Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Erdoğan, İsrail gazetelerinin hedefinde

Türkiye'nin ortak hava tatbikatına Tel Aviv'in katılmaması kararıyla "İsrail'e tokat atıldığı" yorumunda bulunan İsrail gazeteleri bugünkü sayılarında tehditkar bir dil kullandı.

16 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-12 17:26:00

Erdoğan, İsrail gazetelerinin hedefinde
Defne Bayrak / TIMETURK

İsrail gazeteleri bugün Türkiye'nin ortak hava tatbikatlarına İsrail'in katılmaması yönündeki kararının ve Amerika ile İtalya'nın İsrail'in yanında konum almasının, Türkiye-İsrail arasındaki ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi için yeterli bir sebep olduğu yönünde yorumlar yaptı. Gazeteler ayrıca; ''İslami Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye son zamanlarda bulduğu hiçbir fırsatı kaçırmamış ve İsrail'in yüzüne tokat atmıştır'' gibi ifadelere yer verdi. Ardından da Türkiye'nin kararının ve hükümet başkanının sebatla izlediği yolun özellikle Türkiye-İran yakınlaşması yönünde uyarıcı göstergelerin gölgesinde endişeye yol açtığını belirtti. İsrailli gazeteler, İsrail liderlerine eğer Türkiye (Erdoğan), ''Türkiye'deki Müslümanların sevgisini kazanmak için çalışan'' İsrail'e yönelik siyasetlerini düzeltmezse Avrupa Birliği'ne giremeyeceği tehdidi silahını kullanması çağrısı yapmaktan da çekinmedi.

Bununla beraber Filistin Sultası başkanı Mahmud Abbas'ı sorumlu tutarak, sarfettiği sözlerle İsrail'e karşı kışkırtıcılık yapmakla suçladı. Bu suçlamanın ardında yer alan son açıklamalarında Abbas, İsrail ile barışın Kudüs'ten çekilmediği sürece gerçekleşmeyeğini söylemiş ayrıca İsraillilerin Goldstone raporuna istinaden yargılanmaları talebini yenilemişti.

Golstone raporu hususunda ise Yediot Ahronoth gazetesi önümüzdeki haftalarda uluslararası rapora cevap ve İsrail'e baskıların hafifletilmesi mahiyetinde bağımsız bir İsrail soruşturma komitesi kurulması meselesinde kesin karar vermek için seri oturumlar yapılacağını ortaya koydu. Bu şekilde İsrail, dışarıdaki liderlerini ve generallerini tutuklanma riskinden kurtarmış olacak. Bu komite İsrailli yetkililere yönelik kişisel öneriler yayımlamayacak. Tüm hedefi İsrail Ordusu askerlerinin davranışlarının kaidelerinin şekillendirilmesi olacak.

İsrail'de Türkiye-İran yakınlaşmasından duyulan endişe

Yediot Ahronoth gazetesi İsrail'in, İsrail-Türkiye ilişkilerinde son tecellisini Türkiye'nin ortak askeri hava tatbikatına İsrail'in katılmasını iptal etmesi kararında bulan krizin tırmanmasından büyük endişe duyduğunu yazdı. Gazete; ''İki taraf arasındaki ilişkilerin kötüye gitmesi İsrail'de en yüksek siyasi düzeylerde en çevrelerde endişeye yol açıyor'' ifadelerini kullandı.

Gazeteye göre İsrail'de daha önce benzeri görülmemiş düzeyde riskli bir krizin meydana geldiği yönünde duygular yoğunluk gösteriyor. Türkiye başbakanı Tayyib Erdoğan'ın açıklamalarını ve hareketlerini dikkatlice takip eden İsrail, Türkiye-İran yakınlaşmasından korkuyor. Yüksek düzeyli bir siyasi şöyle dedi; ''bizim ve bizimle beraber bazı Batılı ülkelerin aklından Erdoğan'ın sessizce ve kararlılıkla Türkiye'yi İslamlaştırmaya kalktığı yönünde korkular geçiyor. Türkiye şu ana kadar İran'a zıt –Müslüman laik- , hoşgörülü bir anayasası olan ve Avrupa Birliği'ne girmek isteyen bir ülke olarak gösteriliyordu. Ancak Erdoğan bu eğilime karşı çalışıyor. Türkiye'yi İran'a yaklaştırabilecek türden işlere kalkışıyor. Türkiye'yi dindar bir Müslüman ülkeye çevirmeye çalışıyor. Bu model, AB ülkelerine olmaktan çok İran'a daha yakın. İsrailli siyasi kaynaklara göre bu korkuları ayrıca başlarında ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere önemli bazı Batılı ülkeler de taşıyor.

İsrail, Türkiye'nin İslam'a yanaşmasının yavaş ve aşamalı bir eylem olacağını görüyor. Ancak bu senaryodan duyulan endişe İsrail'in, Erdoğan'ın Türkiye'de askeri kısıtlamaya çalışmasını keşfetmesinden sonra daha da arttı. Zira Türk Ordusu ve Türkiye Emniyet Kurumu anayasanım koruyucusu sayılmaktadır.

Bu esnada İsrail ve Batılı ülkeler hala Erdoğan'ın Türkiye'nin mizacını değiştirmesinin engellenmesi imkanı olduğu yönünde ümit besliyor. Şu anda İsrail'de alınan karar, İran'ın kucağına itilmemesi için Türkiye ile ipek eldivenlerle temas içinde olunmasıdır. İsrail resmi birimleri Türkiye ile iyi ilişkilerden taviz vermenin makul olmadığını ifade ederek; ''Türkiye İsrail için önemli bir ülkedir ve bölgede istikrarı sağlayan stratejik derinlik mkamındadır. Orada; Türkiye ile aramızda diplomatik sürekli temaslar bulunuyor. Açıklanması gereken her şey İsrail siyasi kaynakları uyarınca olacak.''

Ancak İsrail ordusu ve emniyet biriminin başka görüşü farklı. Zira Türkiye'nin kararı hala Türkiye yönünde öfke fırtınası estiriyor. İsrail resmi kaynaklarının karşılık verip aleni bir şekilde konuya girmekten çekinmesine karşın kimliğini vermeden konuşan başka kaynaklar Türkiye'nin kararını ağır bir şekilde kınadı. İsrail emniyet biriminden biri şöyle dedi; ''Türkiye ile ilişkilerin kötüye gitmesi bugün başlamadı. Bu kötüleşme Türk yetkililerin açıklamalarında, Türkiye'de İsrail karşıtı yapılan gösterilerde ve bizzat cumhurbaşkanı Peres'in önünde aleni bir şekilde yapılan protestolarda kendini göstermiştir.''
Yüksek düzeyli emniyet yetkilisi kaynak şöyle konuştu; ''İsrail ve Türkiye ordusu arasında onlarca senedir karşılıklı saygı ve taktir ölçüleri çerçevesinde önemli ilişkiler bulunuyor. Erdoğan hükümetinin olumsuz yöneliminin bizi enişelendirmesi gerekir. Türk ordusuna gelişmiş sistem ve teçhizat satma hususunda iyice düşünmeliyiz. Bunu yapmalıyız ki bir gün bu cihazlar bize yöneltilmesin.'' Üst düzey yetkili şöyle devam etti; ''son senelerde Türk ordusunda geniş çaplı dindar subay tayinleri gerçekleştirildiğini görüyoruz. Böyle bir yönelim daha önce görülmemişti. İkinci olarak Türkiye'ye satacağımız teçhizatın yapısını iki kere düşünmeliyiz.

Ebu Mazen İsrailli barbarların yargılanmasını talep ve teşvik ediyor

Büyük eleştiri dalgalarına maruz kaldıktan sonra Filistin Sultası başkanı Ebu Mazen ''evlatlarımızı öldürenler yargılansın'' çağrısıyla saldırıya geçerek kendini savunmaya çalışıyor. İsrail Hume gazetesi Filistin başkanı Mahmud Abbas'ın son; özellikle de dünkü açıklamalarını işte böyle vafetti. Gazete; ''Ebu Mazen'in son konuşması aracılığıyla Filistin Sultasını BM'ye tabi insan hakları komisyonu önünde Goldstone raporunun incelenmesinin ertelenmesine onay vermeye iten adımları açıklamaya çalıştı'' yorumunu yaptıktan sonra Ebu Mazen'in ''İsrail'in Gazze savaşına yaptıkları insanlık dışı ve barbarcaydı'' sözlerini aktardı.

Ebu Mazen BM'deki Filistin temsilcisine, Uluslararası Örgüt'teki insan hakları komitesine olağanüstü bir toplantı yapılması için acil talep sunmasını söylediğine işaret etti. Ebu Mazen ayrıca Filistin temsilcisinden Uluslararası Güvenlik Konseyi'nde de olağanüstü bir toplantı yapılması çağrısında bulunmasını istedi. Ebu Mazen kendisine Hamas tarafından yöneltilen eleştirilere ise şöyle cevap verdi; ''onların eleştirileri beni ilgilendirmiyor. Onlar, Filistin'in birliğini ve Filistin'in çıkarlarını vurmak isteyen insanlar.'' Gazete aynı başlık altında ayrıca Hamas Hareketi'nin siyasi bürosu başkanı Halid Meşal'in konuşmasında Abbas'ı ağır bir şekilde sorumlu tutarak ona yönelik sarfettiği şu sözlere de işaret etti; ''davranışlarıyla Filistin halkını kayıplara sürüklüyor.

Adalet bakanlığı bir İsrail soruşturma komitesi kurmayı düşünüyor

Yediot Ahronoth gazetesi başlarına hükümet başsavcısı Menahem Mazuz olmak üzere İsrail adalet bakanlığı liderliğinin, İsrail ordusu yargı birimi ve dışişleri bakanlığı liderliğiyle dayanışmalı olarak ''kurşun dökme'' operasyonu ile ilgili iddiaları inceleyecek bağımsız bir komite kurmayı düşündüklerini ortaya çıkardı. Gazeteye göre bu hafta emniyet birimi, askeri savcılık ve adalet bakanlığı liderliğinde Goldstone raporuna, uluslararası, siyasi ve yargısal izdüşümlerine karşı koymak için ortak görüşmeler yapılacak.

Gazeteye göre olasılıklardan biri, Goldstone raporuna karşı bir şahsı cezai ya da kanuni olarak sorumlu tutmayacak şekilde bir rapor hazırlaması hedefiyle başında yerel ve uluslararası düzeyde tanınmış bir yargıç ya da kanun adamının olduğu bağımsız bir komisyon kurulmasıdır. Bu komitenin görevi sadece İsrail ordusunda davranış kurallarını netleştirmek olacak.

Emniyet kaynakları soruşturma komitesi kurulmasından niyetin İsrailli generalleri ve subayları ağır ve zahmetli bir hukuk savaşına sürüklemek olmadığını, sadece subaylara ve generallere uyarı yöneltilmesi mahiyetinde olduğunu ve savunma avukatı tutmalarını gerektirdiğini açıkladı. Adalet bakanlığından kaynaklar yargı biriminin İsrail'e karşı iddiaları inceleyecek bir komisyon beklediğini ve raporda gelen suçlamalara ve özel vakalara girmeden davranış kuralları koymaya çalıştığını itiraf etti. Ancak aynı zamanda da komite kurulmasının Goldstone raporunda geçenlere teslim olmak anlamı taşımadığına işaret etti.
Bununla beraber emniyet kaynakları gazeteye şöyle açıklama yaptı; ''Goldstone raporunun tesiri ve etkinliği zamanla azalıp yok olmadı. Aksine günden güne etkisi büyüyor ve sürekli olarak ortaya yeni suçlamalar, iddialar, tehditler çıkıyor. Orada uluslararası nüfuz sahibi cephe ve heyetler tarafından yargısal adımlar atılması ve ekonomik yaptırımlar uygulatılması tehlikesi bulunuyor.''

-“TÜRKİYE İLE STRATEJİK BAĞLAR TEHLİKEDE”

İsrail basınına göre, İsrail Dışişleri Bakanlığı, Pazar gecesi “acil” bir toplantı düzenlenirken Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilisi, Haaretz gazetesine Gazze Operasyonu’nun ardından “Türkiye ile stratejik bağların tehlikede olduğu yolunda kaygıların bulunduğunu” söyledi. Yetkililerinin “krizin derinliğini” görüştüklerini belirten gazete, “Bir görüşe göre, ‘stratejik bağlar’ durumun tek taraflı haline geldi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığındaki Türk hükümeti bu bağlarla ilgilenmiyor” diye yazdı. Gazete, üst düzey bir İsrailli yetkilinin “Belki realite değişti ve bizim var olduğunu sandığımız bağlar artık sona erdi” sözlerini de aktardı.

“ABD İLE ÜÇLÜ ANLAŞMAYI İHLAL EDEN İLK REEL ADIM”

Ancak diğer bazı yetkililerinin durumun kurtulabileceğini sandıklarını kaydeden gazete, yine üst düzey İsrail Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin, “Bu Türklerin pek alışılmamış bir adımıdır çünkü Erdoğan’ın İsrail karşıtı söylemlerine rağmen bu, İsrail, ABD ile Türkiye arasındaki üçlü anlaşmayı ihlal eden ilk reel adımdır” değerlendirmesini de yansıttı.

“ASKERLER, BAŞBAKANIN SİYASİ TALİMATINA RAZI OLDU”

Haaretz, İsrailli yetkililerinin bildikleri kadarıyla Türk askerlerinin attıkları adımın, “Erdoğan’ın doğrudan verdiği talimatlardan kaynaklandığını” söylediklerini kaydettikten sonra “Analistler, Türkiye’nin tutumundaki kilit değişimin, askerlerin savunma stratejisine ilişkin bir konuda başbakanın siyasi talimatlarına razı olmalarıdır” diye yazdı.

“TÜRKİYE İLE KRİZ ÖNLENMELİ”

Buna karşın, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Daniel Ayalon, fırtınayı dindirmeye çalışırken Türkiye ile krizin önlenmesi gerektiği mesajını verdi. Ayalon, “Türkiye ile ihtilaf noktasına gelinmemesi, çıkarımıza. Türkiye’yi İsrail’in önemli bir stratejik ortağı ve bir istikrar çapası olarak görüyoruz” dedi.

Buna karşın yaşanan gelişmelerin, Türkiye’yi olumsuz etkileyeceğini ima eden Ayalon “Stratejik ortaklığa bağlılık, iki taraflı. Anlamlı stratejik bağın korunması iki taraf için önemli” da şeklinde konuştu.
Aylon’un sözlerini değerlendiren Yedioth gazetesi ise, “Başbakanlık, Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin son aylardaki davranışlarından memnuniyetsizlik duymakla birlikte yetkililer, fırtınayı dindirmeyi umuyorlar” yorumunu da yaptı.

“YETKİLİLER SİLAH SATIŞLARINI VE DESTEĞİ GÖZDEN GEÇİRİYORLAR”

Öte yandan, Türkiye’nin İsrail’in tatbikatından dışlamasının savunma sanayi işbirliği üzerindeki olası etkileri de tartışılıyor. Jerusalem Post gazetesi, “Türkiye, İsrail’i dışlarken yetkililer, silah satışlarını ve desteği gözden geçiriyorlar” başlığını kullandı.

Gazete “Savunma yetkilileri, Türkiye’ye yönelik ileri teknoloji silah satışlarının gözden geçirileceğini söyledikleri ve Türkiye ile ilgili önde gelen uzman bir akademisiyen, bağlardaki kötüleşme sürerse Washington’da Türkiye’ye Ermeni soykırımı konusunda verilen desteğin sona erdirilmesini önerdi” diye yazdı.

Bu arada, gazete, Savunma Bakanlığı yetkililerine dayanarak halen Türkiye’nin bazı silah taleplerinin Bakanlığın ilgili birimi tarafından incelendiğini söylediklerini belirtirken bu taleplerin “Kudüs ile Ankara arasındaki diplomatik bağlardaki değişikliklerin nedeniyle gözden geçirilmesi gerekecek” diye yazdı.

Gazete ayrıca, bir yetkilinin Türkiye için dile getirdiği “Bu, Batı’dan uzaklaşmakta olduğu gibi gözüken bir ülke ve bunun etkileri olabilir” görüşünü de aktardı.
İki ülke arasında artan gerginliklere rağmen savunma sanayi alanındaki ilişkilerin sürdüğünü kaydeden Jerusalem Post, bunun bir örneği olarak da geçen Aralık’ta imzalanan 140 milyon dolarlık anlaşmasını gösterdi.

İsrail’in de, kısa bir süre önce yıllar önce yapılan M60 tanklarının modernizayonuna ilişkin 700 milyon dolarlık anlaşmayı tamamlanırken Türkiye’ye insansız Heron uzay araçlarının teslim edildiğine de dikkat çeken gazete, buna karşın, Eylül ayında Türkiye’nin satın almak istediği füze savunma sistemi ile ilgili bir teklif sunması için İsrail’e davet yapmazken Çin, ABD’li ve Rus şirketlerinden teklif istediğini anımsattı.
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara