Dereleri ıslah edelim, yağmacıları asalım
Depremde de aynısını yaşamıştık ve sel baskınında canlı yayından müşahede ettik; Maatteessüf felaket yerine herkesten evvel yağmacılar geliyor…
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-14 05:19:00
Osman Atalay*
Hoşgeldin bebek
yaşama sırası sende
senin yolunu gözlüyor
kuşpalazı, boğmaca
kara çiçek, sıtma
yürek enfaktı, kanser filan
işsizlik açlık falan
Hoşgeldin bebek
yaşama sırası sende
senin yolunu gözlüyor
tren kazası, uçak kazası
iş kazası, yer depremi
sel baskını, kuraklık filan
kara sevda, ayyaşlık falan
Nazım Hikmet, “Hoşgeldin Bebek” adlı bu şiirinde memleketin hastalıkları ve ertelenen, ötelenen umursanmayan sorunlarını böyle sıralamış… Yıllar geçmiş şiirin üzerinden, ancak hâlâ bizi anlatıyor tüm canlılığıyla bu mısralar…
Daha 1995 yılında İstanbul basın yolu Aymama Deresi gene taşmıştı. Evleri ve iş yerlerini sel basmış, insanlar mağdur olmuştu. Yıl Eylül 2009 İstanbul yine sele teslim. 30 insanımız evden işe giderken sabahın aydınlığında sele kapılıyor… Bir gün önce felaket alarmı veren yetkililer, İstanbul’da sel baskını olduğu zaman sorun yaşanan 10 semti ve 3 deresini maalesef, koruma ve kollama altına almayı beceremiyor… Söyler misiniz Allah aşkına, bu yönetim feraseti, organizasyon kabiliyeti ve yerel yönetimlerin eş güdüm ve koordinasyon eksikli değil midir?
Bu felakete eyvallah diyoruz… Amenna.. Fakat geceden itfaiye, sivil savunma ekipleri, belediye çalışanları 10 semt ve 2 dere çevresinde konuşlanıp, İstanbul’un sürekli su baskını yaşadığı güzergâhı trafiğe kapatması faciayı ve felaketin boyutunu aza indirmez miydi?
İstanbul belediyesi ve valilik kriz masasını, salı gecesini teyakkuza geçirmesi gerekirdi. Kadir beyin dediği gibi, Amerika’da Asya’da oluyor… Eyvallah, ama hiç birimiz masum değiliz sözü kadir beyin söylememesi gereken bir sözdü.
Basın yolunu sele boğan su, İkitelli Başak Şehir Sular Vadisinden gelen yetersiz kanalın sonucuydu. Tır garajında uyuyarak can veren insanlarımızın ne kadar suçu varda.. Allah aşkına derenin dibine Tır garajı olur veren yetkilinin hiç mi suç yok?.. Açıkçası Amerika ve Avrupa’da afet öncesi ve anında sivil savunma, polis, asker, itfaiye tüm görevliler afetle beraber olay yerinde hâkimiyet kurarlar. Bizim ülkemizde ise depremde de aynısını yaşamıştık ve sel baskınında canlı yayından müşahede ettik; Maatteessüf felaket yerine herkesden evvel yağmacılar geliyor…
Sayın başbakan dereleri ıslah edeceğiz, hem de hemen diyor… Buna Aymama Deresi’nden başlayacağını söylüyor… İstanbul valiliğine mağdurlar için 2 trilyon kaynak aktarıldı. Keşke 1995 yılında buna başlansa idi. Tarih ibret alınmadıkça tekerrür eder ve bize aynı sorunları yeniden yaşatır.
Dereleri ıslah edelim evet... Bu para ile çözülecek bir sorun… Peki, İslam dünyasına model ve örnek olmaya aday ülkemizde aziz Ramazan ayında böyle içler acısı bir manzaranın ortasında cesetler yerde iken yağma yapabilecek kadar manen çökmüş bir insanlar topluluğuna ne yapacağız?,.
Dereleri ıslah edelimde, fakat, yağmacıları ne yapacağı?.. Rant ve siyasi kaygı, gelecek uğruna kanun, adalet ve ilkeler karşısında aciz kalmaya başlayan ve dibe vurmaya doğru giden bir zihniyete dur diyemediğimiz zaman toprağın altı ve üstü, bize deprem, sel baskını, iç çatışmalar olarak çok şey hatırlatıyor. Hakikatten bunun faturası çok ağır olarak dönüyor bir müddet sonra...
*Seyyah ve Yazar.
SON VİDEO HABER
Haber Ara