Dolar

34,8654

Euro

36,6039

Altın

3.048,64

Bist

10.058,47

Kesintisiz eğitime tepkiler çığ gibi

28 Şubat mahsulü 8 yıllık kesintisiz eğitimin öğrencileri maneviyattan kopardığına işaret eden STK’lar, “Uygulama ile çocuklar suç makinesi haline geldi" diyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-25 04:17:00

Kesintisiz eğitime tepkiler çığ gibi
2009-2010 eğitim-öğretim dönemi dün başlarken, ‘kesintisiz eğitim’e tepkiler sürüyor. STK’lar "manevi çöküntü, misyonerlerin ekmeğine yağ sürdü” görüşünde birleşiyor.

Okullarda eğitim zili çaldı ve milyonlarca öğrenci bir kez daha yollara döküldü.

17 Ağustos 1997’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilip 1997-98 döneminde yürürlüğe giren ‘8 yıllık kesintisiz eğitim’ kanunu sonrasında yaşananlar tam bir kabus gibi.

KORKUNÇ RAKAMLAR
Araştırmalara göre, öğrencilerin yüzde 74.9’u okullarda şiddet olaylarına karıştı. Okullarda görev yapan öğretmenlerin yüzde 23’ü de şiddet mağduru...

Kesintisiz eğitim nedeniyle dini eğitimini yeterince alamayan öğrenciler arasında, uyuşturucu, alkol ve sigara kullanımı endişe verici boyuta geldi. Okullarda zararlı alışkanlıklara sahip olan öğrencilerin oranı yüzde 79’u bulmuş durumda... Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre, mala karşı işlenen suçlarda her 100 şüpheliden 25’i, intihara teşebbüs eden her 100 kişiden 20’si, 100 cinayet şüphelisinden 9’u da çocuk. Öğrenci çocuk sanık sayısının artış oranı yüzde 40. 12. yılına giren yasayla tasarlanan “başarı” ise yerini “başarısızlığa” bıraktı.

Öğretmen açığı 100 bini aşarken, kapanan köy okulu sayısı 10 bine ulaştı. Yine eğitim sistemi ile had safhaya ulaşan maneviyatsızlık en fazla misyonerlerin işine yaradı. Binlerce genç misyonerlerin etkisi altında kaldı.

AGD: “UYGULAMA, MANEVİ ÇÖKÜNTÜYÜ BERABERİNDE GETİRDİ”

AGD Genel Başkanı İlyas Tongüç, eğitim sistemini daha çağdaş hale getirmek adına çıkarıldığı iddia edilen sistemin gerçek hedefinin ana-babanın, çocuğunun eğitimi üzerindeki haklarını gasp etmek olduğunu söyledi. Eğitimde sorunların her geçen gün arttığına dikkat çeken Tongüç, şunları kaydetti:

“Bugün halen 1 milyonun üzerinde çocuk okula gitmiyor ve okuma-yazma bilmiyor. Yüz binlerce öğrencimizin halen taşımalı eğitim denen garabet uygulama gereği kilometrelerce uzaktaki okullara taşınması işkencesi de çocuklarımızın hak etmediği bir uygulama olarak ortadadır. Ülkemizin 15-24 yaşları arası 4.4 milyon genci, ne çalışmakta, ne okumakta ve ne de içinde geleceğe dair herhangi bir umut barındırmaktadır. Manevi çöküntü ürkütüyor.”

“ÇOCUKLAR SUÇ MAKİNESİ HALİNE GELDİ”

“Kesintisiz eğitim nedeniyle dini eğitimini yeterince alamayan çocuklar arasında gayri ahlaki davranış biçimleri çok hızlı bir şekilde gelişmektedir” diyen Tongüç, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Ülkemizde son yıllarda artan sosyal çöküntüyle beraber aile bağlarında zayıflama olmakta ve çocuklarımız suç makinesi haline gelmektedir. Gençlerimiz ebeveyn katili olacak kadar köklerine yabancılaşmıştır. Uyuşturucu ve fuhuş maalesef ilköğretim okullarına kadar inmiş, kapkaç çeteleri ve hırsızlık şebekeleri artmıştır. Mutsuz ve zararlı bir nesil yetişmektedir. Okul sıralarında oturması gereken çocuklarımız sanık sandalyesinde oturmakta, kalem tutması gereken eller silah, bıçak, şiş, kama tutmaktadır.”

EĞİTİM-BİR-SEN: “ÇOCUKLAR ŞİDDET İLE ANILIYOR”

Eğitim-Bir-Sen Ankara Şube Başkanı Mustafa Kır: “8 yıllık zorunlu temel eğitim sistemi dayatma ve çürük temeller üzerine oturtturulmuştur. Sistemin amacında, esasında tek tipleştirme ve toplumu tepkisiz hale getirmek vardır. En büyük reform diye yutturulmaya çalışılan sistem çökmüş, okullarda sistemin getirdiği sorunlar yüzünden öğrenciler şiddet ve kötü alışkanlıklar ile anılır hale gelmiştir. Halkın büyük bir çoğunluğunun istemediği, 28 Şubat postmodern darbesinin ürünü olan bu anlayış artık terk edilmelidir.”

TÜRK EĞİTİM-SEN: “KISITLAMALAR VE YASAKLAR MİSYONERLERİN İŞİNE YARADI”

Türk Eğitim-Sen İstanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Hanefi Bostan: “Öğrenciler, kesintisiz eğitim ile yanlış yerlere yönlendirildi. Çocuklar yalnız bırakıldı ve hakları gasp edildi. Ayrımcılık nedeniyle başarı yerini hüsrana bıraktı. Dayatma, beraberinde sorunları getirdi. Dini ihtiyaçlar giderilmedi. Maneviyatsızlık had safhaya ulaştı. Kısıtlamalar ve yasaklar misyonerlerin işine yaradı. Gençlerimiz din değiştirir hale geldi. Ama buna karşın halen tedbir alınmış değil. Artık hükümetin bu eğitim anlayışına ve işleyişine müdahale etmesi gerekiyor.”

Kaynak: Vakit
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara