'Goldstone' İsrail'e kar olarak dönmesin

Arap basını bugün Filistin Sultası'nın; başında da Muahmud Abbas'ın talebiyle oylaması ertelenen Goldstone raporu gündemde geniş yer buluyor. Bu bağlamda Mahmud Abbas ve yönetimi şiddetle kınanırken raporun Filistin'de giderek artan bölünme ve tartışmalar nedeniyle İsrail için bir zarardan menfaate dönüşmemesi için uyarıda bulunuluyor. Suudi Kralı'nın Arap ülkeleri arasındaki engelleri kaldırmak için kalkıştığı ziyaretlerinden biri olan Suriye gezisi de Arap ve İslam ümmeti adına
olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Selda Shosa / Timetürk

Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayımlanan El-Beyan gazetesi bugünkü 'İsrail Altınına Dönüşmemesi İçin' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; 'Şu an yaşanan endişe Goldstone raporunun İsrail için bir ceza olmak yerine nimete dönüşmesidir. Mantıklı olarak aslında olması gereken üzerine kaynar su gibi dökülmesiydi. Ancak gelişmeleri neredeyse ifadeyi tam tersine çeviriyor. Zira bu dosyanın Netenyahu hükümetine güçüş bir tabak içinde sunulan altın bir taşa (goldstone) dönüşmesinden korkuluyor.

BM'ye tabi insan haklarının hazırladığı rapor üzerine oylamanın ertelenmesi hususunda Filistin saflarında yaşanan sürtüşmeler, önümüzdeki iki hafta içerisinde imzalanması kararlaştırılan ulusal uzlaşma ittifakını riske sokacak düzeyde tırmanıyor.

Filistin'de söz savaşı ortaya çıkıp şiddetlenirken öte yandan İsrail işgal altındaki topraklara ve Kudüs'e; özellikle de Aksa Mescidi'ne yönelik saldırılarının hızını artırıyor. Yerleşimciler Aksa'yı yıkmaya çalışıyor.
Bu Filistinli bölünmenin ve ulusal bütünlüğün yokluğunun doğurduğu son sonuç. Safi İsrail için kazanç. Onun için elverişli hatta boş bir saha. Bu durum İsrail'i hesap verme ihtimallerinden kaçırdı ve saldırılarını, ihlallerini serbstleştirdi. Şüphe yok ki meydana gelenler sebebiyle uzlaşma hususunda herhangi bir tökezleme de bu kazancı artıracak.

Raporun zararı meydana geldi. Bunu değiştirmenin tek yolu ise uzlaşmada ve ulusal birliğin tekrar sağlanmasında hızlı davranmaktır. Bu olmadan Filistin'in zararlarının ve önündeki engellerin sonu gelmez.

FİLİSTİN HALKININ YÜZÜNE NASIL BAKACAKLAR

Londra'dan yayımlanan El-Kudsu'l Arabi gazetesinin editörü Abdulbari Etwan 'Evet...Kraldan Daha Kralcı Olun!' başlıklı makalesinde şu ifadelere yer veriyor; 'Yargıç Ritchard Goldstone'un İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçları hakkındaki raporu üzerine oylama tasarısının çekilmesi hatasında en büyük sorumlu Filistin Sultası ve şahsiyyen başkanı Mahmut Abbas'tır. Ancak bu aynı zamanda Arap ve İslam devletleri topluluğunu aklamaz. Boyunlarının borcu ahlaki ve siyasi sorumluluktan muaf kılmaz. Gördüğümüz üzere Filistin Sultasının büyükelçisinin isteğine utanç verici bir şekilde boyun eğmelerini gerektirmez.

Arap ve islam ülkelerinin ulusal sabitlere bağlı olanları ve davaları için savaşanları desteklemesi, bu yoldan sapmış herkese sırt çevirmesi gerekir. Ancak bu devletler ve hükümetler kendilerini Filistin halkının temsilcisi seçtirip de tüm kırmızı çizgileri aşanların kendilerine sağladıkların bahanelerin ardına saklanmaya çalışıyorsa başka.

