"Taliban Pakistan nükleer tesislerine saldırdı"
İngiliz bir uzman Pakistan Talibanının üç kere Pakistan nükleer tesislerine saldırdığını iddia etti. Pakistan hükümeti ve ordusu alarmda, ABD ise bu durumdan memnun.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-12 21:09:00
Leyla Ebumellal / TİMETURK
İngiltere Bradford Üniversitesi'nde Pakistan Güvenlik İşleri Araştırma Birimi Müdürü tarafından yayınlanan bir rapora göre Pakistan Talibanı Pakistan nükleer tesislerine saldırdı. Taliban'ın bu saldırılarla tesisleri kontrol altına almayı hedefleyip hedeflemediği ise şüphe konusu. Pakistan hükümeti ve ordusu ise her ihtimale karşı tesislerde güvenlik önlemlerini artırdı ve tesis korumasında görevli bulunanlar arasından radikallere sempati duyanları görevden aldı. Amerika savunma bakanlığı ise Pakistan'ın bu icraatlarından memnuniyetini dile getirdi.
Amerikan Askeri Akademisi'ne bağlı Terörle Mücadele Merkezi'nden yayınlanan bir rapor, silahlıların 2007 yılından bu yana Pakistan nükleer tesislerine 3 kere saldırı düzenlediğini ortaya koydu. Bu durum radikallerin nükleer silah sahibi olması ya da bu tesislerden birini patlatmaya kalktıkları taktirde bir felakete sebep olmaları korkusu yarattı.
New York'un kuzeyinde yer alan West Point bölgesinde bulunan merkezden Salı akşamı yayınlanan raporda saldırılardan birinin 2007'nin Kasım ayında nükleer füze deposu tesisini, ikincisinin de bir ay sonra nükleer bir hava üssünü hedef aldığı ifade edildi.
Üçüncü saldırı ise 2008 yılının Ağustos ayında gerçekleşti. İngiltere Bradford Üniversitesi'nde Pakistan Güvenlik İşleri Araştırma Birimi Müdürü Prof. Sean Jirogeri'nin yazdığı rapora göre bu son saldırıda Pakistan Talibanı'ndan silahlılar, Pakistan nükleer silahlarının toplandığı yerin bir kaç girişini bombaladı.
Jirogeri; "bir nükleer silahın ya da nükleer maddelerin ya da nükleer tecrübenin Pakistan'da teröristlere nakli, vuku bulması mümkün gerçek bir tehlikedir" diyerek gelecekte de bu türden saldırılar olabileceği hususunda uyarıda bulundu.
Nükleer mevkiler Taliban'a çok yakın
Bu tesislerin korunması çerçevesinde Sean Jirogeri Pakistan güçlerinin, radikallere sempati duyanların uzaklaştırılması için bu tesislerini bekleyen korumaları arasından seçim yaptığını açıkladı.
Jirogeri; "nükleer tesisleri koruyan güçler, radikallere sempati duyanları uzaklaştırdı. Ancak endişe verici olan; Pakistan nükleer mevkilerinin çoğunun Pakistan Talibanı'nın kontrolü altında bulunan bölgelerin yakınında ya da dahilinde olmasıdır" dedi. Korumayı artırmak içinse nükleer başın bölünen kısmı ateşleyicilerden ayrılmakta ve bu maddeler yer altında mevcut mevkilerde saklanmaktadır" diye konuştu.
Jirogeri şöyle devam etti; "Pakistanlı ve Fransız yetkililerle yapılan görüşmelere istinaden Pakistan Ordusu Stratejik Planlar İdaresinden ve başka istihbarat birimlerinden 8 ila 10 bin kişi güvenliğin sağlanmasına ve gözetime katılmaktadır. Ancak tüm bu açık güvencelere karşın nükleer güvenlikte ve Pakistan emniyetinin düzeninde zayıf noktalar ve gedikler olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır."
Her ne kadar rapor, merkez tarafından yayınlanmış olsa da içeriğindeki bilgilerden İngiliz yazarın sorumlu olduğunu vurguluyor.
Amerikalı yetkililer Washington'un radyoaktif madde aramak için ana limanlardan hareket eden konteynerlerin kontrolünü yapmada Pakistan'a yardım sunarak nükleer tesislere saldırı riskini azaltma gayesiyle icraatlarda bulunduğunu söyledi.
El-Kaide ve Taliban Pakistan güçleriyle savaşında Pakistan hükümetiyle ilişkilerini güçlendirmeye çalışan Amerika savunma bakanlığı (Pentagon), nükleer tesislerde alınan görülen güvenlik icraatlarından memnuniyetini ortaya koydu.
Savunma Bakanlığı basın sözcüsü Jeff Morel gazetecilere; "savunma bakanı Robert Gates ve ABD Genelkurmay Başkanı Amiral Mike Mullen Pakistan hükümeti ile Pakistan Ordusu'nun nükleer tersanenin güvenliğini güvence altına almak için kalkıştığı güvenlik icraatlarından memnuniyet duymaktadır" dedi.
Güvenlik düşük değil
Pakistan Ordusu bu saldırıları doğrulamazken ismini vermek istemeyen Amerikan istihbaratından bir yetkili şöyle dedi; "Jirogeri'nin bahsettiği tesisler çok büyük. Saldıranların bu tesislerin neleri kapsadığını bilip bilmedikleri açık değil. Eğer belli bir şeyin peşinde koşuyor ya da gerçekten girmeye çalışıyor olsalardı başka bir yöntem kullanmaları beklenirdi.. Diğer bölgelerde kullanılan yöntem gibi; örneğin bir bomba patlatılması sonra da küçük silahlarla saldırma..."
Yetkili şöyle devam etti; "sadece üssün önünde, başka bir operasyonun kendisini takip etmediği bir patlama, içeri girmelerine yardımcı olmaz. Bu nedenle, meydana gelen bu olaylar nedeniyle Pakistan nükleer cephaneliğinin güvenliğinin düşük olduğu sonucunu çıkaramam."
Geçmişte El-Kaide liderlerinden birisi örgütün Amerika'ya karşı savaşında fırsat bulduğu taktirde Pakistan nükleer silahını kullanacağının işaretini vermişti.
Bazı batılı devletlerin Pakistan nükleer silahının El-Kaide Örgütü'nün eline geçmesinden korku duymasına karşın Batılı ve Amerikan siyasilerden birçoğu bunu, ordunun Pakistan nükleer tersanesini büyük bir şekilde kontrol altında tutması nedeniyle uzak görüyor.
Pakistan'ın 580 ile 800 kilogram arası yüksek zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğu sanılıyor. Bu ise, 30 ila 50 arasında bölünebilir bomba yapımı için yeterli bir miktar. Atom bilim adamları bülteni 2007 yılında Pakistan tersanesinin 60 nükleer başlıktan oluştuğunu tahmin etti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara