Dolar

34,9524

Euro

36,5971

Altın

3.020,15

Bist

10.058,63

BM’nin Darfur’daki maskesi düştü

Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler'in Darfur Ortak Barış Gücü UNAMID'in temsilcisi Rodolphe Adada'nın istifası maskeleri düşürdü.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-13 16:23:00

BM’nin Darfur’daki maskesi düştü
Hamza Muhammed / TİMETURK

Arap basınında bugün ABD'nin Ortadoğu barış elçisinin yeni turundan, İsrail'in saldırısı tehdidiyle karşı karşıya olan Lübnan'a ve BM temsilcisinin istifa ettiği Darfur'a konular dikkat çekiyor.

Arap basını öncelikli olarak Amerika'nın Ortadoğu barış temsilcisinin yeni turu çerçevesinde Washington'un barışın sağlanması için başlattığı yeni hamlesine dikkat çekiyor. İsrail'in Arapların aksine barıştan yana herhangi bir adım atmıyor olması gerekçesiyle Mitchell, sorunun çözümünde etkin yöntemler geliştirmeye çağırılıyor. Öte yandan hükümetin kurulması krizi bir türlü sona ermeyen ve olası İsrail saldırısıyla karşı karşıya bulunan Lübnan'ın güneyinden fırlatılan roketlere ve ülkede bu sefer ortamın çok daha gergin olduğuna işaret ediliyor. Darfur'dan gelen UNAMID temsilcisinin istifası ise Birleşmiş Milletler'in samimiyeti üzerine kafaları karıştırıyor. Darfur'da savaşın bittiğini ilan etmesinden sonra Birleşmiş Milletler (BM) şahinlerinin kızgınlığını üzerine toplayan temsilcinin açık sözlülüğünün kurbanı olduğu belirtiliyor.

Mısır'dan yayımlanan El-Ehram gazetesi bugünkü 'Mitchell ve Barış İçin İstenen İtme Gücü' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; 'Amerika'nın Ortadoğu Barış Temsilcisi George Mitchell yeni bir tura çıkıyor. Amerikan yönetimi bölgedeki donmuş barış girişimini canlandırma ve belli taraflar arasında müzakerelerin yeniden başlatılması için yeni çabalar ortaya koyuyor.

Bu turla beraber olumlu barış sürecini itmek için gerekli istihkaklar ve her iki tarafın vermesi gereken tavizler üzerine konuşmalar da başladı. Bu tavizlerin arasında yerleşim eyleminin durdurulması karşılığında normalleştirme yer alıyor.

Araplar barışın gerçekleşmesi için her ne kadar ciddi olsa buna ne kadar rağbet gösterse de diğer tarafın niyeti açık olmadığı gibi işgal altındaki topraklarda; özellikle de Kudüs'teki hızı artan yerleşimin gölgesinde ciddi de görünmüyor. Bu da İsrail'in barıştan yana gerçek niyeti olduğu üzerine konuşma şansını azaltmaktadır.

Mitchell'in yapması gereken, çalışmasında daha etken yollar aramak ve İsrail tarafıyla Amerikan idaresinin bölgede barış süreci ve çözüm adına yaptığı çağrıya uygun bir şekilde muamele etmektir.

Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayımlanan El-Beyan gazetesi bugünkü 'Lübnan'ın Evi Tamamen Ortaya Konmadan Önce' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; 'Güneyden tekrar meçhul roketlerin atılması ve açık hükümet krizine eş zamanlı olarak bu roketlere İsrail toplarının cevap vermesiyle sanki Lübnan yeni bir tırmanış ve tehdit çemberi içerisine giriyor. Bu seferki daha tehlikeli ve çetin olabilir. Çünkü görevin verilmesinin üzerinden iki buçuk ay geçmesine karşın hükümetin kurulamaması ülkede gerginlik ve tıkanıklığı artırıyor.

Roketlerin, hükümetin kurulmasından aciz kalınmasından iki gün sonraya denk getirilmesi bir tesadüf değildi. Aksine bu roket atışları çok yönlü mesajlar taşımaktadır ve türünün de ilk örneği değildir. Zira bu sene iki kere tekrarlanmıştır.

İsrail tehditler ve savaşlar üzerine yaşamaktadır. Bu garip değildir. Ancak garip olan Lübnan'daki tüm siyasi güçlerin, aralarındaki anlaşmazlıklarından doğan boşluğun tehlikesinin tamamen farkında olmalarına karşın konumlarının, şartlarının ve özel hesaplarının esiri kalmalarıdır. Kaldı ki sadece iç güvenliği değil aynı zamanda ulusal güvenliği de tehdit etmektedir.

Lübnan ufuklarında bugünlerde çizilen hatlar endişe yaratıyor ve fırtınaların kopacağı uyarısında bulunuyor. Sivil barışı tehdit ettiği gibi ülkeyi de tehdit ediyor. Yalnız başına tetikte. Tüm hesaplara ve dışarıdan sersemletme girişimlerine karşın ehli kendisini tehlikelerden korumaktadır. Sonuç olarak top kendi sahalarında.

ADADA AÇIKLADIĞI GERÇEKLERİN KURBANI OLDU

Suudi Arabistan'dan yayımlanan El-Vatan gazetesi bugünkü 'Darfur... Adada'nın İstifası ve Maskelerin Düşmesi' başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; 'Sudan'ın batısındaki Darfur'daki kriz, Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler'in Darfur Ortak Barış Gücü UNAMID'in temsilcisi Rodolphe Adada'nın istifası ve Birleşmiş Milletler tarafından kişilere, kendisine bölgedeki çatışmayla ilgili belli konuları geçirmesi için baskı yaptıkları suçlamaları yöneltmesi ile yeni bir döneme girdi. Adada, iş sözleşmesinin sona ermesinin ardından bir sene yerine altı aylık uzatma yapılması nedeniyle, yaptıklarının ve başarılarının taktir edilmediğini gösterircesine görevini kızgın olarak terketti. Güvenlik Konseyi şahinlerinin Darfur'daki ilk güvenlik sorumlusuna kızgınlığı geçen Nisan ayında Güvenlik Konseyi'ne bölgedeki durumları aydınlatan ve savaşın bittiğini ilan eden bir rapor sunduğunda başlamıştı. Adada bildirisinde şöyle demişti; 'şu anda topraklarda görülen sadece eşkiyalık eylemleridir'.

UNAMID başkanının yetkileri kendisini doğal olarak bölgede neler olduğunun gerçeğini, şiddetin boyutunu ve isyancı hareketlerin eylemlerini bölgedeki fiili hareketi, kendisine ortak güçlerin liderlerinden ayrıntılı ve düzenli olarak gelen raporlar aracılığıyla daha iyi bilir kılmaktadır.

Birleşmiş Milletler'in Adada'yı desteklemekte başarısız kalması, görevini başarıyla yerine getirmek isterken maruz kaldığı baskılarla onu yalnız bırakması ve görev süresini sadece 6 ay uzatmakla yetinmesi uluslararası örgütün tarafsızlığı ve Darfur'da olanlar yönündeki görüşünün samimiyeti hususunda birçok sorunun ortaya çıkmasına neden oldu. Adada'nın açıklamaları aynı zamanda Batılı raporların, orada gerçekte olanlarla uymadığını, Batı medyasının çizdiği resime uyduğunu da ortaya koydu. Adada'nın istifasını sunmaya itilmesi onun artık istenmeyen bir şahıs olduğunu açıkça göstermektedir. Kendisi samimiyetinin ve Birleşmiş Milletler minberinden ilan ettiği hakikatin kurbanı olmuştur.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara