Türk Tarih Kurumundan düzeltme
24.08.2009 tarihinde saat 16:24:00 sıralarında sitemizde yayınlanan "Türk Tarih Kurumunda Neler Oluyor" adlı haberin kaynağının asılsız olduğu anlaşılmıştır.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-09-01 16:52:00
Tekzip metnini aynen yayınlıyoruz;
24.08 tarihinde haber portalınızda yayınlanan “Türk Tarih Kurumunda Neler Oluyor?” başlıklı, asılsız, mesnetsiz ve şahsımı hedef alan onur kırıcı haberinizi üzüntü ile okuyarak bazı gazetecilerin hiçbir şey araştırmadan ve belgelere başvurma isteği duymadan nasıl taraf olabileceklerini dehşete kapılarak gördüm.
Tarafıma yöneltilen asılsız saldırılarla dolu yazınıza başlıklar halinde cevap veriyoum.
1-Şahsımın yönetim vizyonu olmadığı yönünde suçlamalar aynı zamanda beni ve Kurumu yönetecek vizyonda görüp atayanlara da bir saldırı niteliğindedir. Ne zamandan beri hükümet yöneticilerini çalışan personelin icazetini alarak yapmıştır ki beni ve atanmamaı beğenmeyen çıkarları elinden alınmış birkaç kişi bu durumu tüm kuruma maledebilmektedir. En acısı da gazeteci olmak isteyen birilerininde bu duruma araştırmadan alet olmasıdır.
2-Tarih Kurumuna kazansırılan kitap satış dükkanı ile ilgili Milliyet gazetesinde 12 Ağustos 2009 tarihinde çıkan yazı ile ertesi gün yine Milliyet gazetesinde çıkan ikinci haber okunmuş olsa idi yazıyı yazanlar Ankaralı Emlakçıların dükkanın bedelinin normal olduğunu beyan ettiklerini de öğrenmiş olacaklardı. Kaldı ki dükkan ile ilgili beyanatımda en ufak bir yolsuzluğun bedelinin ödeneceğimi kabul ettiğimi de açıklamış idim ve halen de bu sözümün her şekilde arkasındayım.
3-Yönetim kadrosunun eksik olduğu doğrudur. Emekli olanlarla boşalan Yönetim kadrosunun oluşturulması için müdürlük sınavının açılması yönünde bağlı olduğum Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumuna yazılı müracaatım mevcuttur. İsteyene belge ile ispatlanacaktır.
4-Kurum en az 15 yıldır 96 adet boş kadro ile çalışmakta olup, eleman sıkıntısı da yıllardır süregelen bir durumdur. Bu sorunun giderilmesi için yine bağlı bulunduğum Yüksek Kuruma her türlü çözüm yolları(kadrolu ya da sözleşmeli) için resmi yazılarım mevcut olup doğru habercilik yapmak isteyen ilkeli gazetecilere belgelendirilecektir. Bağlı bulunduğum Yüksek Kurum da personel temini için, gerekli üst makamlara müracaatlarını yapmıştır ve belgeleri mevcuttur.
5-Kurum personel maaşlarında hiçbir ek ödeme olmayıp, diğer kurumlara göre çok düşük maaş aldıkları için daha iyi imkanlar sunan maaşları yüksek yerlere gitmek istedikleri doğrudur. Onları küstürmek yerine gelecekleri ve iyi imkanları ellerinden almamak için birkaç personelin nakline izin verdim. Araştırılır ise nakil gidenlerin çoğunun benden önce nakil taleplerinin mevcut olduğu ve eleman sıkıntısı yüzünden gönderilemeyeceğinin kendilerine bildirildiğini tespit edilebilir.
6-Kurumun en küçük işleri bile ilgilendiğim, ilgilenmek zorunda kaldığım da doğrudur. Bu elimdeki imkanlarla ve bendeki sorumluluk bilinciyle olması gereken bir durumdur. Geçmişte görevini kötüye kullanan ve kullandıklarının da her türlü belgesi mevcut olan yöneticilerle çalışarak daha fazla Kurumun itibarını sarsarak zarara sokacağını bildiğimden, elimdeki, mevcut personele ve yöneticilere daha fazla sorumluluk yükleyerek, onların da fazlasıyla fedakarlık yapmasına neden olarak iş yükünü artırdığımın bilincindeyim. Ya yıllardır Kurumu zarara uğratan, kurumda herkesin ve kendilerinin de bildiği üzere kendini yönetici gören birkaç personelle aynı usulle çalışmama devam edip düzene ayak uyduracaktım ya da her türlü saldırıyı göze alıp bu talana dur deyip çalışkan ve dürüst insanlarla çalışacaktım.
7-1998 yılında müthiç bir yatırımla açılan ve uluslar arası matbaa standartlarına uygun Sincan Organize Sanayiinde bulunan matbaamızı kendi elemanlarımızla çalıştırıp kendi kitaplarımızı basmak istediğimiz doğrudur. Lakin Maliye Bakanlığı personel alımına izin vermediği için (belgesi mevcut) ya trilyonluk matbaayı ve makineleri çürümeye terk edecektim ya da üst makamların önerdiği üzere hizmet alımı yolu ile çalıştıracaktım. Çürümeye bırakılmasına vicdanım elvermediği için hizmet alımı ile ile çalıştırılmasını yolu seçilmiştir. Geçmişte özel matbaaların Kurumda bıraktığı enkazlar beni şikayet edenlerin eseridir. Belgesi mevcuttur.
Son söz olarak ilkeli ve dürüst gazetecilik yapmak isteyen herkese istedikleri bilgilerin sunulabileceğini, beni şikayet edenlerin aslında savunulacak hiçbir yanının olmadığının ispat edilmesinin çok kolay olduğunu söyleyerek sözlerime son vermek istiyorum.
Netice itibariyle Türk Tarih Kurumu hakkındaki haberiniz gerçekleri yansıtmak bir yanan kamuoyunu yanıltmaktadır. Kurumdan bilgi almadan bu gibi haberleri yazmak basın sorumluluğu ile ve habercilik ahlakıyla bağdaşmamaktadır. Bu ahlakın asgari gereği; karşı taraf olan Türk Tarih Kurumu’nun görüşlerinin almak olmalıydı.
Tek taraflı yayın tek taraflı infaza dönüşmüştür. Üstelik bu tek taraflı infazdan ne gibi menfaatiniz olduğu da anlaşılamamıştır. Yolsuzlara alet olmanın ne karı olabileceği kestirilememiştir.
Kurumu zarara uğratanlar hakkında kanuni işlem başlatıldığı gibi buna alet olan kişi ya da kuruluşlar hakkında da hukuki yollara başvurulacaktır, hazırlığı yapılmaktadır.
Yazınız kirli menfaatleri gayrimeşru ilişkileri bozulanların saptırması ve yanıltmasından ibarettir. Bu ilişkileri Kurum’sa herkes bilmekte ve ancak bu zamana kadar baskılardan dolayı ifade edememekteydi. Biz bu vakitten sonra bu kişilerin alet-i şerri olmak niyetinde değiliz. Attığımız her imzanın hesabını vicdanımızda yaptığımız gibi muhataplarımızdan da sorarız.
Sırtımızdan kimse, alışmış olduğu üzere, Kurumu idare etmeğe Kurum imkanlarını yandaşlarına peşkeş çekemeyeceğini anlamak basiretini göstermeliydi. Kötü niyetli bir arzuhalcinin kaleminden çıkan metinde iyi niyetten bir eser görülmemektedir.
Görevde kaldığım sürece doğruluk ve dürüstlükten taviz vermeyeceğimi ve bu tür saldırıların beni yıpratamayacağını, çalışkan ve dürüst olduğuna inandığım insanlarla da çalışmaya devam edeceğimi bilgilerinize sunarım.
Prof.Dr Ali Birinci
Türk Tarih Kurumu Başkanı
Haber Ara