Arapların bu hareketsizliğini haklı çıkarmak için içlerinden biri çıkıp bize şu meşhur ibareyi söyleyebilir; 'bizim kraldan daha kralcı olmamızı mı istiyorsunuz?'. Evet, çünkü kral yoldan saptığı zaman orada ümmetin, akidenin ve kader davasının menfaati için onun bu sapmasını engelleyecek biri olmalıdır.

İsrail'i ve savaş suçlularını Hillary Clinton'u, Avidgor Lieberman'ı ve başkanı Netenyahu'yu kızdırmama uğruna Goldstone raporunun koyduğu adalet kafesinden çıkaranlar, İsrail füzelerinin, roketlerinin ve fosfor bombalarının organlarını parçaladığı 400 çocuğun ailelerinin gözlerine nasıl bakacaklar bilemiyoruz.

Bunlar, Filistin halkını ve ulusal davasını temsil ettiklerini savunmaya, Cenevre'de utanç verici bir şekilde şehitlerinin ve yaralılarının kanlarını inkar ettikten sonra müzakereleri sürdürmeye nasıl devam edeceklerini de bilemiyoruz.

SUUDİ KRALININ SURİYE ZİYARETİ ÜMMET İÇİN HAYIRDIR

Suudi Arabistan'dan yayımlanan El-Cezire gazetesi bugünkü 'Hepimizin Menfaati İçin Tarihi Ziyaret' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; 'Suudi Arabistan kralının Suriye ziyareti kralın Arap ülkeleri liderleriyle Arap ve Müslümanların başlarında Filistin meselesi olmak üzere davaları hakkında tartışmak için yaptığı ziyaretler ve müşavereler çerçevesinde, işgalci İsrail güçleri tarafından zalimce kuşatılan Aksa Mescidi'nin inlediği bir vakitte geldi.

Hepimiz kralın bu yılın başında Kuveyt İktisadi Zirvesi'nde yaptığı tarihi konuşmayı hatırlarız. Zira bu konuşmasında tarihi anlaşmazlıkları aşarak istisnasız ve ayrımcılık yapmadan tüm Arap devletlerle kardeşliği ve birliği ilan etmesiyle karamsar havayı iyimser havaya çevirmiş; 'anlaşmazlıklarımızı kenetlenmiş bir yapı gibi birleşerek ortadan kaldıracağız' demiş, Allahu Teala'nın şu ayeti kerimesini delil getirmişti; '..birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider.' (Enfal Suresi, 46).

Kralın liderlerle kardeşlik bağlarını güçlendirme ve buluşma fırsatlarını hiç kaçırmadığı dikkatimizi çekiyor. Bazen içlerinden bir grubu bir münasebete katılmaları için Riyad'da topluyor. Bazen de kendilerini ülkelerinde ziyaret etmek için tura çıkıyor. Şüphesiz bunda Araplar için büyük hayır vardır. Çünkü bu zirve toplantıları, siyasi koşullar nedeniyle meydana gelen birçok engeli ortadan kaldırmaktadır.

Kardeş ülke Suriye'ye bu ziyaret iki ülke arasında ortak bir tarih, şimdi ve gelecek olduğunu doğrulamaktadır. Suudi Arabistan dini, ekonomik ve tarihi özüyle büyük bir Arap ve İslam ülkesidir. Suriye de derin İslami ve Arap uygarlığıyla büyük bir ülkedir. Bu nedenle iki ülke arasındaki herhangi bir yakınlaşma Araplara ve genel olarak Müslümanlara hayır olarak dönecektir.

'Goldstone' İsrail'e kar olarak dönmesin

Arap basınında bugün İsrail'in savaş suçlarını ortaya koyan Goldstone Raporu gündeme oturuyor. Gündemde ayrıca Suudi kralının tarihi Suriye gezisi yer alıyor.