Asbestli toprak kanser riskini arttırıyor
Köylülerin evlerinin badana, boya ve yalıtım işleminde kullandıkları asbestli toprağın akciğer kanseri riskini artırdığı ortaya çıkarıldı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-19 11:11:00
Prof. Dr. Muzaffer ve Prof. Dr. Selma Metintaş çiftinin yaptığı araştırmaya göre, asbest ile temas, akciğer kanseri riskini artırıyor.
ESOGÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selma Metintaş ve Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi olan eşi Prof. Dr. Muzaffer Metintaş tarafından ''Asbest Teması ve Akciğer Kanseri Riski'' konulu çalışma sonuçlandı.
Prof. Dr. Selma Metintaş, AA muhabirine, akciğer kanserinin son 10 yılda erkek ve kadınlarda sık görülen kanser türü olduğunu kaydetti.
Akciğer kanserinin oluşumunda çevresel faktörlerin önemli yer tuttuğunu ifade eden Prof. Dr. Metintaş, şöyle konuştu:
''Akciğer kanserinin bilinen en önemli nedeni tütün içimidir. Bu noktada, akciğer kanseri esasen çok büyük ölçüde önlenebilir bir hastalık özelliğine sahiptir. Tütün dışında, özellikle mesleksel ortamlarda temas edilen bazı kimyasal ve fiziksel özellikli maddelerin de akciğer kanseri riskini artırdığı, yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Akciğer kanseri nedeninde suçlanan kanserojenlerden birisi de asbesttir.
Asbest, lifsi bir mineraldir. Fibröz silikattır ve yeryüzünün toprak örtüsünde, yer yer doğal olarak birikimler halinde ve o bölgelerde nispeten yaygın olarak bulunur. Asbest, lifsi yapısının kazandırdığı ısı ve yalıtım özelliği, baskıya dayanabilmesi ve esnekliği nedeniyle yaklaşık 3 bin endüstri kolunda kullanılmıştır. Dolayısıyla bir insanın asbest ile teması mesleksel veya çevresel olabilir.''
ASBEST TEMASI NEDENLİ AKCİĞER HASTALIKLARI
Prof. Dr. Metintaş, çevresel asbest temasının, yer kabuğunda asbest lifleri ile karışık toprak alanlarının bulunduğu bazı yörelerde sık olduğunu belirterek, bu bölgelerde yaşayan köylülerin, asbestin zararlı etkilerini tecrübe yoluyla öğrendiklerini bildirdi.
Köylülerin asbestli toprağı evlerinin badana-boya işlerinde, çatılarının ve ocaklarının yalıtımında kullanmaya başladığını anlatan Prof. Dr. Metintaş, şöyle devam etti:
''Bu tip asbest kullanım şekli ülkemizin birçok yerinde sıklıkla saptanmaktadır. Eskişehir, Yozgat, Diyarbakır en yoğun örneklerin bulunduğu illerdir. Ekonomik olarak köylüye maliyeti olmayan ve belli amaca yönelik olarak çok kolay kullanılabilen bu toprağa, bazı bölgelerimizde (aktoprak), bazı bölgelerimizde (çorak) adı verilir. Doğal olarak bu toprağın kullanıldığı yerlerde içeriğindeki asbest nedeniyle asbest teması ortaya çıkıyor.
Eskişehir kırsal alanında yapılan çalışmalarda asbest teması günümüzde azalmış olsa da halen bir sorun olarak ortadadır. Asbest teması nedenli akciğer hastalıkları Eskişehir çevresinde oldukça yaygın. Mihalıççık, Çifteler, Seyitgazi ve Han ilçelerine bağlı köyler ile merkeze bağlı iki köyde çalışma yaptık. Bu çalışmada asbest teması olan köylerde akciğer kanserine yakalanma oranını ve riskinin belirleme, asbest–akciğer kanseri arasındaki nedensel ilişkiyi irdelemeyi amaçladık.''
5 BİN KİŞİ İNCELENDİ
Prof. Dr. Metintaş, çalışma grubu olarak çevresel asbest teması kanıtlanan 15 köy ve 1011 hane ile asbest teması olmadığı kanıtlanan 12 köy ve 700 hanenin ele alındığını bildirdi.
Çalışmada köylerde kullanılan toprağın ve havadaki tozun mineral analizi sonuçlarının da göz önünde bulundurulduğunu ifade eden Prof. Dr. Metintaş, şunları kaydetti:
''Köylere gidilerek insanların yaş, cins, göç gelme ve göç gitme öyküleriyle hastalık, ölüm ve ölüm nedenleri tüm hanelerde araştırıldı. Sonuçlar, hastane kayıtları, sağlık kuruluşları kayıtları ve belgelerle teyit edildi. Çalışmaya asbest temaslı köylerden 3 bin 143, kontrol köylerinden 2 bin 175 kişi alındı. Çalışmada 20 yaş üzeri bireyler incelendi. Toplum taraması niteliğinde bir çalışma olduğu için, son 10 yıllık süreçte kadın ve erkekler göz önünde bulunduruldu.''
''YAŞ ARTIKÇA AKCİĞER KANSERİ RİSKİ ARTMAKTADIR''
Prof. Dr. Metintaş, araştırmada asbest teması olanla, olmayan köylerde en sık görülen kanserlerin sıralamasının birbirinden farklı olduğunu tespit ettiklerini kaydetti.
Asbest teması olmayan köylerde erkeklerde en fazla görülen kanserlerin, akciğer, gastrointestinal sistem, larinks ve prostatken, kadınlarda da meme, gastrointestinal, kadın genital kanserleri ve akciğer kanseri olduğunu belirlediklerini anlatan Prof. Dr. Metintaş, şöyle konuştu:
''Asbest temaslı köylerde erkeklerde akciğer kanseri, malign mesotelyoma, prostat ve gırtlak, kadınlarda ise malign mesothelioma, meme, akciğer kanseri ve gastrointestinal sistem kanserleri görülmektedir. Erkeklerde akciğer kanserine yakalanma riski asbest temassız sigara içmeyenlerde 1, asbest temassız sigara içenlerde 8,74, asbest temaslı sigara içmeyenlerde 6,87 kat, asbest temaslı sigara içenlerde ise 12,5 kat fazla olarak bulundu. Kadınlarda ise asbest temassız sigara içenlerde 1,43, asbest temaslı sigara içmeyenlerde 40 kat fazla olarak belirlendi.
Sonuçta asbest teması akciğer kanseri riskini erkek ve kadınlarda belirgin derecede yükseltmektedir. Asbest teması kendi başına doğrudan akciğer kanseri nedeni olarak kabul edilmelidir. Yaş artıkça akciğer kanseri riski artmaktadır.''
Kaynak: A.A
SON VİDEO HABER
Haber Ara