Dolar

34,8720

Euro

36,6712

Altın

3.049,00

Bist

10.058,47

Gökdeniz: Trabzon'a kırgınım

Rubin Kazan'da forma giyen Gökdeniz Karadeniz, Trabzonspor'dan transfer olurken kulübe para kazandırdığını; ancak uğurlamaya kimsenin gelmediğini belirterek, kırgın olduğunu söyledi.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-12 18:36:00

Gökdeniz: Trabzon'a kırgınım

Haftalık Haber Dergisi Aksiyon'a açıklamalarda bulunan Gökdeniz Karadeniz, milli takıma neden alınmadığı şeklindeki sorulara ise cevap vermedi.

Gökdeniz'in kendisine sorulan sorulara verdiği cevaplar şöyle:

-Rubin Kazan'a transferin oldubittiye geldi sanki?

Aslında Rubin'in daha önce de benle ilgili birkaç transfer girişimi olmuştu. O sıralar hocamız Kurban Berdiyev beni çok istiyordu. Ben de kendi çapımda araştırma yapmıştım. Hasan Kabze ile de konuşmuştum. Sezon başında değil de Mart 2008'de transferim gerçekleşti. Dediğin gibi birkaç günde her şey oldu bitti.

-Hasan'la ne konuştun?

Takımın hedefini sordum. Şehir hakkında bilgi aldım. Burada Türklerin çok olduğunu öğrendim. Ondan sonra şehre sıcak bakmaya başladım. Yurt dışında genellikle yemek problem olur. Ancak burada bir problem yok. Halkın çoğu Müslüman. Hocamız da Müslüman. Tesislerdeki yemekler bile bize göre çıkıyor.

-Kazan'a ilk geldiğinde nasıl bir şehirle karşılaştın?

Ben direkt takımın Antalya kampına katıldım. Beş gün kaldıktan sonra Moskova'ya maça gittik. Spartak Moskova ile oynadık. Forma giydim. Kazandık ve Kazan'a geldim. Açıkçası beklediğimden daha iyi bir şehir buldum.

-Trabzonspor, transferinden iyi para kazandı ama seni eleştirdiler de.

8,7 milyon avro kazandı. Sezon sonunda Trabzon'a 1,5 milyon avro vermem hâlinde serbest kalacaktım. Evet, başkanımız bile beni eleştirdi. Çok yanlış konuşmalar yaptı. Oysa ben Trabzonspor'a para kazandırdım.

-Gitmeyi istiyor muydun?

İstiyordum. Çünkü kulüp beni sezon sonu satmayı planlıyordu. Sezon sonu satsa o kadar para kazanamazdı. Sonuçta herkes profesyonel.

-Mutlu bir ayrılık mı oldu iki taraf için?

Benim açımdan mutlu bir ayrılık olmadı. Trabzonspor'dan ayrıldığım için üzüldüm. Artı daha iyi uğurlanmak isterdim. Kimse beni uğurlamaya gelmedi. Gelmedilerse gelmediler.

-Buradaki ortama nasıl uyum sağladın?

Trabzonspor'da 9-10 yıl futbol oynadım. Alışmış olduğum ortam vardı. Bunların bir anda değişmesi tuhaf geldi. Aslında Hasan ve Tomas olmasaydı zorlanırdım. Sağ olsunlar ilgilendiler.

-Hiç korktun mu, ya başaramazsam diye?

Hayır, hiç korkum olmadı. Korkum olmadığını da buraya geldin gördün. İnsanların bize bakış açısı çok iyi.

-Herkes İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya'yı gözüne kestirirken sen Rusya'ya geldin.

Bizde şöyle bir şey var. İngiltere, Almanya, İspanya'ya git ama gittiğin takım Real, Barcelona, Arsenal, Milan olsun. Biz Türk toplumu olarak kendimizi dev aynasında görüyoruz. Böyle bir şey yok. Avrupa üçüncüsü olduk. O kadrodan bir tane oyuncumuz yurt dışına transfer yapabildi mi? Hayır. Bırakın Avrupa'ya adam göndermeyi, Avrupa'da oynayan oyuncularımız da Türkiye'ye dönüyorsa burada bir yanlışlık var demektir. Peki, Türkiye'deki insanlar bizimle beraber Avrupa üçüncüsü olan Rusya'dan kaç tane oyuncunun Avrupa'ya transfer olduğunu biliyor mu? Beş-altı tane. Bence Türk futbolcusunun ayrım yapmadan Avrupa'nın herhangi bir ligine gitmesi lazım.

-İlk yurt dışın. Bir gurbet havası var mı sende?

Gurbeti çok fazla yaşamadım açıkçası.

-Aileni ne zaman yanına aldın?

Geldikten iki hafta sonra. Onlar da alıştı. Burası alışılmayacak bir şehir değil. Moskova açısından öyle konuşmam mesela. Orası zor bir şehir. Ama Kazan bize göre.

-Memleketi özlüyor musun?

Özlemez olur muyum. Trabzonspor'u, şehri... Sonuçta buranın adı gurbet.

-İlk yılında şampiyonluk yaşadın?

Lige başlarken amacımız Avrupa kupalarına katılabilmekti. Ama işler iyi gitti ve bitime üç hafta kala şampiyon olduk.


-Kulübün kuruluşunun 50. yılıydı. Bu yüzden asıldılar mı lige?

Bayağı transfer yaptılar. Tarihindeki en büyük transferleri benim bunların.

-Bu baskı oluşturmadı mı sende?

Baskının en büyüğü Trabzon'daydı. Antrenmanlı geldik buraya (gülüyor).

-Şampiyonluk kutlamaları nasıldı?

Statta kutlama yaptık o kadar. Cumhurbaşkanı geldi. Hediyeler dağıttı.

-Onun sana özel bir ilgisi var mıydı?

Bana söylemedi ama Türk konsolosluğundaki yetkililere 'Türk aldık, şampiyon olduk' dediğini duydum.

-Bu lig Türk futbolcusuna uygun bir lig mi?

Uygun tabii. Türk oyuncuları burada başarılı olur. Ama lig seçmeye devam ederlerse, çok şey kaybederler.

-Bu ligin avantajları nedir senin için?

Rus futbolunda bir gelişme var. İki takım Şampiyonlar Ligi'ne ön eleme oynamadan katılıyor. Dışarıda izlenme oranı çok iyi. Her sene yurt dışına oyuncu gidiyor. Benim hedeflerimden bir tanesi şampiyonluk kupası kaldırmaktı. Bunu yaşadım.

-Şampiyonlar Ligi'nde de ilk kez ter akıttın.

Hedeflerimin arasındaydı. Çok güzel, çok heyecan verici. Ama düştüğümüz grup çok zor. Barcelona, Inter ve geçmişi başarılarla dolu Dinamo Kiev. Bizim avantajımız Kiev dışındaki rakipler için kapalı kutu olmamız.

-Gelelim Trabzonspor'a. Trabzonlu oyuncuların Trabzon'da yaşadığı sıkıntı nedir öyle?

Valla bilmiyorum, benim en son yaşadığım olaylar, Hüseyin ve Tayfun'un yaşadığı problemler. Üzülüyorum.

-Yönetim Fatih Tekke'yi almak için uğraşmadı. Bunu nasıl değerlendirdin?

Trabzon yönetiminin basit bir hatası.

-Basit mi, büyük mü?

Fatih gibi bir oyuncuyu alıp almamayı düşünüyorlarsa bir gariplik var. Bence hiç düşünmeden alınması gerekirdi. Ama yönetim ne düşündü?!

-Trabzonspor'u izliyor musun?

Bütün maçlarını izliyorum. Trabzonspor'un bu seneki tek artısı Ünal Karaman'ı kulübün içine sokmaları.

-Bir gün döner misin?

Bilmiyorum. Kısmet. Benim hedefim burada devam etmek. Beş yıl anlaştım. Futbolu belki yurt dışında bırakırım. Sonuçta biliyorsun altı ay hak mahrumiyeti cezası aldım. Türkiye'de jübile yapamıyorum.

-Ceza almayan oyuncular da Türkiye'de jübile yapamıyor ki.

Evet, yaptırmıyorlar. Trabzon'da da yaptırmıyorlar. Hami de yapmadı.

-Emre ile Millî Takım otobüsünde yaşanan kavganın Fatih Terim'in seni takıma almamasında etkisi olduğunu...?

Onun etkisi olmaz. O çok basit bir olaydı. Çok büyütüldü. Gereksiz bir tartışmaydı. Bitti.

-Küs değilsiniz değil mi?

Küs değiliz de? O olay nasıl basına yansıdı onu merak ediyorum? Çünkü orası milli takım otobüsüydü.

-Fatih Terim kadroya alınmayan oyuncular tarafından eleştiriliyor. Sen eleştirdin, Yıldıray, Halil, Ayhan, Fatih eleştirdi?

Ben eleştirmiyorum. Fatih Terim'i ben niye eleştireyim? O milli takımın hocası. Ona destek olmalıyız.

-Şaka mı yapıyorsun, ciddi mi söylüyorsun? Bu kadar mı yani?

Bu kadar. Benim açımdan milli takımda oynamışım oynamamışım bu saatten sonra o kadar önemli değil.

-Forma beklemiyor musun?

Yok, beklemiyorum artık.

-Çağrılırsan sürpriz mi olur?

Sürpriz olur, olmaz mı? Ben hiçbir şey beklemiyorum artık.

-Millî takım yetkilileri seni Rusya'da hiç izledi mi?

Onlar Rusya'yı yurt dışı saymıyor!

(CİHAN)

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara