Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Dünya'da Bugün Ne Oldu?

Günün önemli gelişmelerine dair gazetelerde çıkan haber, yorum ve analizler...

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-22 01:37:00

Dünya'da Bugün Ne Oldu?
Dünya basınına Amerika Birleşik Devletleri ile başlıyoruz... NEW YORK TIMES gazetesi, Afganistan'da Taliban'ın tehditlerine, oy merkezlerini hedef alan roket saldırılarına rağmen, Afganistan'da halkın sandık başına gittiğini yazıyor.

Habere göre, sandıkların kapanmasının hemen ardından oy sayım işlemine geçildi. Seçime katılım, özellikle ülkenin nispeten sakin olan kuzeyinde yüksek gerçekleşti. Seçimi izleyen Amerikalı gözlemciler, seçimin şeffaf yapıldığı kanaatine vardı, ancak oy sayım işlemi konusunda birşey söylemek için erken olduğunu belirtti.

Amerikan özel temsilcisi Richard Holbrook, dört oy verme merkezini dolaştı, Afganlarla sohbet etti. Cumhurbaşkanı adaylarından Eşref Gani ile diğer bazı adaylar, Kabil'deki Amerikan elçiliğini arayarak, oy sandıklarına sahte oy pusulaları atıldığı yolundaki şikayetlerini dile getirdiler. Amerikalı yetkililer ise, şikayetlerin muhatabının Afgan Seçim Konseyi olduğunu bildirdi.

Afganlar, seçime katılım oranının 2004 ve 2005 yılındaki seçimlerin altında kalacağı görüşünde. Bombalı saldırılardan ve intihar eylemlerinden korkan çok sayıda Afgan evinde kalmayı tercih etti. Oy kullanan 70 yaşındaki bir Afgan ise, "evde otursaydım, herkes evde otursaydı hiçbir şey değişmeyecekti. İstediğimizi başaramayacaktık. Ben değişim istiyorum" diyor.

New York Times, bir diğer haberinde ise, Afganistan'da okula giderken saldırıya uğrayan kız öğrencilere ve çarpıcı bir iddiaya sayfalarında yer veriyor. Haber özetle şöyle: Mirve Mena Kız Okulu, Kandahar yakınlarında, Taliban'ın denetimindeki bölgelerin tam ortasında kalıyor. Burada okuyan iki kız kardeş Şemsiye ile Atife, geçen Kasım ayında burkalarını giymiş bir halde okula giderken, motosikletli 6 kişi tarafından kezzaplı saldırıya uğradı. Saldırganlar daha sonra okul yolundaki diğer kızlara saldırdı. Yüzünde saldırının izini taşıyan Şemsiye, saldırının ardından annesiyle babasının, "ölseniz bile okula gideceksiniz" dediğini söyledi.

Saldırı Cumharbaşkanı Hamid Karzai, Amerikan eski başkanı George Bush'un eşi Laura Bush dahil tanınmış çevreler tarafından kınandı. Bu olaydan aylar sonra Afgan televizyonlarında yayınlanan bir haber ise şok ediciydi. Adının Celil olduğunu söyleyen bir kişi, televizyondan yayınlanan konuşmasında, Pakistan istihbarat yetkililerinin, kendisine ve 8 Afgana, kız öğrencilere saldırı düzenlemek için para verdiğini söyledi.

New York Times, bir diğer haberinde, Amerikan Merkezi Haberalma Örgütü CIA'in, El Kaide yöneticilerini öldürtmek için özel bir güvenlik şirketiyle gizlice anlaştığını, milyonlarca dolar harcanmasına rağmen tek bir El Kaide liderinin bile yakalanamadığını iddia ediyor. Habere göre, CIA, Irak'ta görev yapan Amerikan hükümet yetkililerini koruyan özel güvenlik şirketi Blackwater'ı 2004 yılında üst düzey El Kaide yöneticilerinin izlenmesi için kiraladı.

Yapılan anlaşmaya göre şirket, El Kaide militanlarının yakalanmasının planlanmasında, eğitiminde ve izlemede Amerikan istihbaratına yardım etti. CIA, yıllar boyunca bu uygulamasından Kongreyi haberdar etmedi. Gazete, Obama yönetimi ile birlikte anlaşmanın iptal edildiğini duyuruyor.

İNGİLTERE'deyiz... FINANCIAL TIMES gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri'nin, Özbek asıllı lider Raşid Dostum'un Afganistan'a dönüşüne tepki gösterdiğini yazıyor. Diğer Batılı yetkililer de, Dostum'un insan hakları karnesinin zayıf olduğuna işaret ederek, Cumhurbaşkanı Hamid Karzai'nin Özbek liderin dönüşüne izin vermesini, seçim kaygılarına bağlıyor.

Batılı yetkililere göre, Karzai seçimi kazanacağından emin olsaydı, Dostum'un dönüşüne izin vermezdi. Gazete, Karzai'nin bu hamle ile Özbek oylarını toplayacak olmasına karşın, uluslararası saygınlığının yara aldığı yorumunu yapıyor.

GUARDIAN gazetesine göz atıyoruz. Gazete, kamuoyunda Lockerbie saldırısı olarak bilinen Pan Am havayollarına ait uçağın 1988'de bombalanmasından sorumlu Abdel Basit el-Megrahi'nin serbest bırakıldığını ve Libya'ya döndüğünü okurlarına aktarıyor. Karar, İskoç yerel yönetimi tarafından, insani gerekçelerle alındı. Megrahi, ilerlemiş prostat kanseri hastası, doktorlar en fazla üç ay yaşayabileceğini söylüyor.

Amerika Birleşik Devletleri ile Lockerbie faciasında hayatlarını kaybedenlerin yakınları ise karara sert tepki gösterdi. Londra - New York seferini yapan Pan AM hava yollarına ait yolcu uçağı, 1988 yılında İskoçya hava sahasında infilak etmiş, çoğu Amerikan vatandaşı 270 kişi hayatını kaybetmişti. Megrahi, 2001'de, bombalama olayında rolü olduğu için ömür boyu hapse mahkum edilmişti.

RUSYA'ya geçiyoruz... THE MOSCOW TIMES gazetesi, Sibirya'da hidroelektrik santralinde onlarca kişinin ölümüne yol açan kazanın ardından, bölgede elektrik fiyatlarına zam yapılmasının gündemde olduğunu yazıyor. Kazada 17 kişi ölmüş, 57 kişi kaybolmuştu.

Sibirya Enerji Bakanı Sergei Şmatko, ucuz enerji sağlayan santralin kaybedilmesiyle, kömür santrallerinden alımı artırmak zorunda kalacaklarını, bunun da daha maliyetli olduğunu anlattı. Şmatko, elektriğe en iyimser tahminle yüzde 5 ila 7 zam yapılması gerektiğini bildirdi.

Kaza, Sibirya'da alüminyum üretimini de vurdu. Fabrikalara sağlanan enerjinin azalmasından dolayı, üretimde yaşanacak düşüş yılda en az 500 bin ton olarak tahmin ediliyor.

Öte yandan Rusya Başbakanı Vladimir Putin, kazanın ardından Rusya'nın eskiyen alt yapısının gözden geçirilmesi ve yenilenmesi için talimat verdi.

THE MOSCOW TIMES, bir diğer haberinde de, geçen haziran ayında İsveç açıklarında kaçırılan, Pazartesi günü Atlantik Okyanusu'nda Cape Verde adası açıklarında bir Rus denizaltı tarafından bulunan yük gemisinin esrarını okurlarına aktarıyor. Habere göre, Kuzey Buz Denizi isimli gemi, sekiz deniz haydutu tarafından kaçırıldı. Cape Verde açıklarında gemi bulunarak, deniz haydutları tutuklandı, sorgulanmak üzere Rusya'ya götürüldü.

Geminin yükünün tomruk olduğu belirtilmesine rağmen, dünya basınında çeşitli iddalar dolaşıyor. Bir Estonya gazetesi, geminin aslında cruise füzesi taşıdığını ileri sürerken, bir Rus gazeteci, geminin yasadışı olarak Cezayir üzerinden İran ya da Suriye'ye silah taşıma işinde kullanıldığı görüşünü savundu. Bazı kaynaklar ise, geminin gerçek yükünün nükleer malzeme olabileceğini belirtiyor. Geminin kurtarılan 15 kişilik mürettabatının ise, Cape Verde'ye götürüldüğü ve yakınlarıyla görüşmelerine izin verilmediği bildiriliyor.

Son durağımız İSRAİL... HAARETZ gazetesi, İsveç'te bir gazetenin çarpıcı iddiasına tepkilere yer veriyor. İsveç'in büyük gazetelerinden Aftonbladet gazetesindeki iddiaya göre, 1992 yılından itibaren, İsrail ordusu öldürdüğü Filistinli gençlerin organlarını alıyordu.

Haberin yayınlanması üzerine İsveç'in Tel Aviv büyükelçisi, basın özgürlüğünün ancak bu özgürlüğü taşıyabilecek gazetecilere tanınması gerektiğini söyleyerek bir tartışma başlatmıştı. Haaretz, İsveç Dışişleri Bakanlığı'nın ise, büyükelçinin bu görüşünün, kişisel görüşü olduğu yolunda bir açıklama yaptığını duyuruyor.
(trt)

Haber Ara