Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.975,32

Bist

10.125,46

''Bize bölücü diyenler Türkiye'yi böler''

Kimsenin AK Parti'ye bölücü yaftayı yakıştıramayacağını söyleyen Erdoğan, Demokratik Açılım sürecinde kapıları kapatan muhalefete "Bize bölücü diyenlerdir Türkiye'yi bölen" dedi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-20 21:50:00

''Bize bölücü diyenler Türkiye'yi böler''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kimsenin AK Parti'ye bölücü yaftayı yakıştıramayacağını söyledi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Küllenmiş husumetleri, kabuk bağlamış yaraları, kin ve nefret ateşlerini canlandırmanın hiç kimseye yarar sağlamayacağını belirterek, ''Bizim ortak menfaatlerimiz, barış kardeşlik ve sevgi pınarlarını gürleştirmektedir. Birbirimize karşı ön yargıları kırmak durumundayız'' dedi.

AK Parti İstanbul İl Başkanlığınca Sütlüce Kongre Kültür Merkezinde düzenlenen bayramlaşma töreninde konuşan Erdoğan, bu buluşmanın teşkilat bilincinin bir örneği olduğunu ifade etti.

Erdoğan, ''Şu anda aileleriyle bayramlaşmakta olan kardeşleriniz gibi, sizler de olabilirdiniz. Fakat teşkilat bilincinizle burayı tercih ederek, farklı bir yaklaşım ortaya koydunuz. Bundan dolayı teşekkür ediyorum'' diye konuştu.

''Bayram, kardeşliğimizi, dostluğumuzu biraz daha pekiştiriyor. Bizleri birbirine biraz daha yakınlaştırıyor'' diyen Erdoğan, ramazan ayı boyunca yoğun şekilde yaşadıkları ve yaşattıkları paylaşma, dayanışma hissinin bayramda doruk noktasına ulaştığını aktardı.

Bayram vesilesiyle dargınların barıştığını, küs olanların kucaklaştığını, husumetin ortadan kalktığını, kin, nefret, öfkenin yerini tamamen hoşgörüye bıraktığını söyleyen Erdoğan, ''İnşallah yaşadığımız bayram sevinci, doğrudan doğruya bütün insanlarımızın gönlüne, kalbine sirayet eder. İnşallah bu mutluluk doğrudan doğruya anaların, babaların, çocukları yüzüne yansır. İnşallah bu bayram yüreklerdeki yangınlara su serper. Gönüllerdeki hasretleri dindirir. Bir uçtan bir uca ülkemizdeki bütün ocakların, bütün yuvaların şenlenmesine vesile olur'' dedi.

Bayramların birlik ve beraberliğin, yardımlaşmanın, kucaklaşmanın, hoşgörünün ve barışın sembolü olduğunu kaydeden Erdoğan, ''Bayramlar, kardeşlik iklimini, dayanışma ruhunu milletçe yaşamanın, milletçe bu hissi duymanın, bu duygu birliğimizi en üst düzeyde tazeleme günüdür. Bunun için bayram coşkunun ve bayrama ait geleneklerimizin canlı tutulması gerçekten çok önemlidir. Ben bu birlik ve beraberlik ruhunu, bu duygu birliğini güçlendirerek geleceğe taşıdığımız taktirde daha güzel ve aydınlık yarınlara mutlaka ulaşacağımızdan hiç kuşku duymuyorum'' şeklinde konuştu.

''BAYRAMLAŞMAK, BARIŞMAKTIR, KUCAKLAŞMAKTIR..."

Komşusu açken tok yatmayı içine sindiremeyen, bundan hicap duyan bir milletin mensubu olduklarının altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:

''Aynı şekilde komşumuz bayram edemezken bizim bayram etmemizin de ehemmiyeti olamaz. Bu noktada vatandaşlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen bayramları sadece kendi dinlenebileceğiniz birer tatil fırsatı olarak görmeyin. Unutmayalım ki bayramlaşmak, barışmaktır, kucaklaşmaktır. Bayramlaşmak yardımlaşmaktır. Bayramlar sevginin, saygının, şefkatin, vefanın ve merhametin doruk noktaya ulaştığı günlerdir. Bayram paylaştıkça anlam kazanır. Onun için gelin bayram sevicimizi birbirimizle paylaşarak, sevinçte de kederde de bir olduğumuz gösterelim. Bayramlara buruk giren şehitlerimizin yadigarlarını, ailelerini, çocuklarını, kahraman gazilerimizi, yetimlerimizi, öksüzlerimizi unutmayalım.

Yol gözleyen, ziyaret edilmeyi bekleyen, özellikle yaşlılarımıza gidelim, ziyaret yaparak onların gönüllerini hayır dualarını alalım. Fakirlere, dara düşmüşlere, ihtiyaç sahiplerine kol kanat gerelim. Bayram sevincimize onları ortak edelim Bu sevinci onlarla paylaşayım. İlla akraba olmamız şart değil. İlla kan bağımız olmamız şart değil. Apartmanımızdaki, sokağımızdaki mahallemizdeki köyümüzdeki insanlara sarılıp kucaklaşalım. Gücümüz yetiyorsa çocuklara hediyeler dağıtalım. Bayramlar bunun için vardır.''
Yardımlaşmanın, dayanışmanın ve infakın milleti ayakta tutan insani hasletler olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Eğer inanın bu hasletimiz olmamış olsaydı biz de bir Arjantin biz de bir Meksika olurduk.
Bu aziz millet bu insani değerleri yaşatmakta direttiği için her daim diri kalmaktadır, güçlü kalmaktadır. Bu millet asırlar boyunca bayramları birbirini kucaklamak için vesile kılmıştır. Aziz milletimiz bu yolla darlıkta da bollukta da sevinçte de kederde de bir olmayı, beraber olmayı başarmıştır. Zor günlerimizde de iyi günlerimiz de hep aynı insani duruşu sergiledik. Aynı hakkaniyetli tavrı gösterdik. Çünkü bu duruşun altında bizim sevgi medeniyetimiz, o kadim değerlerimiz var. O sağlam temeller, Yunuslar, Mevlanalar, Hacı Bektaşlar tarafından atılmış temellerdir. Bizler daima adaletten, barıştan, kardeşlik ve hoşgörüden yana olan bir medeniyetin mensuplarıyız. Bugün de kendi içimizdeki sevgiyi çoğaltmak, kendi aramızdaki barış ortamını sarsılmaz temeller üzerine oturtmak üzere yoğun gayretler gösteriyoruz.
Türkiye'nin kaderini veya Türkiye'nin kaderinin rotasını belirlerken en büyük hassasiyetimizi bu konuda gösteriyoruz. Eğer demokratik açılım diyorsak, bir milli birlik projesi diyorsak çatışmayı değil, uzlaşmayı esas alıyoruz. İhtilafları değil, ittifak noktalarımızı güçlendiriyoruz. Küllenmiş husumetleri, kabuk bağlamış yaraları, kin ve nefret ateşlerini canlandırmak hiç birimize yarar sağlamaz. Bizim ortak menfaatlerimiz, barış kardeşlik ve sevgi pınarlarını gürleştirmektedir.

Birbirimize karşı ön yargıları kırmak durumundayız. Birbirimizi kamplara ayırmaktan vazgeçersek, birbirimize hasım değil, birbirimize hısım olabilirsek inanıyorum ki Türkiye'nin yarınları dünden de bugünkünden çok daha parlak çok daha aydınlık olacaktır.''

Haber Ara