Dolar

34,8665

Euro

36,6229

Altın

3.048,96

Bist

10.058,47

Almanların önyargılarını fotoğraflarıyla yendi

Almanya'da başörtüsünden dolayı ilkokuldan atılan Selma Baş Gündoğdu, şimdilerde sergiden sergiye koşan ve çalışmaları Almanların büyük beğenisini toplayan bir fotoğraf sanatçısı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-09-04 13:47:00

Almanların önyargılarını fotoğraflarıyla yendi

"Uyumsuz" diye okuldan atılıp erken yaşta hayat mücadelesi ile tanışmak zorunda kalan Baş'ın kendini Alman toplumuna kabul ettirebilmesi ise onlarca yılını almış. Alman Kültür Bakanlığı'nın 5 Eylül'de Köln'de açacağı bir sergide Türkiye'yi temsil etmeye hazırlanan Selma Baş'ın başka projeleri de var.

Almanya'daki göçmen çocuklarının kaderi gibidir 'uyumsuz' diye yaftalanıp haketmedikleri bir okula gönderilmek. Buna bir de başörtülü olmak eklenince ortaya o yaştaki bir çocuğun taşımakta zorlanacağı ağır bir yük çıkar. Selma Baş da bu sorunu yaşayan binlerce göçmenden biri. Kıyafetinden dolayı ödediği bedel ise çok daha ağır olmuş. İlkokul 2. sınıftayken başörtüsünden dolayı "uyumsuz" öğrenci denilerek okuldan atılan ve eğitim hayatını büyük zorluklarla sürdürebilen Baş, şimdilerde sergiden sergiye koşan ve Almanların çalışmalarını beğeniyle takip ettiği bir fotoğraf sanatçısı. Selma Baş, Alman Kültür Bakanlığı tarafından Köln'de gerçekleştirilecek olan ve dünya genelinde birçok sanatçının katılacağı bir fotoğraf sergisinde Türkiye'yi temsilen yer alacak. 5 Eylül'de gerçekleşecek sergi için gün sayan Selma Baş'ın bu noktaya gelebilmesi ise çok kolay olmamış.

Memleketini bırakıp gurbet elleri mesken tutan her Türk gibi Selma Baş'ın da ilginç bir hayat hikayesi var. Başörtüsü ile verdiği bu mücadele ancak ilkokul ikinci sınıfa kadar devam eder ve henüz sekiz yaşında iken evine gelen bir mektupla hayalleri yıkılır. Gittiği ilkokulda başörtüsünden dolayı "uyumsuz öğrenci" denilerek okuldan atılır. Almanya'da eğitim hayatına devam edemeyeceğini anlayan Selma Baş ailesinin de desteğini alarak Türkiye'ye geri döner. Bursa ve İstanbul'da bir süre farklı kurumlarda eğitim aldıktan sonra Almanya'ya geri dönen Baş için bu kez de dil sorunu baş gösterir. Türkiye'de aldığı eğitim Almanya'da da geçerli sayılmayınca önce kendi gayreti ile hiç kursa gitmeden hikaye ve romanlar ile Almanca öğrenmeye başlar. Dil problemini aştıktan sonra dışarıdan lise bitirme sınavlarına girerek Almanya'da bir diploma sahibi olur. 1995 yılında bir kimyagerle hayatını birleştiren Selma Baş Gündoğdu, 2007 yılına kadar ailesi ve çocukları ile meşgul olur. Bir taraftan aile sorumluluklarını yerine getiren Selma Baş diğer taraftan hayalini kurduğu fotoğrafçılığa merak salar.

Evli ve 3 çocuk annesi olan Selma Baş, fotoğrafçılığa ilk olarak 2007 yılında amatör bir kamerayla başlamış ve vaktinin büyük kısmını başta tabiat görüntüleri olmak üzere fotoğraf çekerek geçirmiş.

"KENDİMİ BİLDİM BİLELİ HEP BİR FOTOĞRAF MERAKI VARDI İÇİMDE"

Fotoğraf makineleri ve fotoğraf çekme tekniklerini de internetten araştıran Selma Baş, eserlerinden birkaçını usta fotoğrafçılara göndermiş. Profesyonel fotoğrafçılardan aldığı yorumlarla kendine yol çizen Selma Baş, zamanla fotoğrafçılığın bütün tekniklerini öğrendiğini belirtiyor. "Kendimi bildim bileli hep bir fotoğraf merakı vardı içimde." diyor Selma Baş. Dünyayı kendi gördüğü gözle insanlara gösterebilmek hayali ile yaşadığını söyleyen Selma Baş, fotoğrafçılığa da aile fertlerini ve çiçekleri çekerek başladığını anlatıyor.

Fotoğraf çekmenin zamanla bir aşk haline geldiğini belirten yetenekli sanatçı, "Kamerayı elime aldığım zaman, benim için zaman ve mekan ortadan kalkıyor ve hayatım renkleniyor. Denklaşöre her basışımda ayrı bir heyecan yaşıyorum. Çektiğim her karede aşk, ihtiras, hayal, sınırsızlık, özgürlük ve acı var." diyor. Her fotoğrafının bir ismi ve hikayesi olduğunu anlatan sanatçı, "Fotoğraflarıma bakan kişinin, o karede neler gördüğü neler hissettiği benim için çok önemli. Çünkü herkes hayata farklı bir pencereden bakıyor. Herkes için gül, bir çiçeği ifade etmeyebiliyor. Kimi baktığında rengini, kimi kokusunu kimi de sevdiğini görüyor. Bazen de bütün bunların hepsi bir karede birleşip farklı bir anlam kazanıyor." diyor.

Hayata bakışını insanlarla paylaşmanın kendisine büyük bir mutluluk verdiğini ifade eden Baş, fotoğrafçılığı "güzel bir düşüncenin, en güzel duyguların ve en güzel bakışların gördüğü mükemmel bir sanat" olarak tanımlıyor.

"BAŞÖRTÜSÜ HİÇBİR ŞEYE ENGEL DEĞİL"

Müslüman ve tesettürlü bir bayan olarak amacının başörtülü birinin de sanatla uğraşabileceğini göstermek olduğunu anlatan Baş, "Başörtüsü hiçbir şeye engel değil. Dini yaşantımı ve özdeğerlerimi kaybetmeden bu sanatta en iyi yerlere gelmeyi hedefliyorum." diyor.

Almanların bir dönem uyumsuz öğrenci diyerek okuldan attıkları Selma Baş'ın şu anda en samimi arkadaşları Almanlar. Sanatı ve kıyafeti ile Almanlardan çok olumlu tepkiler aldığını anlatan Baş, "Almanlar eserlerimi ilk gördüğünde tepkilerini 'Bu sanatın eğitimini nereden aldınız?' diye sorarak gösteriyorlar. İlk zamanlar Almanlarla anlaşmanın çok zor olduğunu düşünürdüm. Ama siz kendinizden emin olduğunuzda ve başarılı bir çalışma ortaya koyduğunuzda takdir topluyorsunuz" şeklinde konuşuyor.

2009 başından itibaren Zarifa Art Ajansı ile birlikte çalışan genç sanatçı, Alman Kültür Bakanlığı tarafından Wesselieng'de açılan bir sergide eserlerini paylaşma imkanı bulmuş. Bu günlerde ise yeni bir sergiye hazırlanıyor. Alman Kültür ve Sanat Bakanlığı tarafından hazırlanan ve dünya genelinde birçok sanatçının katılacağı sergide Türkiye'yi temsil edecek olan Baş'ın heyecanı gözlerinden okunuyor. 5 Eylül 2009 tarihinde Köln'de gerçekleşecek olan sergiden sonra 2010 yılında ise Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğu organizasyonu ile kendi kişisel sergisini açacak. Önümüzdeki aylarda ise İstanbul'da düzenlenecek olan Kültür ve Sanat fuarına katılacak.

Kaynak: Cihan
SON VİDEO HABER

İstanbul'dan Halep'e giden Suriyeliler konuştu

Haber Ara