'Peyniri kuyumcu vitrininde alırız'
Arz-talep dengesinin bozulması, et ve sütte sıkıntıya yol açtı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-20 08:04:00

Piyasada günlük 6-7 milyon litre süt açığı bulunduğunusöyleyen peynir üreticisi Muratbey Gıda'nın yönetim kurulu başkanı Necmi Erol, öğrenciler ve Mehmetçik'ebedava süt kampanyasına tepki gösterdi: "Süt karaborsaya düşer, peyniri kuyumcu vitrininde alırız."
Süt ve et piyasasının dengesi son yıllarda bozuldu. Hammadde olarak süt ve tereyağının yerini ithal yağların alması ve kuraklık gibi sebeplerden ötürü et ve süt üretimi azalırken fiyatlar iki kat arttı. En son Ulusal Süt Konseyi, öğrenciler ve Mehmetçik'e bedava süt kampanyası başlattı. Önde gelen peynir üreticilerinden Muratbey Gıda'nın yönetim kurulu başkanı Necmi Erol ise şu an süt sıkıntısı yaşandığını belirterek şu uyarıyı yaptı: "Günlük 6-7 milyon litre açık var. Bunun üzerine kışlada, okulda dağıtılırsa süt karaborsaya düşer, peyniri kuyumcu vitrininde alırız."
Sektördeki suistimalleri anlatan Erol'un verdiği bilgiye göre, eskiden 8,5 kilo sütten 1 kilogram peynir üretilirken kültürlü peynirden sonra süt miktarı 5 litreye indi. Peynire tadını veren iki aylık bekleme süresi de kalktı. Peynirin hammaddesi; süt proteini ve yağ. Tereyağının kilosu 8 lira iken bitkisel yağ 2 lira. Bazı büyük şirketler yurtdışından palm yağı getirdi. Kilosu 2-2,5 lira olan yağdan yılda 650 milyon litre ithal ediliyor. Kötü bir yağ değil ancak beslenmede hayvansal yağ kadar faydası yok. Palm, yoğurt ve peynirde yoğun kullanılıyor. Market raflarını, palmdan imal edilen ürünler doldurdu. Bunu yapmayan firmaların battığını dile getiren Erol, ayakta kalabilenlere de palm ithal eden devlerin danışmanlık yaptığını kaydetti. Devlet yetkililerinin konuyu geç fark ettiklerini ifade eden Erol, palm yağının hayvancılığı tehdit eder hale geldiğini vurguladı. "Tutunabilmek için ya aynı şeyi yapacaksın ya da üreticinin gırtlağına çökeceksin." diyen Erol, firmaların ayakta kalabilmek için süt fiyatlarını düşürdüğünü belirtti. Birkaç hayvanla geçinen köylüler de bunun altından kalkamadı. Kuraklıktan dolayı yem fiyatları yükseldi, süt taban yaptı. Damızlıklar kesildi. Bolluk oluşunca et fiyatları düştü. Hayvan ve süt azalınca fiyatlar artışa geçti. Et fiyatları ikiye katlandı. Üretici, sütten 63 kuruş kazanıyor.
Ulusal market zincirlerinin üretici firmaları mağdur ettiğini kaydeden Erol, şirketlerin 120-130 günde parasını alabildiğini ve haksız uygulamalar yüzünden firmaların çıkarılan maliyeti fiyatlara yansıtmak zorunda kaldıklarını vurguladı. Tüketicilerin markette gönüllü olarak kazıklandığını öne süren Erol, "Marketler düzene sokulsun, halkın alım gücü yüzde 30 artar." dedi. Taze kaşarda pazar lideri olan Muratbey, Uşak'taki tesislerinde üretim yapıyor. Gıdada 50 yıllık tecrübesi bulunan şirket, günlük 300 ton süt işliyor ve 30 ton peynir üretiyor. 14 çeşit peyniri 7 bini aşkın noktada tüketiciye sunuyor. Geçen yıl 100 milyon lira ciro elde eden şirket, bu yılı krizden dolayı 85-90 milyon lira ciroyla kapatmaya hazırlanıyor. 300 kişiye istihdam sağlayan firma, Irak, Katar, S. Arabistan ve ABD'ye ihracat yapıyor.
ET-SÜTTE TARIM BAKANLIĞI NE YAPMALI?
- Necmi Erol'a göre, acil olarak düve, buzağı ve süt hayvanı kesiminin önüne geçilmeli.
- Uygun miktarda fon konularak kesik et ithalatının önü açılmalı.
- Köylünün kooperatiflere kredi borcu ertelenmeli. Yoksa hayvan kesimlerinin önü alınamaz.
- Maliyeti düşürmeye yönelik hileli süt ürünleri konusunda başlatılan mücadele etkin olarak sürdürülmeli. Cezalar, daha da artırılmalı. ZAMAN
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Haber Ara