemi çabuk geçen konulara değinmediğini, dergilerin gerektiğinde ciltlenerek kütüphanelerimizde yerini alan eserler olduğunu söyleyerek başladı.
Oku, yaz, kalk ve uyar emirlerini dergilerin yerine getirmesinin gerekliliğini belirten Kalkan, dergilerin bizleri okumaya, okumanın bizleri Kur'an'a yönlendirmesi gerektiğini söyledi. Dergilerin ana mesajı sürekli tevhid eksenli olmalıdır diyen Kalkan, dergilerin anti tez olmaktan olmaktan çıkıp tez olma yolunda ilerlemesine, dergilerin özgün bilgilere yer vermesine, ve dergilerin dosya konularının kolektif bir görüş çerçevesinde hazırlanmasının zorunluluğuna işaret etti. Ahmet Kalkan, "dergiler Allah'ın hor gördüğü yayınlardan uzak durmalı, dergiler dava dergisi olmalıdır" sözleriyle koşmasına sonlandırdı.
"Dergilerin Çıkış Gerekçeleri" konusuyla ilgili konuşan Hamza Türkmen ise, 8. yüzyılda İslam coğrafyasına Çin'den ulaşan kâğıt ve barut gibi, derginin de modern bir araç olduğunu belirtti. Egemen sistemlerde sistem içi bir araç olan derginin Müslümanlar tarafından ilk defa Cemaleddin Afgani öncülüğünde kullanıldığını belirten Türkmen, 1886'da çıkan ilk dergimiz Urvetu'l Vüska'nın üç ilkeyi ön plana çıkarttığını belirtti: 1. İslami mesaj ve tez açısından Kur'an merkezli bütünsel tutarlılık, 2. Bu bakış açısını taşıyan ehil bir kadro, 3. Finans olayının aynı mesaja bağlı kişilerce karşılanması. Dergi çıkartımında bu üç ilke, zamanımızda da dergiyi İslami tebliğ ve mücadelede bir araç olarak kullanan İslami kümelere rehberlik yaptığını belirtti. Türkmen, sıradan veya dar alan dergisi kalmayı değil de, mektep ve hareket boyutunu gözeten İslami dergilerin, Kur'an'ın amacını tanıklaştırma, İslam'ı anlama ve talim konusunda Kur'an merkezli çabalar içinde olma, yerel ve küresel cahiliyeye karşı yöntem ve tavır geliştiren keyfiyet sergileme durumunda olacaklarını ve bu amaç için çıktıklarını vurguladı.
Sempozyumun ikinci bölümünde "Nasıl Bir Dergi?" sorusuna cevap arandı
"Toplumsal Dönüşüme Dergilerin Etkileri" ana başlıklı sempozyumun ikinci oturumunda Semih Duman başkanlığında "Nasıl bir dergi?" sorusunun cevapları arandı.
İkinci oturum Genç Birikim Dergisi editörü Ali Kaçar'ın "Dergi İslami Kimliğin Oluşumuna Katkı Sağlamalı" başlıklı sununu ile başladı. Kaçar, 1970'lerde dönem itibarıyla milliyetçi, mukaddesatçı, devletçi, Amerikancı bir anlayışla kitlelere ulaşmayı hedefleyen dergilerin, tevhidi bilinçlenme süreciyle beraber yerini cahili anlayıştan uzaklaşarak kopma sürecine bıraktığını ifade etti. Derginin İslami mücadelede bir araç olduğunu belirten Kaçar, derginin işlevlerinden bahsetti. Dergilerin Müslümanların hayata bakış açılarını, haberleri analiz ettiğini ve yerine göre mektep görevi gördüğünü belirtti. Ayrıca, dergi çıkaran insanların kadrolar yetiştirdiğini ve hitap ettiği kitleleri eğittiğini, bununla bir ekol görevi üstlendiğini ifade etti.
Kaçar, son bölümünde ise; "Nasıl dergi?" sorusuna cevaben şunları söyledi: "Dergi Kur'ani değerleri daima gündemde tutmalı. Bu noktada Kur'an'ın anlaşılmasına yönelik kavram çalışmaları yapıp, makaleler yazılmalı ve dosya çalışmaları yapılmalı. Bununla birlikte Kur'an'da peygamberin fonksiyonu, siyer, sahabelerin, alimlerin, öncü şahsiyetlerin biyografi ve faaliyetlerine, dünya Müslümanları ile ilgili haberlere mücadele yöntemlerine, dünyanın neresinde olursa olsun renk, dil, ırk ve yaşadığı coğrafyayı gözetmeksizin yaşamış olduğu her türlü sıkıntıyı gündemleştirme olayına yer vermelidir. Kısacası derginin, İslami kimliğin oluşmasına katkısı İslam'ın ve İslam'ın temel değerlerinin Kur'an ve sünnet doğrultusunda gündeme getirilmesiyle mümkün olacağı unutulmamalıdır."
Ali Kaçar, dergide usulün ve üslubun anlaşılır cümlelerle, bulanıklığa mahal vermeden net bir tavır ile ortaya konulması gerektiğini vurgulayarak konuşmasına son verdi.
Oturumun ikinci konuşmacısı ise Özgün İrade Dergisi yazarlarından Ramazan Kayan'dı. Kayan, "Dergiler, Şahsiyet- Karakter İnşasına Katkı Sağlamalı" başlıklı sunumu ile dergilerin fonksiyonu ve temsiliyeti noktalarını değerlendirdi. Kayan, derginin amaca hizmet eden bir araç olarak kullanılması gerektiğini ve ancak amaca hizmet eden bir araç olarak kaldığında anlam taşıdığına değindi. Dergide; kuşatıcı olmak adına kendinden ödün vererek bir yol takip ediliyorsa bunun dergi için bir handikap olduğunu belirten Kayan, derginin tevhid merkezli zihniyet inşaasını, takva esaslı şahsiyet oluşumunu ve istikamet üzere cemaat ve hareket yapılanmasını hedeflemesi gerektiğini belirtti. Kayan, şahsiyet oluşumu için, "Popülerizme prim vermeyen, konformizmin kulvarına savrulmayan, statükoya entegre olmayan, sekülerizmde kendisi olmaktan uzaklaşmayan, liberalizmle boğulmayan bir duruşu, örnekliği yakalamak için gayret etmeli. Bu çerçevedeki oluşumlar derginin şahsiyet oluşumuna ciddi anlamda katkı sağlayabilir." dedi. Kayan, ideal bir yapı için şu tespitlerde bulundu:
· Realite ve idealler arasında köpüler kurulmalı,
· Doğrularımızı değerlerimizi yaşanılır kılmak için çaba sarf edilmeli,
· Taleplerimizin gerçekleşmesi için bizden istenilen bedeller göze alınmalı,
· Çağın idrakine vahyin değerleri aşılanmalı,
· İslam'ın değerleri ile hayatın gerçeklerini te'lif edecek bir fıkıh oluşmalı,
· Siyasal, askeri, ekonomik emperyalizme karşı inançlar sürekli sorgulanmalı,
· Kapitalizmin ifsad, imha, tahrip gücünü etkisiz hale getirmek için daha aktif olunmalı,
· Bedeli göze alarak sorumluluklar üstlenmeli.
Kayan, özgür ve net cümlelerle sistemimizi oturtmamız gerektiği vurgusu ile konuşmasına son verdi.
Sempozyumun kapanış konuşmasını ise Vuslat Dergisi yazarlarından Hamza Er yaptı. "Toplumun İhtiyaçlarına Cevap Vermeli" başlıklı konuşmasında Er, Müslümanların mücadele araçları olan dergilerin, Resullerin mücadele araçları olan ilahi kitapların topluma yaklaşımlarını, neyi ihtiyaç olarak öncelediğini, gündemle olan irtibatını iyi gözlemlemesi gerektiğini ifade etti. Konuşmasını Hz. Peygamber (s) 'den örnekler vererek işleyen Er, konunun güncel boyutu ile ilgili dergi çalışmalarında işlenmesi gereken başlıklarla devam etti. Çıkarılan dergilerin toplumun sosyal problemlerine yaklaşması vahiy temelli olmalıdır diyen Hamza Er, İslami bir dergi ulus-devlet anlayışını, rejimin ayakta kalabilme çabası olan darbe ve muhtıraları, dayatılan ideolojik eğitimi, kısacası İslami düşünceyi asimile etmek amacıyla yapılan her türlü tavrı, kurumu ve sorunu gündeme getirmesi gerekliliğini vurguladı. Er'e göre dergide gündem edilmesi gereken konular iyi seçilmeli, kullanılan dil de egemen medyanın literatüründen ayrışmalı, vakit ve imkan kaybına neden olunmamalıydı.
Konuşmacı, Müslümanların dergi çıkarmada yapılan iki hatanın altını çizerek oturumu noktaladı. İlk olarak, dini dergi çıkarma adına daha çok toplumun gündeminden, gerçeklikten uzak, sadece ilmihal, tefsir kitaplarından vd. alıntı yazılar oluşturan dergilerin, Kur'an'la ve İslami değerlerle modern sorunlar arasında irtibat kurup çözümlemeler yapmaktan uzak olduğunu belirtti. İkincisi olarak da gündeme karşı hızlı cevaplar verirken hem vakıa hem vahiy bilgisi noktasında zayıflıklardan kaynaklanan savrulmaların yaşandığını belirtti. Ve Kur'an vahyinin inzal sürecinde Rabbimizin ayetleriyle, yaşanan sorunlarla nasıl irtibat kurulduğunu, terazi ve hak sorunundan, yetimlere, diri diri gömülen kız çocuklarına ya da yanlış ilah anlayışına kadar vahyin sosyal, siyasi ve itikadi ilgi alanlarının ne olduğuna dair örnekler verdi. Hamza Er, konuşmasını İslami dergilerin, sisteme karşı temel eleştirileri ve alternatif mücadele yollarının taşıyıcısı olduğu vakit istenilen düzeyde olabileceğini ifade etti.
Kaynak: Haksözhaber.net
SON VİDEO HABER
Haber Ara