Türkiye'de 'Barış Günü' mitingleri
Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) "Onurlu bir barışa evet" sloganı ile Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitinge, onbinlerce kişi katıldı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-02 03:36:00
Mitingin yapıldığı meydana 'Kürt sorunu muhataplarıyla çözülür', 'Kürt sorunu çözümü ertelenemez', 'Onurlu bir barış için alanlara', 'Yüzünü güneşe çevirmeyen karanlıktan çıkamaz' yazılı pankartlar ile bir süre önce Yunanistan'ta yaşamını yitiren Ermeni asıllı sanatçı Aram Tigran'ın posteri asıldı. DTP'lilerin kurduğu 'Barış Çadırı'nın bulunduğu Sümerpark'ta mitingi bekleyenlerin bir kısma PKK lehine sloganlar attı.
Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) "Onurlu bir barışa evet" sloganı ile Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda düzenlediği miting, Koma Agirê Jiyan ve İlkay Akkaya'nın verdiği konser ile sona erdi.
Akkaya'nın seslendirdiği "Amed şehrim benim" şarkısına binlerce Diyarbakırlı eşlik etti. Konser sonrası mitingi son bulurken, binlerce kişi Öcalan ve PKK lehine sloganlar atarak yürüdü. Yürüyüşler sırasında güvenlik noktalarında kısa süreli gerginlik yaşanırken, gerginlik miting tertip komitesinin araya girmesi ile son buldu.
Merkez Bağlar İlçesi'ne doğru yürüyen gençleri, yüzlerce polisin panzerlerle takip etmesi dikkat çekti. Gençlerin mahalle içerisinde dağılması ardından polisler üzerinde 'Diyarbakır Polisi' yazılı topları çocuklara dağıttı.
BAYDEMİR: ATEŞKES ÇİFT TARAFLI OLMALI
Diyarbakır'da DTP'nin düzenlediği barış mitinginde konuşan DTP Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, ateşkesin tek taraflı yürümeyeceğini çift taraflı olması gerektiğini söyledi.
Hakkari’de 30 Ağustos’ta 4 askerin şehit olmasıyla ilgili “Ben bir Kürt evladı olarak çıkıp derim ki, askere sıkılan kurşun bundan böyle bana sıkılsın” dedi.
Bu sözlerinin ardından alkışlanan Baydemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak Türk aydını, Türk politikacısı çıksın desin ki, bundan böyle gerillaya sıkılan kurşun bana sıkılsın. Çünkü ölmekle, öldürmekle bu sorun çözülmez”
AHMET TÜRK: ÇÖZÜMÜN ANAHTARI İMRALI'DA
DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk Diyarbakır’da yüzbinlerin katıldığı mitingde, Kürt halkının hassasiyetlerinin göz önüne alınmak zorunda olduğunu belirterek, “çözümün anahtarının İmralı’da” olduğunu söyledi.
Ahmet Türk’ün konuşması şöyle: “Bugün sizin bu katılımın özgürlüğün katılımıdır. Bu yürüyüşünüz özgürlüğün yürüyüşüdür. Özgürlük ve barış büyük bir haktır. Biz barış ve özgürlüğü halkımızın hakkı olduğuna inanıyoruz. Bugün dünya barış günü. Bugün barış günü.
Ortadoğu’daki coğrafyada en önemli halklardan biri olan Kürt halkı çok önemli acılar yaşamıştır. Bugün Barıştan söz ederken acıları yüreğimizde yaşadığımız içindir. Barışın ne olduğunu kavradığımız için, acıların yaşanmaması için adeta halkımız mücadelemiz özgürlük hareketimiz canını vermekten çekinmemektedir. Bunun unutulmaması gerekiyor.
Eğer insanlar özürlük mücadelesi için mücadele ediyorsa bedelini de ağır bir şekilde ödemeye hazır görmelidir. Bu kaçınılmazdır. Bu savaşı çatışmayı, savunduğumuz anlamına da gelmemelidir. Bunların bir daha yaşanmaması için bu konuda düşüncelerimizi hatta uyarılarımızı yapıyoruz.
DTP, parlamentoya girdiği günden bugüne kadar barışçıl bir sürecin gelişmesi için önemli çabalar ortaya koydu. Sorunun ancak diyalogla çözüleceğini ifade etti. Diyalog kanallarının açılması için çaba gösterdi. Bugünde bu çabaları sürdürmekteyiz. İnatla ısrarla barışı kovalayacağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Barış bitti diyenlere de yanıtımız şu:
Barışı, barış söylemini gündemden kaldıracak Kürtler olmayacaktır. Barış için bütün gücüyle çabayı ortaya koyacaktır.
Ama sizde bilirsiniz ve takdir edersiniz ki DTP’nin diyalog uzlaşı, sürecin barışa evrilmesi için ortaya koyacağı çabalar bir yere kadardır, sınırlıdır. Çünkü 30 yıldan beri canını vererek mücadele edenlerin mutlaka müzakereler içinde olması gerekiyor.
Eğer gerçekçi davranmazsak barışı sağlanama şansına sahip olamayız. Toplumsal realite bunu gösteriyor. Bu konuda gerçekten formülleri diyalogu, barışa bu sürecin nasıl evrileceğini çok iyi okuyarak dürüst davranarak sürdürmeliyiz.
FORMÜL BUDUR
Bakınız PKK’nin önderi Sayın Öcalan barış için katkı sunmaya hazırım diyor. Şimdi Kürt halkı için önemli olan bu düşüncelerin bu söylemin, sayın Öcalan tarafından dile getirilmesini ne Kürtler ne PKK hiç kimse göz önünde tutmam diyemez. Çünkü halkımız biliyor ki, anahtar ordadır. Bu anahtarın doğru kullanılması bir sorumluluktur. Bakınız açık söylüyoruz. Devlete siz mecbursunuz demiyoruz. Ey kardeşlerimiz diyoruz formülü budur.
IRA VE MANDELA ÖRNEĞİ
Dünyada bütün sorunlar muhataplarını esas alarak sorunlarını çözmüştür. Biz başka formül geliştiremeyiz diyoruz. İngiltere başbakanı Tony Blair barış için gerekirse şeytanla bile görüşürüm dedi ve İngiltere dolaylı olarak İRA ile görüştü. Her halkın özgürlüğü esas alan halkların belleğinde unutulmayan bir Mandela örneği vardır. Mandela cezaevinden bir adaya sürüldü. Mandela Cumhurbaşkanından Adalet Bakanına kadar mektuplar yazdı. Bu kanın durması ve barışın sağlanması için Ancak beyaz ırkçı hükümet Mandela’ya yanıt bile vermedi uzun süre ama barış kaçınılmazdı. Beyaz ırkçı anlayış yıkılmaya mahkumdur, çünkü o rejimler dünyada yıkılmak zorundadır. Ama bir dönem sonra görüşmeler başladı ve o siyah insanların temsilcisi, Güney Afrika halkının temsilcisi şunu söyledi: ‘Ben arkadaşlarımla görüşmek zorundayım’ dedi. Eğer bir gün müzakereler başlarsa ve sayın Öcalan’a gidilirse bilin ki sayın Öcalan da arkadaşlarıyla özgürce görüşmelidir yoksa bunu başaramayız.
Gerçekçi olmamız lazım, gerçekler için bunu söylüyorum. Yöntemin nasıl geliştiğini bilmeden ona uymadan barışı hiçbir zaman sağlayamayız. Bu süreçte barışçıl çözüm tartışmalarının yaşandığı bir süreci yaşıyoruz. Kandan beslenenler, statükodan beslenenler, adeta bunun önünü kapatmaya yönelik bir çabanın içine giriyorlar. Ben bir şey söylemek istiyorum insanlık tarihi Hz. Ademle başladı ve günümüze gelen bir şey var Habil ve Kabil olayı. Kardeşini öldüren Kabil olayı. O kardeş kavgasının başladığı bir talihtir. Ama kardeşini öldürdüğü için kardeş kavgalarının yolunu açtığı için Kabil’in alnında halen o kandan bidr leke var. Sayın Baykal o kabilin alnındaki lekeyi taşıma diyoruz."
ROJ TV YAYINI
Meydandan, Roj TV'nin aladan canlı yayın yaptığının duyulması üzerine polisler, tüm canlı yayın araçlarında inceleme yaptı. Diyabakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı da mitingi canlı yayınladı. Saat 13.00'den sonra kurulan arama noktalarından mitinge katılacaklar tek tek aranarak içeriye alınırken, flamaların üzerinde bulunduğu sopalar toplandı. Arama noktalarında görevlendirilen polisler çocuklara üzerinde, 'Size güveniyoruz. Diyarbakır polisi' yazılı beyaz renkli toplar dağıttı.
İSTANBUL'DA BİNLERCE KİŞİ YÜRÜDÜ
İstanbul Demokratik Çözüm İçin Barış Platformu tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle düzenlenen miting için Tepe Natilius önünde toplanan çeşitli, siyasi parti, sivil toplum örgütü, sendika ve meslek örgütlüleri üyesi 10 bini aşkın kişi İskele Meydanına doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş kortejinin en önünde Barış Anneleri İnisiyatifi yer aldı.
İstanbul'da 50'ye yakın siyasi parti, sivil toplum örgütü, sendika ve meslek örgütünün katılım ile oluşturulan Demokratik Çözüm İçin Barış Platformu'nun 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yapacağı yürüyüşe katılmak için gruplar saat 11.00'dan itibaren Tepe Natilius önünde toplanmaya başladı. Şiddetli yağmur nedeniyle ulaşımın güçleşmesiyle alana şehrin uzak noktalarında gelen grupların gecikmesi nedeniyle programda gecikme meydana geldi.
Mitingi için Tekirdağ, Kocaeli, Edirne'den sabah erken saatlerde yola çıkan araçlar yürüyüşün başlayacağı alan ulaştı. Grupların kortej oluşturmasının ardından en önde beyaz tülbentli Barış Anneleri İnisiyatifi'nin "Biz anneyiz savaşsız bir dünyadan yanayız" pankartı dikkat çekti. Yürüyüşte ayrıca "Ya onurlu bir barış ya görkemli bir direniş", "Savaşa hayır Kürt sorununa demokratik çözüm", "An aştiyek bi rûmet an berrxwedanek bi heybet", "Kürt sorununa adil demokratik onurlu bir barış için Türk halkı muhatap alınsın" pankartları yer aldı.
TUĞLUK ARAÇLA SOKULMADI
DTP Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, mitingin yapılacağı İstasyon Meydanı'na sivil bir otomobille Kurt İsmail Paşa Sokağı'ndan girmek istedi. Ancak, görevli polisler Tuğluk'a alana bu sokaktan araçla giremeyeceğini söyledi. Bunun üzerine otomobile girip oturan Tuğluk, bir süre cep telefonu ile görüşme yaptı. Daha sonra dışarıya çıkan Tuğluk, sokağa gelen polis müdürlerinin araçla giremeceğini söylemesi üzerine sokaktan ayrıldı.
TAŞLI SALDIRI
Miting alanına girmek isteyen üzerinde Peşmerge kıyafeti bulunan bir kişi ile polis arasında tartışma çıktı. Polisin bu kişiyi gözaltına almak istemesi üzerine çevrede bulunan bir grup taşlı saldırıda bulundu. Polislerin de taşlı cevap vermesi üzerine kısa süreli arbede yaşandı. Polis, bu kişiyi alıp Ziya Gökalp Spor Salonu'na götürmesi üzerine, çevredekiler protesto gösterisinde bulundu.
ÖCALAN POSTERLERİ DAĞITILDI
Miting alanında bir grup genç yanlarında getirdikleri poşetler içinden çıkardıkları Abdullah Öcalan posterleri ve PKK flamalarını dağıttı. Öcalan posteri ve flamaları sallanırken, çatışmalarda öldürülen PKK'lılar için yazılan Kürtçe türküler eşliğinde halaylar çekildi.
Alanda Türkçe ve Kürtçe yazılı 'Varlığım dilimdir', 'Dilimiz hakkımızdır', 'Barış için yola gelin' yazılı pankart ve dövizler açıldı.
Kaynak: Ajanslar
SON VİDEO HABER
Haber Ara