Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

“2 ayda yediniz oğlumu,cenazeye gelmeyin!”

Şırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Düzova Köyü'nde iki asker şüpheli biçimde öldü. Uzman çavuşun annesi cenazeye gelen askerleri kovdu: “Oğlumuzu 2 ayda yediniz, gelmeyin!”

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-10-03 20:03:00

“2 ayda yediniz oğlumu,cenazeye gelmeyin!”
Şırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Düzova Köyü'nde iki asker şüpheli biçimde öldü. Valilik, silah kazası dedi, ancak ailesi çocuklarının Beni sıkıştırıyorlar dediğini söyledi. Uzman çavuşun annesi cenazeye gelen askerleri kovdu: Oğlumuzu 2 ayda yediniz, gelmeyin!

Şırnak Valiliği'nden yapılan açıklamada, Düzova Jandarma Karakol Komutanlığı'nda bir silah kazası yaşandığı ileri sürüldü. Kamuoyuna, 30 Eylül gecesi yaşanan olayda 1 uzman çavuşun yaşamını yitirdiği, 1 jandarma onbaşının da ağır yaralandığı bilgisi açıklandı. Valilik, kazanın ne şekilde gerçekleştiğine ilişkin bir açıklamada bulunmadı.

Hayatını kaybeden uzman Çavuş Ahmet Solgun'un annesi, cenaze töreninde oğlunun ölümü üzerindeki şaibeye dikkat çekti. "Telefon açtık, 'Beni sıkıştırıyorlar, beni kurtarın' dedi. Gerçekler ortaya çıkarılsın istiyorum" diye konuştu.

Şırnak'ta, önceki gün görev yaptığı karakolda kazayla hayatını kaybettiği iddia edilen 24 yaşındaki uzman çavuş Ahmet Solgun Adana'da toprağa verildi. Asker annesi Fatma Solgun ile babaannesi Hatice Solgun gözyaşlarına boğuldu. 4 çocuk annesi Fatma Solgun, törende yakınlarının desteğiyle ayakta durabildi. Acılı anne, Sabancı Merkez Camii'ndeki törene gelen askerlere tepki gösterdi.

Törene Adana Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Mehmet Özer Güneş, askeri yetkililer ile yaklaşık bin kişi katıldı.

Asker 'Beni sıkıştırıyorlar' demiş

Anne Solgun, törene gelen askerlere tepki gösterdi. Acılı anne oğlunun tabutu başında ağıtlar yaktı, şöyle konuştu: "Doğu'ya gönderdim, iki ayda yediniz oğlumu. Gidin, gelmeyin buraya. Ben oğlumu size nasıl verdiysem öyle istiyorum. Koç gibi delikanlım gitti. Telefon açtık, 'Beni sıkıştırıyorlar, beni kurtarın' dedi. İki ay bile duramadan gitti yavrum. Oğlum çatışmada ölseydi başım gözüm üstüne derdim. Kaza süsü verdiler. Yanlış neyse düzeltilsin. Gerçekler ortaya çıkarılsın istiyorum. Nişanlıydı, altınları, eşyaları tamdı. Bak Ahmet ben buradayım, nişanlın burada. Bayramda ziyaretine geliriz oğlum. Yüzünde güller açan yavrum, gül yüzünü solduranların da yüzü solsun kuzum. Kurban bayramında sana düğün yapacaktım oğlum. Çiçeği burnunda damadım. Gelin kızını nereye bıraktın da gittin kınalı kuzum. Kalk oğlum hadi, kalk, ikimiz eve gidelim. Ninnilerle büyüttüm seni, askere gönderdim. Babasının oyuncak silah bile almasını istemedim. Alıştırma çocuğumu dedim. Karşılığı bu mu olacaktı yavrum. Kurban Bayramı'nda gelecektin, sana düğün yapacaktık. Seni sağ beklerken cansız bedenin geldi. Bu acıya nasıl dayanacağım."

Askerin babaannesi Hatice Solgun da, askerlere bağırarak yanlarına gitmek istedi. "Ölmeden 2 saat önce telefon açtı, 2 saat sonra vurmuşlar. Oğlum söz verdiydi sizi koruyacaktı, ne oldu torunuma. Gelmeyin, gidin" diye bağırdı. Solgun'un nişanlısı Serap Aşar da, "Bayramda düğünümüzü yapacaktık" diye gözyaşı döktü.

(Radikal)

Haber Ara