Dolar

34,9576

Euro

36,6525

Altın

3.014,32

Bist

10.058,63

"CHP gelmezse biz ona gideriz"

Demokratik Açılım'ı görüşmek için CHP'den randevu beklediklerini kaydeden Erdoğan, “Yanıt gelmediği takdirde biz yine gider kendileriyle hem kendi raporlarını hem de düşüncelerimizi müzakere ederiz” dedi

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-05 05:01:00

Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Demokratik Açılım' için randevu taleplerine yanıt vermeyen CHP'ye, “Dilerim ki, meclis açılana kadar bu konuda bir yanıt gelir. Gelmezlerse biz gideriz” dedi. Erdoğan, CHP'nin hazırladığı Kürt Raporu'na da “Biz hayal bile edemeyiz” diyerek göndermede bulundu. Başbakan Erdoğan, İstanbul Belediyesi'nin il protokolü için düzenlediği iftar yemeğine katıldı. Burada yaptığı konuşmada sözü 'Demokratik Açılım”a getiren Erdoğan, MHP'yi hedef tahtasına koyarken, CHP'ye ılımlı mesajlar verdi.

CHP'YE ILIMLI MESAJ

Açılımın son derece sağlıklı bir zeminde ilerlediğini dile getiren Erdoğan, her kesimle görüşmelerin sürdüğünü, kendilerinin ise henüz konuşmadığını ifade etti. Erdoğan şunları söyledi: “Biz daha dinliyoruz. Bakanım, yüzde 1'in üzerinde oy almış bütün siyasi partilerden randevu talep etti. Bir tek MHP olumsuz bir yanıt verdi, CHP'den herhangi bir cevap almadık. Temenni ederim ki, Meclis açılana kadar bir yanıt gelir. Gelmediği takdirde biz gideriz. CHP'nin 1989 ve 1999 Kürt Raporu, Kürt sorunu ile ilgili raporu belli. Biliyorsunuz Sayın Baykal açıkladı: 'biz raporumuzun arkasındayız'. Bu da işimizi kolaylaştırıyor. O rapordakiler var ya, biz hayal bile edemeyiz. O denli ileri bir aşama. Ama biz yine de gerekli randevularımızı talep ederiz. Gider kendileriyle hem raporlarını da ortaya koyarız hem de bütün genel düşüncelerimizi kendileriyle müzakere ederiz.”

KORKU ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİNDEN

Artık konuşmanın vaktinin geçtiğini ve bugün eylem vakti olduğunu belirten Erdoğan, “Türkiye'nin korkularla varabileceği bir yer yoktur” dedi. Erdoğan, “Attığımız her adım karşısında 'Türkiye bölündü, bölünüyor, bölünecek' demek çok büyük bir özgüven eksikliğine işaret eder” sözleriyle de MHP'ye göndermede bulundu. Türkiye'nin “artık kuruluş devrinden aldığı korkuları bir yana bırakmak zorunda” olduğunu dile getiren Erdoğan, “Cumhuriyetimiz güçlenmiştir, işte cumhur burada. Cumhuriyet sizsiniz” diye konuştu.

Bir öneri getirin Allah aşkına

Türkiye'nin 81 vilayetinde nice anne ve babaların 24 saat boyunca evlerinin penceresinden yolu gözlediğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: “Büyüttükleri fidan gibi delikanlıların evlerine dönmesini hasretle bekliyor. 24 saat boyunca çalan her telefona korkuyla, tedirginlikle, bir yürek sızısıyla koşan bir annenin psikolojisini açık söylüyorum, hiçbir siyasi demeç, açıklama, söylem ve nutuk izah edemez. Demokratik açılıma karşı duranlar annelerin yüreklerini serinletecek, gözyaşını dindirecek bir öneri getirsinler. Eğer diyorlar da biz yapmıyorsak, bizi taşa tutsunlar, topa tutsunlar. Bir de öneriyle gelin Allah aşkına.” Bazı dostlarının kendilerine akıl verdiğini dile getiren Erdoğan, “Onlarca yıldır çözülemeyen sorunları sen mi çözeceksin Tayyip'cim' dediler. 'Sen de sümenaltı et' dediler. Ama biz milletimizden yetkiyi bunun için almadık” dedi.


BEN HAKKA VE HALKA GÜVENİYORUM


Ergenekon olayının üzerine gittiklerinde de aynı şeylerin söylendiğini kaydeden Erdoğan, “Bazıları yanımıza geldi, bazıları telefon açtı, 'neyine güveniyorsun yahu' dediler. Bunlara söylenecek tek şey var, ben hakka güveniyorum, halka güveniyorum” diye konuştu.

TEMSİLCİYE GEÇMİŞ OLSUN DİLEĞİ

Başbakan Tayyip Erdoğan iftar yemeğinin ardından, Roma'da geçirdiği tren kazası nedeniyle sakat kalan Vatikan'ın eski İstanbul Temsilcisi Georges Marovitz'in yanına geldi ve geçmiş olsun dileğinde bulundu. Marovitz, “Her zaman Başbakan için dua ediyorum. Bana geçmiş olsun demesinden mutluluk duydum” dedi.

Muşlu gencin isteği

Konuşmasında Muşlu bir gençten gelen mektuptan söz eden Erdoğan, babası 12 yıl, kendisi 2 yıl hapis yatan, kızkardeşi de dağda olan bu gençle telefonla konuştuğunu dile getirdi. Erdoğan, gencin kendisine “Ben oyumu filanca partiye verdim. Fakat şimdi Cumhurbaşkanına benim Cumhurbaşkanım, Başbakanıma benim Başbakanım diyebiliyorum. Ne olur bu sorunu çözün...” dediğini aktardı. Erdoğan, D-Marin'in açılışında kendisinden yardım isteyen küçük Zeynep'in ailesine işadamı Ferit Şahenk'in bir ev aldığını, babasına ise iş verdiğini de açıkladı. Erdoğan, “O vatandaşımız da Kürt kökenli bir vatandaşımızdı. Ben ona Türkmüsün, Kürtmüsün, Çerkezmisin diye sormuyorum. Kendisini insan olduğu için seviyorum” dedi.

Kaynak: Yenişafak
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara