Gazzeli yetim çocuk şehid edildi
Türkiye’li Müslümanların sahip çıktığı Ahmet el Samuni isimli Gazze’li yetim çocuk katil İsrail askerleri tarafından şehit edildi.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-09 00:40:00
M. MUSTAFA UZUN / Vakit
Cansuyu Yardımlaşma Derneği Dış İlişkiler Sorumlusu Şerafettin Mollaoğlu ile bir süre önce Ramazan faaliyetlerini konuşmak üzere buluşmuştuk. Anadolu insanının tüm iyi niyeti ve güzel yüreği ile selamlarını ötelere nasıl ulaştırdığının konuşulduğu bu söyleşiyi bitirdikten hemen sonraki gün acı bir haber geldi Gazze’den. Babası da Siyonist zalimler tarafından şehit edilen 5 yaşındaki Ahmet el Samuni’de şahadete ulaşmıştı. Bunun üzerine Şerafettin Mollaoğlu ile tekrar görüştük ve güzel bir gidişle Rabbine kavuşan bu minik şehidi konuştuk. Buyurun;
5 YAŞINDAKİ YETİM ÇOCUĞU KATLETTİLER
*Şerafettin Bey, biz aslında Ramazan Ayı öncesinde Cansuyu Derneği’nin yaptığı hazırlıkları konuşmuştuk. Fakat söyleşi henüz yayınlanmadan gelen bu acı haber, bizi bir kez daha derinden yaraladı. Olayı sizden tüm detayları ile öğrenebilir miyiz?
*Elbette. Bildiğiniz gibi geçtiğimiz yılın sonu ve bu yılın başında dünya, Siyonistlerin vahşi saldırıları karşısında şok oldu. İnsanlıktan çıkmış katiller sürüsü Gazze’de yüzlerce kardeşimizi katletti. Tonlarca bomba yağdırarak şehit ettikleri kardeşlerimizden birisi de Ahmet el Samuni’nin babası Atiye idi.
*Ne zaman şehit düştü?
*Ocak ayının 4’ünde Gazze’de şehit düştü. Saldırıların en yoğun olduğu zamanlardan birinde şehadete ulaştı. Biz bunun üzerine 5 yaşındaki bu yetim çocuğumuza sahip çıktık. Çünkü annesi Ziynet Hanım, 7 çocuğu ile çok zor durumdaydı. Manisa’dan Mehmet Şahin kardeşimiz bu yetim çocuğun tüm ihtiyaçlarını karşılamayı üstüne aldı ve biz de aracı olduk.
*Bu yardımları ne kadar süredir Ahmet el Samuni’ye ulaştırıyordunuz?
*Mayıs ayından itibaren biz bu yardımları Ahmet el Samuni’nin ailesine ulaştırıyorduk. Şimdi ise bize emanet edilen bu çocuğu kaybettik.
BU VAHŞETE SESSİZ KALMAK ŞEYTANLAŞMAKTIR
*Haberi ilk nasıl aldınız?
*Biz dernek olarak Filistin ile sürekli irtibat halindeyiz. Son rutin görüşmemizi önceki gün yaptım. Usame isminde bir kardeşimiz var Gazze’de. Yetimlerimizle o ilgileniyor ve lakabı da “yetimlerin babası.” Usame, telefonda bana, Ahmet el Samuni’nin şehit düştüğünü söyledi ve biz yıkıldık.
*Ben Ahmet el Samuni’nin fotoğraflarını gördüm. Bir çocuk o. Günahsız bir Gazze yiğidi. Haberi duyduğunuzda ne yaptınız?
*Gözyaşlarımızı tutmamız mümkün mü? Yetimlerin hepsiyle teker teker ilgileniyorum. Ahmet el Samuni 5 yaşındaydı ve derneğimiz tarafından sahip çıkılıyordu. 7 kardeşi vardı ve çok fakir, çok dindar bir aileye sahipti. Bu vahşet karşısında sessiz kalmak şeytanlaşmak demektir. Bu noktada hepimize düşen görevler vardır. Biz daha önce de birçok acı yaşadık elbette. Fakat bu çok büyük bir acı. Babası birkaç ay önce Gazze saldırıları esnasında şehit düştü. Kendisine Türkiyeli Müslümanlar sahip çıktı ve yetim bursu bağlandı. Ve şimdi o da babası gibi şahadete ulaştı. Etkilenmemek, isyan etmemek, kızmamak, buğz etmemek elde mi?
*Ahmet el Samuni’nin ailesine yardımlarınız devam edecek mi?
*Elbette. O boynumuzun borcu. Babası Atiye Bey ve Ahmet el Samuni’nin emaneti olan aile de biz ümmete emanettir. Derneğimiz de bu noktada üzerine düşeni yapacaktır.
YARDIMLARI GERÇEK MUHTAÇLARA ULAŞTIRIYORUZ
*İsterseniz biraz da Ramazan Ayı öncesinde derneğinizin yapmayı planladığı faaliyetleri konuşalım. Bu çalışmaları neden yapıyorsunuz?
*Muhtaç sahibi insanların acılarına karşı sessiz kalmak istemeyen kardeşlerimiz kendilerinin bizzat ulaşamayacağı noktalarda bu tür organizasyonların gerekli olduğunu görüyor. Kendilerinin asla temasa geçemeyeceği insanlar ile bizim kuruluşumuzun temasa geçtiğini ve onlara cansuyu olduğunu görüyor. Bu nedenle getirip yardımını bize teslim ediyor.
*Derneğiniz bu noktada ne yapıyor?
*Cansuyu gerçekten bu konuda titiz hareket ediyor. Belirlediği önceliklere göre yardımları en zayıf, en yoksul insanlara ulaştırma çaba içerisinde oluyor. Hayırseverler bizim bu çabamızı da görüyorlar. Onun için yardımlarını gönderiyorlar.
*Sadece yurtdışına mı yardımlarınızı gönderiyorsunuz?
*Hayır. Çünkü biz öncelikle Türkiye’de çalışıyoruz. Bunu hiçbir zaman terk etmiyoruz.
*Peki, bu irtibat kurduğunuz kuruluşları nasıl seçiyorsunuz?
*Biz zaten yurtdışındaki bu kuruluşlarla yıllardır farklı şekillerde irtibatlıyız. Mesele çok hassas bir mesele ve bu nedenle her ülkede şuurlu Müslümanlarla çalışıyoruz. Uzun yıllardır dünyanın belli bölgelerinde ki bu kuruluşlar ile diyaloglarımız zaten sürüyordu. Biz bu insanları yeni tanıyor değiliz. Bunlar bizim için önemli kazanımlar. Hepsi oturmuş yapıları olan, güvenilir, temiz, bilinçli ve şuurlu kuruluşlar.
YERYÜZÜNÜN HER TARAFINA ULAŞIYORUZ
*Zorluklarla karşılaşmıyor musunuz?
*Elbette birçok zorlukla mücadele ediyoruz. Bu işin her tarafında zorluk var. Ama aynı zamanda her tarafında güzellik de var. Biz zorlukları güzellikler ile görmezden geliyoruz.
*Yurtdışında nerelere gidiyorsunuz? Hangi bölgelere ulaşıyorsunuz?
*Nijer, Benin, Togo, Burkinafaso, Eritre, Etyopya, Güney Afrika, Kamerun, Kenya, Malawi, Mali, Mozambik, Somali, Sudan. Zimbabwe, Azerbaycan; Gürcistan, Kırgızistan, Afganistan, Pakistan, Bangladeş, Filipinler, Srilanka, Tayland, Filistin, Ürdün, Irak, Lübnan, Makedonya, Bosna Hersek, Karadağ ve Kosova’ya gidiyoruz. Akrabalarımız var. Balkanlar ve Kafkaslara mutlaka gidiyoruz. Ortadoğu da Uzak doğu da Afrika da bir öğün yiyeceği olmayanlar var. Maksadımız o Afrikalı çocuğa akbabalar saldırmadan bir tas yemek verebilmektir.
Haber Ara