Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Filistin uzlaşması imzalanmalı

Arap basınında bugün yine Goldstone raporu ve Suudi kralının Suriye gezisi gündeme oturuyor. Öte yandan Filistin davasında barış sürecinin suya düşmesinde asıl sorumlunun ABD olduğu yazılıyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-09 16:45:00

Filistin uzlaşması imzalanmalı
Hamza Muhammed / Timeturk

Arap basınında Goldstone raporunun ertelenmesi krizi gündemini korumaya devam ediyor. İsrail'in Gazze'de asvaş suçları işlediğini ortaya koyan bu raporun ertelenmesinin Mısır'da bu ay imzalanması kararlaştırılan Filistin uzlaşma anlaşmasına olumsuz etki etmemesi çağrısında bulunuluyor. Bu anlaşmanın imzalanmasının iptalinin de İsrail'e kar olarak döneceğine dikkat çekiliyor.

Suudi kralının tarihi Suriye ziyaretinin ise tüm Arap ülkeleri hatta İran bazında bir ittifakı getiremeyeceği belirtilerek Lübnan'da hükümetin kurulması krizini çözebilmesinin bile büyük bir kazanç sayılacağı ifade ediliyor. Ayrıca Orta Doğu'ya barış elçisi gönderen Amerika'nın mesajını hedefleri belli olan ve bir mesajla yolundan şaşması mümkün olmayan Netenyahu'ya değil Beyaz Saray'da başkanın kendisine göndermesi gerektiği, ABD başkanının Netenyahu'nun eylemlerine sessiz kalarak Filistin davasına asıl zarar veren taraf olduğu değerlendirmesi yapılıyor.

Mısır'dan yayımlanan El-Ehram gazetesi bugünkü ''Kalıcı Olan Filistin Uzlaşmasıdır'' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; ''İsrail'in Gazze saldırısı hakkındaki Goldstone raporunun İnsan Hakları Konseyi'ne sunulmasının ertelenmesinin tüm Filistin durumları açısından çok kötü bir adım olduğunu kabul etmeyen kimse yok. Öfke halinin birçoğunu kapladığı Filistinliler bu ertelemenin İsrail'in faydasına olduğunu hissetti.
Filistinli halk liderleri, grup sorumluları ve aynı zamanda Arap liderler, Filistin Ulusal yönetiminin sorumlu tutulduğu erteleme kararı neticesinde yaşadıkları şoku dile getirdi. Tüm bu eleştiriler anlayışla karşılanabilir belki de haklıdır. Ancak anlaşılmayan ve haklı görülemeyen nokta bazılarının içinde olduğumuz Ekim ayında yapılması için Mısır'ın davet ettiği Filistin Uzlaşması anlaşmasının imzalanmasının ertelenmesi çağrılarıdır.

Eğer Goldstone raporunun ertelenmesini ''hata'' ya da ''günah'' olarak görerek eleştiriyorlarsa uzlaşmanın imzalanmasının ertelenmesi tüm ölçütlere göre en büyük günahtır.

Uzlaşmanın izmalanması ertelenirse (Allah korusun), İsrail sadece Gazze'de işlediği suçlardan ötürü kınanmasını engellemeyi başarmış olmaz. Aynı zamanda Mısır Filistinli kardeşler arasındaki anlaşmazlıkları giderip saflarını birleştirmek için onca çaba harcadıktan sonra Filistinliler arasında bölünme ve ayrılık kıvılcımları da yakmış olacak.

SUUDİ ARABİSTAN-SURİYE ZİRVESİNDEN ELDE EDİLEN KAZANÇ

Londra'dan yayımlanan El-Kudsu'l Arabi gazetesi bugünkü ''Suudi Arabistan-Suriye Zirvesi ve Meyvesi'' başlıklı yorumunda Lübnan parlamentosu meclis başkanı Nabih Berri'nin Lübnan sahasında karışık ikilemleri çözecek en etkili gelişme olarak gördüğü ''S.S.'' yani Suudi Arabistan-Suriye denkleminin etkenliğini önümüzdeki günlerde ortaya koyması bekleniyor. Geçtiğimiz iki gün boyunca Şam'da yapılan Suudi Arabistan-Suriye Zirvesi'nden yayımlanan ortak bildiride Lübnan'da ulusal birlik hükümetinin kurulmasının zorunluluğu vurgulandı.

Öte yandan bilindiği gibi Suudi Arabistan ortağı Mısır'la beraber başını Suriye'nin çektiği muhalefet kitlesine karşı birlik kuruyordu. Bunun için Suriye-Suudi Arabistan yakınlaşması, Suriye ve Mısır arasında en kısa zamanda bir uzlaşma görülmezse yeni bir Arap bölünmesine neden olacak demektir.

Bu yakınlaşmayla Suriye'nin İran'dan uzaklaştığını, aynı zamanda Suudi Arabistan'ın da ona (İran'a) yaklaştığını ve nükleer programına şiddetle karşı çıkmaktan vazgeçtiğini sanmıyoruz. Büyük olasılıkla bu zirvenin en iyi başarısı Lübnan hükümetinin kurulması düğümünün çözülmesinde sınırlı kalacak. Her halukarda bu da basit bir başarı sayılmaz.
Hala vakit varken fırsatı kaçırmamak gerekir. Bu noktada tüm Filistinli kardeşlerin Kahire'ye gelip uzlaşma anlaşmasına imza atmaları, İsrail'in önlerine kurduğu tuzakları aşmaları gerekir.

OBAMA FİLİSTİN'E FAYDA DEĞİL ZARAR VERDİ

Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayımlanan El-Beyan gazetesi bugünkü ''Amerika'nın Mesajı Adresini Şaşırdı'' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; ''Netenyahu'nun dikkat çeken mesajlara ya da Filistin yönetimine ve davasına zarar verecek uygulamalarla adımlardan vazgeçmesi için taleplere ihtiyacı yok. Çünkü bu görev, siyasi varlığının sebebi. O olmadan rolünün geçerliliği ortadan kalkar.

Bununla beraber orada elçi Mitchell'in barışa karşı savaş hükümetinin başkanına bildirilmek üzere böyle bir mesaj taşımasına gerek yoktu. Amerika'nın bu tür mesajları kendisine, kendi siyasetine yöneltmesi daha yerinde olurdu. Çünkü Filistin yönetiminin ve tüm barış süreci dosyasının zarar görmesine o sebep olmuştur.

Bölgeye uzun bir ziyaret için ulaşan elçi İsrail gazetelerinin bahsettiği gibi elinde Beyaz Saray'ın Netenyahu'dan Filistin başkanını zayıflatacak adımlar atmayı durdurmasını talep eden ve Likud liderinin tutucu Filistinlilerin barış sürecini iptal etmelerini engellemek için somut adımlar gerektiğini ifade eden mesajını taşıyor.
Şahinler hükümeti sanki Netenyahu'nun yaptıklarına karşı sessiz kalıp bunları basit gören, bu süreci yıkmasını sağlayan kendisi değilmiş gibi barış sürecinin devam ettirilip başarılı olmasını istiyor, iki devlet fikrini benimsiyor havası yaratıyor.

Mitchell'in Netenyahu'ya götürdüğü mesaj adresini şaşırdı. Gerçek adresi Beyaz Saray; Filistin yönetimini zayıflatan, barış umutlarını çökerten hükümet başkanı olacaktı. O hükümet ki dikkat çekmekten çok utanması gerekir''.

Haber Ara