Aksa için tek çözüm taş ve ayakkabı…
Fehmi Huveydi, "Arap rejimleri ve uluslararası kamuoyundan umudunu kesen Filistinlilerin, Mescid-i Aksa'yı bedenleri ve çıplak göğüsleri ile savunmaktan başka bir yolları kalmamıştır" dedi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-10-02 11:12:00
Fehmi Huveydi*
Arap Birliği, mescidi Aksaya yapılan saldırıya karşı büyük bir öfke ve endişe içinde.
Ürdün hükümeti olayı şiddetle kınadı ve Amman’daki İsrail görevlisini dış işlerine çağırıp Ürdün hükümetinin cereyan eden olaylardan duyduğu rahatsızlığı İsrailli yetkililere iletilmesini istedi. Mısır ise her zamanki gibi sessizliğini bozmadı.
Bu yankıların nedenine gelince,150’ye yakın, fanatik İsrailliler tarafından Yom Kippur (Kefaret Günü) akşamı Mescidi aksaya girdi ve taşkınlık çıkartmaları ile başladı. Ayrıca bu olay 2000 yılında patlayan intifada yıldönümüne denk düşmektedir. O dönemde hatırlanacağı üzere İsrail eski Başbakanı Ariel Şaron yoğun güvenlik şartları altında Mescidi aksaya girmişti.
Fanatik Yahudi gurubun bu son saldırısını durduranlar Gazetecilerin aktardıklarına göre Yalnız ve Kendi hallerine bırakılan Kudüs halkı olmuştur mescidi Aksa’yı bedenleri ile korudular taş ayakkabı ve sandalyeler ile fanatik guruba saldırıp onları durdurdular.
Filistin halkı umutlarını, Birleşmiş Milletlere (BM), Arap yönetimlerine bağlamadılar. Fanatik gurup mescidi Aksa avlusuna girdikten sonra Filistinliler kendilerini gizlemek amacı ile turist görünümünde sabah erkenden çıktılar ve mescidi Aksa’yı korumak için ellerinden gelen tüm imkânları kullanarak onları geri çevirdiler. Bu arada vatandaşlarını koruyan polis halka plastik kurşunla açtığı ateş sonucu ikisi ağır olmak üzere 40 Filistinli ve dokuz İsrail polisi yaralandı.
Mescidi aksaya tüm bu yapılmak istenenler Yahudilerin Kudüs’ü Yahudileştirme politikasının bir parçasıdır. Sürekli Kudüs’ü görüşme dışı bırakıp ve asla tartışma haline getirmiyorlar. Hâlbuki yapılan araştırmalara göre, 17 yüzyıla kadar Yahudiler Kudüs’te bir karış toprağa bile sahip değildi. Ellerinde bulundurdukları evler ve dükkanlar ise kira idi hatta mezarlıkları bile vakıflar müdürlüğünden kiralanmıştı.
“Eğer seni unutursam Yaruşalayim/Kudüs, sağ tarafım felç olsun” sloganı aslında haçlı seferleri esnasında söylenen veakka hükümdarlığı aittir ancak Siyonist hareketi bu sloganı çalıp çarpıttılar ve kendi emellerine yani Filiskin’deki projelerini yürütebilmeleri için bunu kullandılar.
Mescidi Aksa temellerini tehdit eden kazı çalışmaları durmadan devam etmektedir. Temellerine hatta kalıntıları bile ulaşamadıkları Süleyman mabedini yeniden inşa etmek için Siyonistler mescidi aksanın etrafına yüz sinagog yedi bahçe ile kuşatıp inşa için ortam hazırlıyorlar.
Filistinlilerin evlerinin ellerinden alınması yeni yapılan evlerin yıkılması ise şehirde bir etnik temizleme olup, acı olanı bu yapılanlar herkesin gözü olup bitmesidir. Bu haftaki İsrail Haaretz gazetesinin haberine göre eski Kudüs’ün merkezinde bir Yahudi yerleşim merkezinin yapımı sürmektedir. Düzenli ve alelacele yeni yerleşim yerlerinin yapılması Filistin sorununu tasfiye ve Kudüs’ü Yahudileştirme planının bir parçasıdır.
Tüm bu olan bitenlere yönelik Filistin yönetimi, Arap ve İslam dünyasından hiçbir tepki verilmemektedir.
Hala Uluslararası toplumdan ve dörtlülerden yardım beklemeyi sürdürmenin kötü bir anısı olduğu ortada onlardan yardım beklemek, gerçeğinde İsraillilere projelerini yürütmeleri için yeşil ışık yakmak anlamını geliyor. Çünkü Filistin yönetimi zaten olanlara göz yummaya hazırdır. Arap ülkeleri ise Filitsin sorunundan elini çekmiş vaziyette ve çözüm için diplomatik, hukuksal yollarla, her ne kadar bu iki düzlemde birçok olanaklara sahip olsalar da yapabilecekleri hiç bir şeyleri kalmamıştır.
Hâlbuki 69 senesinde Mescidi Aksa minberini yakmaya kalkıştıklarında dünya yerinden oynamıştı ve bu olay üzerine İslam zirvesi toplandı, İslam konferansı örgütü ve Kudüs komitesi kuruldu. Zamanla görünen şu oldu ki eksik şey Filistin sorunu savunacak kimselerin kalmaması ve bunun içindir Filistinliler Mescidi Aksa’yı taş ayakkabı ve sandalyelerle savunmak ve korumak zorunda kaldılar
Arap rejimlerinden Filistin sorununa nihai bir çözüm getirmelerine artık hiç kimsenin güveni kalmamıştır. Filistin halkı için geriye kalan tek yol, Mescidi Aksa’yı bedenleri ve çıplak göğüsleri ile savunmaktır.
*Mısırla ünlü gazeteci-yazar.
Bu makale Haşim Özdaş tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.
SON VİDEO HABER
Haber Ara