Kur'an'la iletişim nasıl kurulur?

Asım Öz / TİMETURK

Salah Abdulfettah El- Halidi, Buruc Yayınları’ndan çıkan Kur’an-ı Kerim'in hakikat bilgisi ve anlam derinliğini kavramaya katkı yapan Kur'an'la İletişim Nasıl Kurulur?, adlı kitabıyla okur karşısında. İç bölümlemesi olmayan bu çalışmasında Salah Abdulfettah El- Halidi; Kur’an’ı anlamanın çeşitli boyutlarını, Müslüman kişiliğin yapılanmasındaki işlevleri bağlamında değerlendiriyor. Salah Abdulfettah El- Halidi, Buruc Yayınları’ndan çıkan diğer kitabı Fizilali'l-İman İmanın Gölgesinde adını taşıyor.

Paris-VIII Üniversitesi'nin İletişim ve Bilgi Bilimleri Profesörü Armand Mattelart, iletişimle ilgilenenlerin yakından tanıdığı bir uzman. Fransız uzman İletişimin İcadı kitabında önce kara ve deniz bilahare de demiryolları ile dilsel egemenlik, askeri-siyasi alanlarda üstünlük kurmanın iletişimle ilişkisini irdeliyor.

İletişim Arkeolojisi

İletişimin dinsel yönlerine ve dinin iletişimsel cephelerine eğilen uzman, Hıristiyanlıktaki misyonerlerden, kilise çanlarına, minareden ezan okunmasından kutsal kitapların çoğaltılıp yaygınlaştırılmasına kadar iletişimin dinle olan karmaşık ilişkilerine ışık tutuyor. Dünya çapında tanınmış bir iletişim akademisyeni olan Mattelart'ın bu kitabı, zengin bir tarih hazinesi niteliğinde. Bugün çok konuşulan, çünkü siyaseti, ekonomiyi ve kültürü genel olarak büyük ölçüde etkileyen, iletişim olgusunun geçmişini çokboyutlu ve çokbilimli bir perspektifle ele İnsan ve toplumların, çeşitli ticari ve iletişim akımlarına hükmetme çabalarını değerlendiren Fransız profesörün iletişim arkeolojisi başarıyla yaptığı bir gerçek.

Bugün iletişim deyince aklımıza hemen gelen medya, haber, bilgi gibi olgu ve kavramların başka alanlar ve disiplinler için de kullanılması mümkündür. Çünkü iletişim kurmak anlamanın temelidir. Anlamak ise yaşamımızı anlamlı bir bütünlük içinde sürdürmenin ön koşuludur. O yüzden anlama seviyesine gelmeden mükellefiyet başlamaz. Zaten son üç yüzyılda iletişim sözcüğünün mekân ve zamana göre son derece farklı anlamlar içerdiğini, farklı çağrışımlar yaptığını da iletişim alanındaki çalışmalar ortaya koydu. Bu çerçevede Kur’an’la iletişim konusuna da değinen çalışmalar yapıldı. Hatta şöyle bir çıkarsama da yapılabilir belki. Dinlemek din’lenmek için ön şarttır.

Kur'an sevgili bir dosttur

Kur'an bir hidayet kaynağıdır. Onun rehberliğinde adresimizi nasıl bulabiliriz? Kur'an bir nurdur. Onunla hayatımız nasıl aydınlatabiliriz? Kur'an hayattır. Onunla nasıl yaşarız? O bir hazinedir. Ondan nasıl istifade edebiliriz? Kur'an sevgili bir dosttur. Onunla nasıl iletişim kurmamız gerekir? Kur'an insan için yararlı yemişlerini biteviye veren verimli bir ağaçtır. Bizler onun gölgesinde nasıl bir hayat sürdürebilir, yemişlerini nasıl toplar ve onlarla nasıl beslenebiliriz? Zira onsuz bir hayat düşünülemez.

Kur'an'la İletişim Nasıl Kurulur?, genel olarak bunları anlatıyor. 176 sayfalık kitap bir solukta okunuyor. Salah Abdulfettah El- Halidi, zaman zaman soru-cevap şeklinde kaleme aldığı kitapta sahih kaynaklardan yaptığı alıntılarla sorduğu sorulara bilgi verici bir biçemle yanıt verdiği gibi ayrıca ikna edici bir biçimde Kur’an’ın anlaşılmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca kitapta siyer ve tefsir temelli yaklaşımlar da dikkat çekiyor. Ciddi bir alim olarak, son derece somut, ayrıntılı alıntı ve yorumlara dayalı çok zengin belgeli bir çalışma kaleme alan Salah Abdulfettah El- Halidi, sağlam talihlileriyle Kur’an’ı anlamamıza yardımcı oluyor. Belki de kitabı en iyi özetleyebilecek bir bölüm alıntılamak uygun olacaktır bu noktada: “İçinde yaşadığımız bu çağda, her zamankinden daha çok, bizler Kur’an’a ihtiyaç duyuyoruz. Onu okumaya, düşünmeye anlamaya, tefsir etmeye, onunla iletişim kurmaya ve onunla yaşamaya, hazinelerine erişmeye, İslam düşmanlarıyla onun liderliğinde mücadele etmeye, bireysel ve toplumsal yaşamımızı onunla düzeltmeye, yaşayış tarzımızı ve hayat modelimizi onun öğretileri, öngördüğü ilkeler ve prensipler çerçevesinde kurgulamaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.”

İçinde bulunduğumuz yüzyıla geçen yüzyıldan sarkan "iletişim çağı" ifadesini sıkça işitiriz. Her eve, her işyerine internet, her cebe telefon, anında haber ve görüntü, her türlü meslek ya da hobi üzerine uzmanlaşmış onlarca dergi ve sayıları gün geçtikçe artan televizyon ve radyo kanalları bu "iletişim çağı" vizyonunu besleyen ve güçlendiren olgular olarak karşımıza çıkarlar. Ne var ki, iletişim sektöründeki bollaşma ve çeşitlenmeye bakarak insanlarla Kur’an arasındaki iletişim kanallarının güçlendiğini, iletişimsel bir ilerleme içerisinde olduğumuzu düşünmek fazlaca safdillik olur. Bu yüzden bu kitap önemli bir boşluğu doldurmakta.

Kitap 80'li yıllarda yazılmış. 1993 yılında yeni baskısı yapılmış. Kitabın yazarın biyografisinin kitapta yer almamış olması kitabın eksik yönlerinden biri kanımca.
Kur’an kitaplığımızın farklı ve benzer yataklarda ilerleyerek gelişen hacmine epey özgün ses katacak yazıların toplamıdır bu kitap.

Buruc Yayınevi'nin yeni kitaplarını görmek için tıklayın