Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Taksim’de onbinlerce kişi İsrail’i protesto etti

İstanbul'da onbinlerce kişi, Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişini engelleyen ve çeşitli provokasyonlara girişen İsrail’i protesto etti. Taksim'deki gösteriye birçok STK da katıldı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-06 13:39:00

Taksim’de onbinlerce kişi İsrail’i protesto etti
Haber Merkezi / TİMETURK

İstanbul'da onbinlerce kişi İsrail'i protesto eti. Saat 17:00’de başlayan protesto gösterisine İstanbul’un birçok bölgesinden katılımlar oldu. İstanbul dışından çevre illerinden gelen vatandaşlar da eylemdeki yerini aldı.



Taksim meydanında toplanan grup, İstiklal caddesinden Galatasaray lisesine kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca “Kudüs’ün özgürlüğü ümmetin şiarıdır”, “Kudüs işgal altında, unutma, unutturma”, “Kahrolsun İsrail” şeklinde İsrail’i telin eden, Filistin halkına destek veren sloganlar atıldı. Daha sonra İsrail bayrağı yakıldı.



STK’lar adına ortak basın açıklamasını İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım yaptı. Yıldırım yaptığı konuşmada “Gazze bölgesel bir savaşa sebep oldu, Mescid-i Aksa olayı ise bir dünya savaşına sebep olur. Huzur ve mutluluk için Mescid-i Aksa korunmalıdır” dedi. Bülent Yıldırım şunları söyledi:“Mescid-i Aksa sadece Filistinlilerin değil bütün Müslümanlarındır. Bütün Filistinliler bugün saldırı anında gerekirse şahadeti göze alarak Mescid-i Aksa’yı korumak için İsrail polis barikatlarını aşacaklar.



Dün 20 bin kişi Mağrip kapısından girerek Mescid-i Aksa’ya saldırdı, içerideki Filistinli gençler buna engel oldu. Kudüs’te 60’ın üzerinde Filistinli yaralı var. Bugün itibariyle 1 milyon Yahudi’nin Mescid-i Aksa’ya saldırması için Siyonist İsrail çağrıda bulunuyor. 2009 sonuna kadar Mescid-i Aksa’nın bir kısmı işgal edilecek kararını aldılar. Aksa’yı sinagog yapmayı hedefliyorlar. Türkiye’nin bütün unsurlarını Mescid-i Aksa konusunda desteğe çağırıyoruz. Gazze bölgesel bir savaşa sebep oldu, Mescid-i Aksa olayı dünya savaşına sebep olur. Huzur ve mutluluk için Mescid-i Aksa korunmalıdır.”



Saldırı ibadethanelere saldırıyı başlattı

“Bu saldırı Modern dünyada ibadethanelere saldırma geleneğini başlattı” diyen Bülent Yıldırım, şöyle devam etti: “ Daha önce bir çok ülke İsrail’in bu şımarık politikalarına karşı büyük elçiliklerini geri çekti. Bu topraklar Türkiye’nin toprağıdır, tapuları Türkiye’ye aittir. Bu dava sadece Filistinlileri davası değildir. Aksa’nın savunması bir buçuk milyarlık insana ve vicdan sahibi insanlığa attir..



Türkiye kendi topraklarına yapılan saldırılara nasıl karşılık veriyorsa burada da aynı refleksi göstermelidir. Türkiye, bu konuda işgal gerçekleşmeden Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa yıkılmadan elindeki bütün kartları zamanında kullanabilmelidir. İslam Konferansı Teşkilatı acilen toplanmalı ve gerekirse İslam dünyasının İsrail ile olan diplomatik ilişkilerini kesme de dahil olmak üzere çeşitli kararlar almalıdır. İsrail’in saldırıları dünyanın tepkilerine göre şekillenecektir.”

Konuşmalardan sonra miting olaysız sona erdi.

MESCİD-İ AKSA’DA NELER OLUYOR?



Her şey 27 Eylül Pazar günü 100 kişilik fanatik bir Yahudi grubunun Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya saldırıda bulunmasıyla başladı. Çıkan çatışmalarda onlarca kişi yaralandı. 03 gece yarısından itibaren Mescid-i Aksa’ya yönelik yeni bir şiddet eylemine başlamışlardır.



Bu yıl 3-9 Ekim tarihleri arasında Yahudiler Sukot/Çardaklar Bayramı’nı kutlamaktadır. Birkaç hafta öncesinden bu yana radikal Yahudi gruplar, bu kutsal günlerinde özellikle 05 Ekim (bugün) için 1 milyon kişi ile Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemek üzere çağrı yapmaktaydılar. Buna karşı Kudüslü Müslüman önderler de Mescid-i Aksa’nın boş bırakılmaması ve bir hafta boyunca muhtemel bir Yahudi saldırısından korunması yönünde Müslümanlara çağrıda bulunuyorlardı.





Bu çağrıya kulak vererek Mescid-i Aksa’yı terk etmeyen yaklaşık 700 kişilik bir grup, İsrail polisi tarafından şiddet kullanılarak dışarı çıkarılmak istenmektedir. Çatışmalarda şuana kadar itibarıyla 60 Kudüslü Müslüman yaralanmış durumdadır.



3 Ekim gece yarısından itibaren Mescid-i Aksa’ya doğru gruplar halinde yola çıktılar ve özellikle Mağripliler Kapısı’ndan Mescid-i Aksa’ya girmeye çalışmaktadırlar. 20 bin kişinin bu girişimi içeride kalan Müslümanlar tarafından püskürtülmüştür. Yerleşimci otobüsleri, yoğun bir şekilde Mescid-i Aksa-Burak Duvarı’na Yahudileri taşımaya devam etmektedir. Her an daha büyük bir saldırıya geçmeleri muhtemel olan radikal Yahudilerin, saldırılarını bir hafta boyunca devam ettirecekleri ifade edilmektedir.



Mescid-i Aksa’nın altında devam eden kazılar, yeni yerleşim yeri inşasının devam etmesi, Mescid’in Mağripliler Kapısı’nın ve Burak Duvarı’nın işgali, Mescid-i Aksa’nın giriş çıkış kapılarında gerçekleştirilen keyfî uygulamalar, Kudüslü Müslümanlara yönelik zorunlu göç politikaları, Selvan ve Şeyh Cerrah mahallelerinde yaşayan Müslümanların evlerinin gasp edilmesi, Rahmet Kabristanı’nın park haline dönüştürülmesi gibi uygulamalar, öteden beri dillendirilen Mescid-i Aksa’nın yerine bir Yahudi mabedi inşa etme politikalarının bir parçası olarak değerlendirilmektedir.



Tek seferde bunu gerçekleştiremeyeceğini bilen Siyonist yönetim, ortak kutsal mekânların birlikte kullanılması bahanesi ile Mescid-i Aksa’yı bölerek, Burak/Ağlama Duvarı’ndan Mescid-i Aksa’ya kadar olan kısmı ele geçirmek ve burada bir Yahudi sinagogu inşa etmek istemektedir.






Haber Ara