Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

İsrailliler Filistinlilerin böbreklerini çaldı mı?

Arap basını bugün ağırlıklı olarak İsrail'e yer veriyor. Suudi Arabistan ve BAE arasındaki taviz sorunu da gündemin bir diğer konusunu oluşturuyor.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-26 11:55:00

İsrailliler Filistinlilerin böbreklerini çaldı mı?

Defne Bayrak / TIMETURK

Arap basınında bugün İsrailli askerlerin Filistinlilerin organlarını çalması skandalı öne çıkıyor. İsrail'in bu skandal haber karşısında aksini ispatlamak için hareket etmediğine dikkat çekiliyor. Yine İsrail'in yerleşim siyasetini sürdürmesi, Filistinliler'den istenen tek taraflı tavizler gündemdeki yerini koruyor. İsrail'in oyalama siyaseti çerçevesinde yerleşimi sürdürmesine ve artık İsrail'e karşı uluslararası meşruiyet çerçevesinde harekete geçmenin vaktinin geldiğine işaret ediliyor.

Londra'dan yayımlanan Eş-Şarku'l Ewsat gazetesi yazarlarından Abdurrahman El-Raşid bugünkü "İsrailliler Filistinlilerin Böbreklerini Çaldı mı?" başlıklı makalesinde şu ifadeleri kullanıyor; "İsrailliler başkalarının topraklarını işgal etmeleri ve vahşi askeri siyasetleri nedeniyle siyasi eleştirilere alışıktır. Dünyayı yazılan ve söylenenlere karşı sırtlarını dönmeye alıştırdılar. Ancak bu sefer hikaye doğru da olsa farklı da olsa ilk defa bir medya skandalıyla karşı karşıya kalıyorlar. Medyaya karşı teşvik ve medyanın tehdit edilmesi genelde Batı medya toplumunda kınanmadan geçmez.

İsrail yetkililerini bu suçlama hakkında soruşturma açıp yalan olduğunu dünyaya ispatlamaktan alıkoyan nedir? İsrail hükümetine karşı siyasi hareketlilik insanı üçüncüsü olmayan iki yorum arasında bırakıyor. Bunlardan ilki hikayenin doğru olduğu ve gizli olanın bundan daha büyük olduğu, işgal altında insanlara karşı işlediği savaş suçlarından ötürü uluslararası soruşturmanın başlatılması gerektiği. İkinci yorum ise Bünyamin Netenyahu hükümeti; özellikle de adı kötüye çıkmış dışişleri bakanı Avigdor Lieberman, başbakanla sorunları arttıktan sonra kendisini kahraman göstermek için İsveçlilerle savaşı kışkırtmaya çalışıyor. Nitekim başbakana siyasi geleceğini bitirecek türden yolsuzluk suçlamaları yöneltmeye başladı".

BAE SUUDİ ARABİSTAN'A TAVİZ VERMEYİ KABUL ETTİ Mİ?

Londra'dan yayımlanan El-Kudsu'l Arabi gazetesi bugünkü "Birleşik Arap Emirlikleri-Suudi Arabistan Krizi ve Çözümü" başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; "Birleşik Arap Emirlikleri ile Suudi Arabistan arasındaki sorun, Birleşik Arap Emirlikleri'nin kurulduğu yetmişli yılların başına dönmektedir. Zira Suudi hükümeti yaklaşık bir buçuk yıldır kurulu birleşik devleti tanımayı kabul etmemiş, sınırdaki El Udeyd Şeridinden taviz vermesini ve Rub-al Khali'deki dev Shiba petrol sahasının büyük kısmını istemişti. Öyle ki bu sahada günlük olarak yarım milyon varil petrol üretilmektedir.

Şeyh Zayid bin Sultan bu sorunu, kardeş ülkeyle krizin sona ermesi için hikmeti ve iyiliğiyle barışçıl bir yolla çözmek istedi. Bu bağlamda Berimi Vahası karşılığında bahsi geçen şeritten Shiba petrol sahasından taviz vermeyi kabul etti. Suudi Arabistan bu tavizlerin resmi olarak belgelendiğini söylerken Şeyh Zayid'in oğulları durumun böyle olmadığını söylüyor".

İSRAİL'E KARŞI HAREKET ETMENİN VAKTİ GELMİŞTİR

Daru'l Haliç gazetesi bugünkü "61 Yıl Yetmez mi?" başlıklı yorumunda şöyle diyor; "eğer orada sorunu giderme hususunda, 67 sınırına göre sunulan en alt sınırda bir ciddiyet olsaydı uluslararası kararları uygulaması için Siyonist varlığa baskılar yöneltilirdi. Ancak müzakereler ve kongreler hikayesi bu müzakere ve kongreler esnasındaki uzlaşmalar ve sadece Filistinliler, ardından da Araplar tarafından verilen tavizler ümmeti yarasından defalarca soktu. Virüslerine karşı engelleyici önlemler almak için vakit ise geçti. Özellikle düşmanın "hayır"ları hala ikna olmayanlara sadece vakitle oynadığına ve bu vakti işgali, terörü yolunda kullanmak için kazandığına inanmaları için yeterlidir. Öyle ki Filistinle ilgisi olan herşeyi ve herkesi silmektedir.

61 yıl terör ve baskı karşısında uluslararası meşruiyet çatısı altında hareket etmeye başlamak ve kararlarını uygulamak için yeterlidir".

İSRAİL OYALAMA TAKTİĞİNE DEVAM EDİYOR

Birleşik Arap Emirlikleri'nden yayımlanan El-Beyan gazetesi bugünkü "Barış ve Yerleşim İstiyorlar" başlıklı yorumunda şu ifadelere yer veriyor; "Bugün İngiltere'nin başkenti Londra'da İsrail başbakanı Bünyamin Netenyahu ile Amerika'nın Orta Doğu Barış Elçisi George Mitchell arasında yapılması beklenen toplantının faydası nedir?

Amerikan tarafı en kısa zamanda müzakerelerin başlatılmasını istiyor. Washington, Amerika dışişleri bakanı sözcüsü Ian Kelly'nin dilinden Netenyahu ve Mitchell arasındaki görüşmelerin İsrailliler ve Filistinliler arasındaki yeni müzakerelerin kurallarını oturtmayı hedeflediğini açıklıyor. Aynı zamanda şöyle de diyor; "anlaşmaya yaklaşıyoruz". Ancak bu yakın olan anlaşma hangisi? Bu, Netenyahu'nun yerleşim siyasetini durdurmaya dair hiçbir niyet ortaya koymadığı bir vakitte müzakerelerin yeniden başlatılması üzerine anlaşma mı?

İbrani devleti Arapların kozlarını ellerinden almak, sonunda da adeti üzere erteleme ve oyalama siyasetinde ilerlemek istiyor. Filistinlilerin barış fırsatını kaçırdığını iddia eden Netenyahu onları sonu olmayan şey üzerine oturtup müzakere yaptırtmak, kendisi de işgal altındaki Batı Yaka ve Doğu Kudüs'te yerleşimi devam ettirmek , Filistinlilerin olanları kabul etmesini istiyor. Filistinliler İsraillilerle Oslo İttifakı'ndan bu yana yani 16 yıldır görüşmeler yapıyor.... Sonuç....daha fazla saldırı.... daha fazla katl".
SON VİDEO HABER

İstanbul2da 4 katlı otelde yangın

Haber Ara