Dolar

34,8712

Euro

36,6800

Altın

3.050,85

Bist

10.058,47

Cinayet silahında Çatlı'nın parmak izi var

Kumarhaneler kralı Ö. Lütfi Topal'ın öldürüldüğü silah üzerinde Çatlı'nın parmak izi çıktı.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-10 15:55:00

Cinayet silahında Çatlı'nın parmak izi var
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Ergenekon'un 3. iddianamesine göre, kumarhaneler kralı olarak bilinen Ömer Lütfi Topal'ın öldürüldüğü silah üzerinde Abdullah Çatlı'nın parmak izi çıktı.

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Emniyet Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin, emniyette susma hakkını kullandı. Şahin'in, iddianameye giren savcılık bilgilerinde dikkat çekici bilgiler yer alıyor. Sanık Hayrettin Ertekin'in ikametinde yapılan aramada 'İllegal Olaylar ile İlgili Genel Raporum' başlıklı, 17.06.2000 tarihli yazılı belgede 'Abdullah Çatlı'nın emniyet görevlileri ile irtibatlı olduğu, silah taşınmasına yardımcı olunması konusunda Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ve Özel Harekat Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin'in talimatları ve bilgileri dahilinde adı geçen kişilere verildiği kanaati oluşmuştur' yazan doküman bulundu.

Dokümanın devamında ise Ömer Lütfi Topal'ın öldürüldüğü silah üzerinde Abdullah Çatlı'nın parmak izinin çıktığı yazıyor. Olayla ilgili şahsın ortakları olan Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir ve polis memurları A. Çarkın, E. Ersoy ve O. Yorulmaz isimli şahısların gözaltına alındıkları, şahısların gözaltına alınması üzerine Sedat Bucak'ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nü defalarca arayarak şahısları gözaltından kurtarmaya ve soruşturmanın genişlemesini önlemeye yönelik girişimlerde bulunduğu, araştırmanın birinci günü tamamlandığında Mehmet Ağar'ın talimatı ile kendisinin İstanbul'a gittiği, bu kişilerin apar topar Ankara'ya götürüldüğü, burada kısa ve yüzeysel ifadelerden sonra ifadesi alınan şahısların salıverildiği, bu olayla ilgili olarak gözaltına alman Mustafa Altınok, Enver Ulu ve Öner Kaplan isimli memurların daha sonra Sedat Bucak'a koruma olarak görevlendirilerek burada toplanmaları sağlanmış.

Şahin'e, belgeyle ilgili herhangi bir resmi belge, silah gibi yardımlarda bulunup bulunmadığı sorulduğunda, 'böyle bir şey olmadığını' savundu. İddialar sorulduğunda ise Şahin, bunların kendisi ile alakalı olmadığını ileri sürdü.

"Ömer Lütfi Topal'ın öldürülmesi olayı ile ilgili olarak ifadesi alınan Bilgi Ünal'ın yakalanan polis memurlarının teslimi için Mehmet Ağar'ın dönemin İl Emniyet Müdürüne talimat verdiği, bu şahısları, İbrahim Şahin'in teslim alarak Ankara iline götürdüğü" şeklindeki beyanları sorulduğunda da Şahin, "Mehmet Ağar'ın kendisini çağırdığını, İstanbul'daki şahısların Ankara'ya geleceklerini söylediğini, kendisine emir verdiği için gittiğini." söyledi. Kendisine bu kişilerin suçla alakası olmadığına dair tutanak verildiği yönündeki soruya ise Şahin, herhangi bir cevap vermedi.

"YEŞİL, ANKARA'DA ŞAHİN'İN YANINA GELMİŞ"

Güler Kömürcü'den ele geçen 'Önemli Mektup' başlıklı belgede; Mehmet Ağar, Korkut Eken ve İbrahim Şahin üçlü çete ve Emniyet Bünyesinde kurulan Özel Harekat Dairesinin de önemle ele alınmak durumunda olduğunu, halk arasında 'Özel Tim' olarak adlandırılan bu unsurların, her türlü insani ve moral değerden soyutlanıp özel olarak yerleştirilen birlikler olduğunu, Kürdistan'daki uyuşturucu trafiğini de denetimlerine alarak kirli savaşı en üst boyuta çıkardıkları" şeklindeki ifadeler yer alıyor. Şahin, bu iddialara sadece Güler Kömürcü'yü tanımadığını söylemekle yetindi.

"Sanık Hikmet Çiçek'in ikametinde yapılan aramada da 'Yeşil' isimli şahsın polis tarafından gözlem altına alındığı, üzerinden pek çok telefon numarası çıktığı, Mehmet Eymür (ev, iş ve cep), İbrahim Şahin (iş, oto, oto özel, cep, çağrı ve İstanbul ev) vb. notların olduğu, İbrahim Şahin'in Özel Harekat Daire Başkanlığı'na getirilmesi sonucu Korkut Eken'in Dairedeki nüfuzunun olağanüstü arttığı, İbrahim Şahin'in bölümüne verdiği talimatta; Korkut Eken'in isteklerinin kendi talimatı olarak uygulanmasını istediği, Korkut Eken ile ne gibi bir ilişkisinin olduğu, Yeşil kod adlı şahsı tanıyıp tanımadığı sorulduğunda ise Şahin, 'Yeşil kod adlı şahsın Ankara'da yanına geldiğini, kendisini Doğu'daki operasyonlardan tanıdığını, Ankara'da 1-2 defa görüştüğünü, bir daha da kendisi ile görüşmediğini, 2000 yılından beri Korkut Eken, Mehmet Ağar ve Mehmet Eymür ile görüşmediğini' savundu.

Veli Küçük'ten doküman olarak Ümit Oğuztan'dan dijital olarak elde edilen 'Şirket & Köstebekler, Gözlem & Analiz Aralık 2008/İstanbul' başlıklı belgeyle ilgili olarak Ertaç Tin Ar isimli şahsın kim olduğu, Hospro isimli şirketi ve bu şahsın silah temin edilmesi olayı ile ilgili bildikleri sorulduğunda Şahin, "Ertaç Tin Ar isimli şahsı İsrail'den tanıdığını, bunun Mehmet Ağar ile ilgili olduğunu ve kendisinin yargılandığını" ifade etti.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara