Türk subay esirlerin öldürüldüğünü doğruladı
BM komisyonunun 1974’te öldürülen Rum askerleriyle ilgili kanıtlardan biri olarak gösterdiği fotoğrafta esirlere sigara veren subay o günleri anlattı...
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-14 14:02:00
BM komisyonunun 1974’te öldürülen Rum askerleriyle ilgili kanıtlardan biri olarak gösterdiği fotoğrafta esirlere sigara veren subay o günleri anlattı: “Sigaramızı paylaştık, niye öldürelim? Onları tankla götüremeyeceğimiz için mücahitlere verdik. Türk askeri esire dokunmaz”
Kıbrıs harekatı sırasında esir alınan Rum askerlerin fotoğrafları, savaşın simgesi olmuştu. Aradan 35 yıl geçti ve bu esirlerin öldürüldüğü ortaya çıktı. 35 yıl önce bu anı kare kare görünteleyen gazeteci Ergin Konuksever esirlerin öldürüldüğünü ancak bunu mücahitlerin yaptığını söyledi. Konuksever 35 yıl önce yaşananları dün VATAN’a anlattı. Şimdi ise 35 yıl önce 5 Rum askerini esir alan Türk subayına Vatan gazetesi ulaştı. 14 Ağustos 1974 tarihinde Serdarlı Bölgesi’ni ele geçirmekle görevli bölüğünün komutanı Üsteğmen Ersel Kayan 35 yıl önce yaşananları anlattı:
ELLERİNİ KALDIRIP TESLİM OLDULAR
“Çıkartma olduğunda Serdarlı Bölgesi’nden sorumluyduk. Ben Meriç 1 tankındaydım ve bölgeye ilk biz vardık. Ben üsteğmen olarak bölük komutanıydım ve tankla birlikte bölgeye ulaştık. Ergin Konuksever de benim tankımdaydı. Komutan olarak en önde ben gidiyordum. Serdarlı Bölgesi’ne hakim olan tepecikleri ele geçiriyorduk. Bu tepeciklerden birini ele geçirince karşımıza Rum askerleri çıktı. Bunlar hemen bizim önümüzde belirdiler ve sonuçta bizde tank olduğu için kaçamadılar. Ellerini kaldırdılar ve teslim oldular. Dolayısıyla esir almış olduk.”
SİGARA VERDİK
Büyük korku içindeydiler, böyle hissetmeleri de çok normal çünkü içlerinde esirliğin vermiş olduğu korku vardı. Onlara ’Sakin olun, size dokunmayacağız’ dedim. Onları rahatlatmaya çalıştım. Ama esir oldukları için rahatlamıyorlardı. Bunun üzerine güven vermek için kendilerine sigara ikram ettim. Elleri başlarında olduğu için ’Elinizi kıpırdatmayın’ dedim ve sigaraları ağızlarına verdim. Fotoğrafta Rum askerlere sigara veren Türk askeri de benim. Ben sigara verince askerlerimden bir kaçı da diğerlerine sigara ikram etti. Biz Türk askeri olarak esirin kılına bile dokunmayız. Hemen çocuklara döndüm ve ’Güvenlik önlemi alın ama bu askerlere dokunmayın’ dedim. Bu arada Rum askerlerden bir tanesi bana yüzüğünü gösterdi. Herhalde evli olduğunu söylemek istedi.
TANKA ALAMAZDIK
Rum askerler elimizdeydi ama onları muhafaza edecek yerimiz yoktu. Çünkü biz tankçı olduğumuz için ilerlemek zorundayız, onları da tanka doğal olarak alamayız. Bunun üzerine esirleri Serdarlı Ocağı’ndaki mücahitlere verme kararı aldık. Zaten operasyonu mücahitler de görünce bizim yanımıza gelmişlerdi. Tepe ile köy arası da 600 - 700 metre mesafedeydi ve esirleri köylerinde mufahaza edebilirlerdi. Bunun üzerine Rum askerleri mücahitlere teslim ettik. Daha sonra bölgeden ayrıldık. Bu esirlerin daha sonra öldürüldüğünü duydum ama konuyla ilgili kesin bilgim yok. Biz Türk askeri olarak esire kötü muamele yapmayız. Atatürk de böyle davranmıştı. Ayrıca biz Rum askerlere sigara ikram ettik. Cephede en zor bulunan şeydir sigara. Askerlerim onlarla sigaralarını paylaştı. O askerlere kötü muamele ne ben yaptım ne de askerlerim yaptı. Biz insanca davrandık. Ama sonrasını bilmiyorum.
MÜCAHİTLERE KIZAN PAŞA ANLATIYOR
Olayın yaşandığı gün, Bora Tugayı’nın komutanı Tuğgeneral Hakkı Borataş’a VATAN ulaştı. Mücahitlere çok kızan Borataş Paşa bütün olayların Konuksever’in anlattığı şekilde olduğunu söyledi. Konuyla ilgili olarak o dönem Genelkurmay’a bilgi verdiğini aktaran Borataş bir konunun düzeltilmesini istedi: “Haberde dozerle çukur kazılarak Rum askerlerin buraya gümülmesini emrettiğim ifade ediliyor. Böyle bir emir vermedim. Sadece haberdeki gibi mücahitlerin Rum askerlerini öldürmesine çok kızdım. Harekat devam ettiği için olay yerinden operasyon bölgesine intikal ettik.” Cesetlerin Borataş’ın emri ile gömüldüğü ileri sürülmüştü. Kemiklerin bir kuyuda bulunması soru işareti oluşturmuştu. Borataş’ın açıklamasıyla bu konudaki soru işareti de ortadan kalktı.
Katliamdan kurtuldu şimdi Talat’ın yaveri
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın 1974’te EOKA’cıların katliam yaptığı Muratağa, Sandallar ve Atlılar köylerindeki şehitlikleri ziyaretinde 35 yıl öncesine ait bir dram daha ortaya çıktı. Talat’a eşlik eden Albay Savaş Dağlı köy ilkokulunda okurken arkadaşlarıyla çekilen ve şimdi şehitlik müzesinde sergilenen fotoğrafını gösterdi.
Albay Dağlı 1974’te köyde öğrenci olduğunu anlatarak, yaz tatilinde ailesiyle birlikte Larnaka’nın bir köyüne gittiklerini ve savaş çıktığı için köye dönemediklerini kaydetti. Dağlı, “Döndüğümüzde ise bütün arkadaşlarımız şehit olmuştu. Ailemle birlikte, üç kardeşimle, başka bir köye taşınmak zorunda kaldık, babam öğretmen olduğu için. Sonuçta yani burada rastgele, şans eseri yaşıyoruz” dedi. Yaverinin anlattıklarını yaşlı gözlerle dinleyen Cumhurbaşkanı Talat da “Şanslıydı. Şanslı olmayanları maalesef kaybettik” dedi. Albay Dağlı, şehitlik müzesinde bulunan fotoğrafını çeken öğretmeniyle de sohbet etti.
Kaynak: Vatan Gazetesi
İlgili haberimiz: Kıbrıs'taki savaş suçları belgelendi
SON VİDEO HABER
Haber Ara