Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

'Hakkımı helal etmiyorum' demedim

Hakkımı helal etmiyorum" dediği gerekçesiyle hakkında açılan dava sonucu evini kaybeden Dilipak, yazısında 'Hakkımı helal etmiyorum' demediğini savundu.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-23 12:16:00

'Hakkımı helal etmiyorum' demedim
Anadolu'da Vakit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, 'Türk hukuk sisteminde hukukun çaresizliğin adresi olduğunu' belirtti.

Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı merhum Oramiral Güven Erkaya hakkında 25 Haziran 2000 tarihinde yazdığı yazısı nedeniyle çarptırıldığı 167 bin TL'lik tazminat nedeniyle icra yoluyla Kadıköy Acıbadem'deki evi satılan Dilipak, İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı yaptı.

Dilipak, gazetesindeki yazısında 'Hakkımı helal etmiyorum' demediğini, ancak bu sözü söylediği gerekçesiyle yargılanarak mahkum olduğunu belirtti.

'Kaldı ki ben hakkımı helal etmiyorum darbecilere ve hiç etmeyeceğim' diyen Dilipak, 'Yazıda suç olduğu söylenilen 'Güven Erkaya'yı nasıl bilirsiniz? Benim cevabım hiç iyi bilmezdik. Toprağı bol olsun'. 'Toprağı bol olsun' dediğim için ona Hristiyan olduğunu ima etmek istemişim' dedi.

Bu yazıyı yazmasının ardından 2 ayrı dava açıldığını dile getiren Dilipak, konuşmasında şunları kaydetti:

'Ankara'da açılan davanın sonuçlanmasıyla birlikte evime haciz konuldu. Arkasından da icra süreci başladı. Kararın ardından Yargıtay'a gittim. Ancak bana süresi içerisinde itiraz etmediğim için itirazımın reddedildiğini söylediler. Nasıl itiraz edebilirim ki? Böyle bir davadan haberim yok. Ardından Adalet Bakanlığına müracaat ettim ve bakanlık hukuksuzluğu tespit etti. Yazıyı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya gönderdi. Yalçınkaya da bir savcıyı incelemekle görevlendirdi. Savcı da benim haklı olduğumu ortaya çıkardı. Davanın yeniden görülmesine yönelik yazıyı ilgili daireye gönderdi. İlgili daire süresi içinde itiraz edilmediği için yeniden incelenmeye gerek görmedi. Türk hukuk sisteminde hukuk çaresizliğin adresi oldu.'

Bu davayla ilgili 2005 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurduğunu ve mahkemenin Türkiye'den Eylül ayında savunma istediğini anlatan Dilipak, 'Türkiye'deki hukuksuzluğun kendisini kaygılandırdığını' söyledi.

Dava sonunda evinin icra yoluyla satıldığını belirten Dilipak, evinin otopark, sığınak, kalorifer dairesi ve altındaki depolarla birlikte 235 metre kare olduğunu, ancak 88 metre kare gösterildiğini savundu.

İstanbul'da hakkında açılan ceza davasının zaman aşımı nedeniyle karar verilmeksizin kaldırıldığını belirten Dilipak, 40 yıldır yazı yazdığını ve hakkında çok sayıda dava açıldığını söyledi. Abdurrahman Dilipak, 'Türkiye'de insanların inandığı gibi yaşama ve düşündüğünü özgürce ifade etme sorunu var' dedi. Dilipak, dava nedeniyle kendisini sadece Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin aradığını söyledi.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi'nin basın açıklaması şu şekildedir;

MAZLUMDER İstanbul Şubesi, Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak'ın da katılımıyla, kendisine yönelik maddi linç ile neticelenen tazminat davasında verilen hukuka aykırı yargı kararını değerlendirdiği bir basın toplantısı yaptı.

Açıklamayı yapan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Av. Cihat Gökdemir, “Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak, 28 Şubat sürecindeki etkinliği herkesçe malum olan, Batı Çalışma Gurubunun kurucusu Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Güven Erkaya hakkında, ölümünün ardından 2000 senesinde kaleme aldığı yazısı nedeniyle, yargılama usul ve esaslarına aykırı bir biçimde yargılanarak tazminat ödemeye mahkûm edilmiştir. Bu davada insan hak ve özgürlüklerinin güvencesi konumunda olması gereken yargı sistemi, hak ve özgürlükleri bizzat kısıtlayan, daraltan hatta yok sayan bir karara imza atmıştır” dedi.

Gökdemir açıklamada, yargılamayı yapan Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yargılama süreci boyunca Dilipak’ın adresine ulaşılamadığından bahisle Dilipak’a “ilanen tebligat” yapıldığını, bu nedenle dava dilekçesi ve karar da dâhil olmak üzere hiçbir evrağın Abdurrahman Dilipak’a tebliğ edilmediğini, bu usulsüzlüklerle hitama eren davanın kararının icrası safhasına gelindiğinde ise; kayıp ikamet adresinin birden bulunduğu ve icra işlemlerinin vakit kaybetmeksizin yerine getirildiğini, Dilipak’ın 30 yıllık birikimi olan tek evinin değerinden çok daha az bir meblağa satılarak Dilipak’ın mülkiyet hakkının da ihlal edildiğini belirtti.

Av. Cihat Gökdemir “Eğer tazminata mahkum edilen beyanlar suç ise, biz de aynı suçu defalarca işledik ve işlemeye devam edeceğiz; Birçoğumuzun tazminat olarak ödeyecek bir evi, haczedilecek maaşı, kaybedecek maddi bir değeri yok. Ama bu tür hukuksuzluklarla bize kaybettirilen yarınlarımızın hesabını sormak adına asla kaybolmayacak, tazminat halinde satılamayacak onurumuza sahip çıkıyor ve 28 Şubat, 12 Eylül, 12 Mart, 27 Mayıs, 28 Nisan, Sarıkız, Ayışığı, Ergenekon, adı bilinen bilinmeyen, yapılan yapılamayan tüm darbelerle bu ülkeye ve insanına zarar veren, hukuk dışı mekanizmalarla hukuku, insan haklarını ve hürriyetleri öldüren, askıya alan, insanların yarınlarını çalanlara HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ!” dedi.

Toplantı sonunda söz alan Abdurrahman Dilipak, Basın Konseyi üyesi olduğunu, basın kartında ve nüfus cüzdanında açık adresinin bulunduğunu, ayrıca hakkında aynı yazı dolayısıyla açılmış olan ceza davası dosyasında da adresinin mevcut olduğunu ifade etti. Ceza davasından beraat edecekken bilinçli olarak kararın verilmeyerek zamanaşımına uğratıldığına dikkat çeken Dilipak, zamanaşımı nedeniyle ceza davasının düşürülmesine AİHM’e yaptığı itirazın ve satışa yaptığı itirazla ilgili davanın takipçisi olacağını belirtti.

Dilipak, "ben denemek amacıyla Ankara'da TBMM'nin posta kutusuna üzerinde sadece "Abdurrahman Dilipak" yazan, adres falan bulunmayan bir zarf attım ve bu zarf bile benim adresime ulaştı. Mahkeme benim adresimi kötüniyet dışında bulmaması mümkün değil. Bana bile bu yapılabiliyorsa, Türkiye'de hiçbir ferdin yargı güvenliği yoktur." dedi.

Birçok basın mensubunun katıldığı toplantının sonunda Av. Cihat Gökdemir ve Abdurrahman Dilipak soruları cevapladı.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi Basın Bürosu
SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara