Yoksul Kürtlerin veTürklerin çocukları öldü
Sırrı Sakık, "Anadolu'nun yoksul çocukları Kürtler, Türkler ölümle karşılaştılar. Bu ölümün artık bitmesi gerekiyor" dedi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-04 00:44:00
DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Muş'ta 'Demokratik Açılım'la ilgili açıklamalarda bulundu. Barış ve demokrasiyi inşa etmek için alanlarda olduklarını söyleyen Sakık "Biz Kürtler, cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar ülkemizde olmayan özgürlükleri, barışı, demokrasiyi inşa etmek adına alanlardayız, sokaklardayız. Barışı sağlamak için her gün alanlardayız, sesimizi yükseltmeye çalışıyoruz. Özellikle birkaç gün önce başlayan iyi şeyler, umutlandıran gelişmeler oldu. Bu gelişmeler çerçevesinde daha da çok umutlarımızın yeşermesi gerektiğini düşünürken, ne yazık ki zaman zaman açıklamalar umutlarımızı kırsa da, biz her şeye rağmen barışı önemsiyoruz. Anadolu'nun yoksul çocukları Kürtler, Türkler ölümle karşılaştılar. Bu ölümün artık bitmesi gerekiyor" diye konuştu.
Bütün kaynakların "savaşa" harcandığını söyleyen Sakık "Hükümet yetkililerinin yakın bir tarihte yaptıkları açıklamada, her ölen bir PKK'lı için yahut da etkisiz hale getirilen bir PKK'lı için 15 milyon lira harcandığını söylediler. Bu 15 milyon lira işte buralarda gördüğünüz yoksul insanların aşına, işine, ekmeğine ve sofrasına yansımalıdır. Sosyal devlet budur. Demokrasisi oturmuş toplumlarda bu yapılır. Biz de bunu talep ediyoruz. Onun için Kürtlerin dilinin ve kültürünün yasak olması için Türkiye'nin bütün akarlarını, asimilasyon politikalarla, ret ve inkar politikalarla seferber etmek haksızlıktır, hukuksuzluktur, halka karşı yapılan en büyük haksızlıktır. Onun için ülkemizde uzun yıllardır hep altını çiziyorum; bir türlü inşa etmediğimiz iç barışımızı inşa etmeliyiz, birlikte yaşamalıyız. Birlikte ülkemizi inşa etmeliyiz, birlikte yönetmeliyiz. Yani Kürtler bu coğrafyada uzun yıllardır eğer ağır bedeller ödüyorsa, dilini ve kimliğini kültürünü özgürce yaşamak istiyor. Bu bir lütuf değildir" dedi.
Sakık sözlerine şöyle devam etti:
"Kürt halkı da bu herkesin sahip olduğu haklara sahip olmak istiyor. Onun için herkesin empati kurması gerekir. Yani şimdi söylüyorum; eğer Türkiye Cumhuriyeti yerine Kürt cumhuriyeti olmuş olsa idi ve Türk kardeşlerimize haksızlık edilmiş olsa idi, Kürtler kabul eder miydi? Eğer kabul etmiş olsa idiler, vicdansızdırlar. Ama eğer bugün bizim dilimize, kültürümüze bu noktada halen görmemezlik ve halen yok saymak gibi bir anlayış varsa bu da haksızlıktır, bu da insafsızlıktır. Yani birbirimizin diline, kültürüne, kimliğini saygı göstermeliyiz ve çocuklarımızın ölümüne dur demeliyiz. Dağdan bayıra kadar hayatın her alanında bu insanların ölümüne dur diyecek bir proje ve bir yol haritası hazırlamalıyız. Bu hepimizin ortak görevidir. Burada hiçbir parti bundan 'kaçıyorum' diyemez, her parti bu sürece katkı sunmak zorundadır. Hiçbir siyasi parti halkın çocuklarının kanı üzerinde siyaset yapma hakkına sahip değildir. Çözememişse o da cumhuriyetin ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir ayıbıdır. Biz bugün cumhuriyeti demokratikleşmek istiyorsak Cumhuriyet Halk Partisi bu yol haritasında yol almalıdır, destek sunmalıdır. Milliyeçi Hareket Partisi eğer bu alanda gerçekten insanlığa bir hizmet yapmak istiyorsa, oda rol üstlenmelidir. Ama beslendiği damar kan ve şiddetse ona söylenecek bir şey yoktur."
(İHA)
SON VİDEO HABER
Haber Ara