Dolar

34,8675

Euro

36,6715

Altın

3.017,63

Bist

10.111,66

Terör 12 Eylül’den kalma; çözüm demokrasi

Diyarbakır’da Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı’nın organizasyonuyla bir araya gelen birçok sivil toplum kuruluşu demokratik açılımı konuştu.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-16 02:48:00

Terör 12 Eylül’den kalma; çözüm demokrasi

Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği, İHH İnsani Yardım Vakfı, Hukukçular Derneği’nden katılımların olduğu İstişare Toplantısında 12 Eylül 1980 darbesinin Türk toplumuna verdiği zararlar ve Kürt sorununda atılması gereken adımlar konuşuldu. Türkiye’nin birçok ilinden sivil toplum örgütlerinin katıldığı istişare toplantısını Vakit’e değerlendiren TGTV Başkanı Necati Ceylan, “Demokratik bir ortamda sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi konuştuk. Bölgeye yapılacak her türlü iyileştirme faaliyeti demokratik ortamdan geçer” dedi.

DEMOKRASİ VE TERÖR SORUNU 12 EYLÜL’DEN KALDI
“12 Eylül 1980 TSK darbesinden itibaren 29 yıl geçti. Emir komuta zinciri içinde yapılan askeri darbe toplumsal travmalara yol açtı. Türk demokrasisi rafa kaldırıldı. 28 Şubat’ta da balans ayarı yapılmıştı. Bugün tartıştığımız 1982 Anayasası, Kürt sorunu, Alevi sorunu, ekonomi, YÖK ve demokratikleşme gibi birçok konu 12 Eylül darbesinin mirasıdır” diyen Ceylan, “Binlerce kişi akla hayale gelmedik şiddet yöntemleri ile türlü işkencelere maruz kaldı. NATO, Avrupa ülkeleri ve Pentagon’dan alınan bütün işkence yöntemleri kullanıldı. Darbe, belirli bir gruba değil, bütün millete yönelik bir kırımdır. ‘Biz gibi düşünmeyen ve bizden olmayanlar yaşamasın.’ Demokratik bir ülkede hakların şiddetle alınamayacağını, bunların demokratik ve barışçıl bir ortamda sağlanabileceğini düşünen bölge halkı dağa çıkmak durumunda kalmıştır. Derin güçler, sol-sağ hareketleri terörize etti” diye konuştu.

İSLAM KARDEŞLİĞİ ÖNEMLİ
12 Eylül sonrasında Türkiye’deki demokrasi ortamının kilitlendiğini ifade eden Ceylan, “Darbeleri ve darbeciliği tümüyle mahkûm etmek, inancımıza ve kimliğimize yönelik her türlü baskı ve zulme karşı hayır demek biz gönüllü kuruluşlara düşen görevdir” diyerek “Hemen hemen her kişi ve kurumlar tarafından eleştirilen ve değiştirilmesi gerektiği vurgulanan anayasa hâlâ değiştirilmedi. Bu konuya bir an önce el atılmalıdır” şeklinde konuştu. Açılım sürecinde bölge insanının İslami kimliğinin özellikle vurgulanması gerektiğini kaydeden Ceylan, şunları söyledi: “Bölgede herkeste maddi ve manevi olarak güvenlik eksikliği olduğu, bu güven eksikliğinin giderilmeden meselenin halledilemeyeceği açıktır. Güven eksikliğinin giderilmesi için tarafların üzerinde ittifak edeceği asgari müştereklerin ‘İslam Kardeşliği’ olduğu tarafımızca tespit edilmiştir.”

Haber Ara