Kan vermek insanı gençleştiriyor
Kan bağışı, kan bekleyen kişilerin hayatlarını kurtarmasının yanı sıra kişinin kendi sağlığı açısından da yaşamsal önem taşıyor. Kan bağışında kan hücreleri yenileniyor, bu da daha sağlıklı ve güçlü bir vücuda sahip olunmasını sağlıyor.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-22 15:57:00
Türkiye'de düzenli kan bağışında bulunan donör sayısı istenilen seviyede olmadığı için zaman zaman hastaneler ve hasta yakınları ihtiyaç duyulan kanı bulmakta zorlanıyor.
Kan bağışı, kan bekleyen kişilerin hayatlarını kurtarmasının yanı sıra kişinin kendi sağlığı açısından da yaşamsal önem taşıyor. Kan bağışında kan hücreleri yenileniyor, bu da daha sağlıklı ve güçlü bir vücuda sahip olunmasını sağlıyor.
Kan bağışının insanı gençleştirdiğini bildiren Kayseri Kızılay Kan Merkezi Müdürü Adem Tatar, "Kan vermenin sağlığa sayısız faydaları var. Ancak en belirgini insanı gençleştirmesi. Kan bağışı sonrasında kan hücrelerinin daha hızlı yenilenmesi ve dolaşımda daha genç hücre sayısının artmasından dolayı metabolizma daha hızlı ve rahat çalışıyor. Bu da insanı daha dinç yapıyor ve kendisini daha rahat hissetmesine yardımcı oluyor. Kan veren kişiler vermeyenlere göre daha genç ve daha zinde oluyor." diye konuştu.
Kan bağışının spor yapmış gibi kandaki zararlı maderlin uzaklaştırılmasına yardımcı olduğuna değinen Tatar, insanların sağlıklı yaşam için çok farklı yöntemler denediğini ve ciddi paralar harcamasına rağmen kan bağışında bulunmak gibi basit ve masrafsız bir yöntemin akıllara dahi gelmediğini söyledi.
Türkiye'de birçok kişinin yaşlanmaktan, halsiz düşmekten ve eski aktivitelerin birçoğunu yerine getirememekten şikayetçi olduğunun altını çizen Tatar, tüm bu ve daha fazla sorundan kurtulabilmek için kan bağışında bulunmanın yeterli olacağını kaydetti.
Kanın, tek kaynağı insan olan çok değerli bir ilaç olduğunu dile getiren Tatar, buna rağmen gönüllü bağışçı sayısının yetersiz olduğunu ve kan ihtiyacının karşılanmasında sıkıntılar yaşandığına vurgu yaptı.
İnsanların kan ihtiyacı olduğunda hastane veya kan merkezlerinden değil mecburen üçüncü, dördüncü şahıslardan yardım talep etmek zorunda kaldığının altını çizen Tatar, "Kan bağışı yeterli olmadığı için hastane ve kan bankaları yıl içerisindeki kan ihtiyacını karşılayamıyor. Hastane yetkilileri hasta yakınlarına kan bulunmasını istiyor. Onların da gittiği yerler genellikle üçüncü-dördüncü şahıslar oluyor. Bu şekilde alınan kanda sağlıklı olmuyor birçok bulaşıcı hastalığın kan verilen hastaya geçme ihtimali artıyor. Geçmişte de bunun örnekleri yaşandı. Bunların önüne geçebilmek için insanların kan bağışı konusunda duyarlı olması gerekiyor." şeklinde konuştu.
Tatar, 18-65 yaş arasında, ağırlığı 50 kilogramın üzerinde, önemli bir sağlık sorunu olmayan, hemoglobin ölçümü normal olan herkesin (en sık 2 ay ara ile) yılda dört kez kan bağışında bulunabileceğini dile getirdi.
KAN VERMENİN BAŞLICA FAYDALARI
Adem Tatar, kan vermenin başlıca faydalarını şu şekilde sıraladı: "Kan verince kan yapan organlar uyarılır ve kan yapmaya sevk edilir. Kan hücreleri yenilenir ve kendisini daha dinç hisseder. İnsan yardımda bulunma duygusunun verdiği hazla psikolojik olarak rahatlar, kendini huzurlu hisseder. Her kan bağışlayana kan grubu, kan sayımı ve kan yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili tarama testleri uygulanır var olan ancak kendisinin bilmediği hastalığın tespitine ve tedavisine olanak tanınmış olur. Gönüllü bağışçılardan alınan kan, güvenli kan olduğundan kan yoluyla hastalık bulaşması da daha az olur. Sonuç olarak gönüllü bağışçıların sayısının artması, toplumun sağlık düzeyi üzerine olumlu etki yapar."
SON VİDEO HABER
Haber Ara