İngiliz Matthews'in ilk Ramazan anısı
İngiliz asıllı Daud R. Matthews’in Müslüman olduktan sonra tuttuğu ilk Ramazan orucunu ve yaşadığı sıkıntıları kendi kaleminden okuyun…
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-22 02:42:00
Daud R. Matthews 1970’de Müslüman oldu, 1973 yılında Pakistan’da evlendi. İngiltere ve Suudi Arabistan’da yıllarca akademisyen olarak çalıştı. Suudi televizyonunda da bir dönem İngilizce tefsir dersleri de verdi. Matthews’in ilk Ramazan heyecanını timeturk okuyucuları için çevirdik. İşte Daud R. Matthews’in kendi kaleminden ilk Ramazanı;
İngiliz Anglikan kilisesine bağlı, sekiz çocuklu bir ailenin ferdiyim. On yaşında babamı kaybettim. Hayatım çok iniş ve çıkışlarla dolu.
Ramazan ve İslam coşkusu hayatımda hiç vazgeçilmez bir yer tutuyor. Ramazan ile alakalı, İslam’a geçtiğim dönemlerden hatırladığım, kaldığım pansiyonda sahur için tepsiyle kahvaltı ayarlamaktı.
Doğal olarak bu da kaynatılmış yumurta gibi yemekler anlamına geliyordu ve odada su kaynatıp sıcak bir şeyler içebiliyordum. Akşam üstü iftar problem olmuyordu. Hurmam, su ve sütüm vardı. Yurttaki akşam yemeğinde sebze, yumurta ya da balık vardı.
Benim Müslüman olduğum o yıllarda-1970’li yıllarda- ürünlerin üzerlerinde içindekiler yer almazdı. Bu zamanla Avrupa Birliği’nin Ortak Pazar atılımıyla peyderpey gelişti. O dönemler ekmekte bile domuz yağı vardı. Yiyebileceğim bir ekmek alabilmek için market market gezerdim, ama yiyebileceğim bir ekmek bulmak pek de mümkün olmazdı.
Annemin yanında olduğum zaman bana özel ekmek yapardı. Aksi halde sadece kuru bisküvi yerdim. O zamanlar mayasız Yahudi ekmeği almak özel siparişle olduğu için bu da mümkün olmazdı.
Bazı Ramazanlar sadece salata, sebze, balık veya yumurta yiyebiliyordum. Hiç et yiyemiyordum. İskoçya’da da yirmi saate yakın oruç tuttuğum günler oldu. Allah’a şükür sadece oruç tutmak değil, iftar açmak, yatsı ve teravih kılıp, sadece dört saat içinde sahur yapıp sabah namazını kılmak da zor bir mücadeleydi.
Çöl sıcağında da oruç
Sıcaklığın gündüz 53 dereceyi bulduğu, günlerin kısa olduğu dönemlerde Suudi Arabistan’da oruç tuttuğum zamanlar da oldu. Yılın en berbat zamanları diyebileceğimiz zamanlardı bunlar. Ama şükür ki evlerde, binalarda, dükkânlarda ve arabalarda klimalar vardı. Sadece evden çıkıp arabaya binerken sıcaklığı hissediyorduk. Ramazan’dan bir ay öncesinden kahve içmeyi keserdim yoksa Ramazan’ın ilk birkaç günü başım ağrırdı. Bu da muhtemelen kafeini bırakmanın semptomlarındandı.
Ramazan’da, Arabistan’dayken Mekke’ye yolculuk yapardık. Üniversite ve okullarda çalışan devlet çalışanlarının da dâhil olduğu devlet memurlarının, Kadir gecesini Mekke’de geçirebilmeleri için Ramazan’ın 27. günü ile Şevval’in 5 günü arası tatili vardı. Yaklaşık 1500 kilometre yol gidip Mekke’ye varırdık. Klimasız arabada tam dört yıl bu yollarda yolculuk oldukça zordu.
Allah’a şükür yıllarca Suudi Arabistan’da Ramazan güzelliği yaşadık. Zor da olsa güzel günlerdi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara