Baykal kırmızı çizgilerini açıkladı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümetin Kürt açılımı konusunda partisinin kırmızı çizgilerini açıkladı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-09 19:18:00
Kürt açılımıyla ilgili hükümete iki noktada uyarıda bulunan Baykal, "Milli devlet anlayışı zarar görmesin", "etnisite Milli Eğitim’e taşınmasın" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kayseri'den Hatay'a geçerken uçakta Kürt açılımı ile ilgili olarak NTV'nin sorularını yanıtladı..
"Artık muhalefetin değil iktidarın konuşmasına ihtiyaç var" diyen Baykal, Cumhuriyeti kuran ve demokratik gelişimini önemseyen bir parti olarak kendilerini sorumlu hissettiklerini ve belli değerlendirmeler yaptıklarını söyledi.
Baykal’ın hükümete yönelik iki uyarısından ilki milli devlet anlayışına yönelikti: "Türkiye şu ana kadar ki gelişimini milli devlet çerçevesi içinde gerçekleştirmiştir. Önümüzdeki dönemde de Türkiye'nin buna ihtiyacı vardır. Yerel yönetimlerin hizmet gücünün takviye edilmesi önemlidir ama Türkiye'nin yerel yöresel öyküleri değil milli ve evrensel ölçüleri bütün coğrafyasında etkin kılmaya ihtiyaç vardır.”
CHP liderinni diğer uyarısı ise anadilde eğitim konusunda oldu: "Etnisite kavramını ve etnik ölçüleri Milli Eğitim politikalarının dışında tutmaya mutlak ihtiyaç vardır. Etnisite, Milli Eğitim’e girerse o eğitim milli olmaktan çıkar. Devleti etnik dillerde ders verme sorumluluğuna çekmek hangi gerekçe ile açıklanırsa açıklansın, gerçekte toplumu ayrıştırma ve milleti bölme sürecinin ilk adımını oluşturur. Eğitimin milli niteliği etnik anlayışlarla parçalanacak olursa bunun vahim sonuçları ortaya çıkar."
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ''Bizim etnik kimliğimiz Türk milli kimliği içinde herkesin yer almasına yönelik bir davettir, bir çağrıdır, bir el uzatmadır'' dedi.
Baykal, Kayseri'nin Dadaloğlu beldesinde düzenlenen 21. Ulusal 11. Uluslararası Kültür ve Sanat Şenlikleri'nde konuştu.
Avşarların milli kimliğin, ulusal bütünlüğün, huzurun, barışın, kardeşliğin, bayrakların bu topraklarda özgürce dalgalanmaya devam etmesinin en büyük güvencesi olduğunu ifade eden Baykal, ''Buraya kimlik iddiasıyla geliyorsunuz ama herkesin bilmesi gereken bir şey var. Bu Avşar kimliği bizim Türk milletinin temeli olan sahip olduğumuz milli kimliğin hasmı ve düşmanı olan bir kimlik değildir. O, milli kimliğin gücü olan, temeli olan, ona sahip çıkan bir kimliktir. Bizim şimdi Türkiye'ye anlatmak istediğimiz budur'' diye konuştu.
''HEPİMİZ TÜRK MİLLETİNİN BİR PARÇASIYIZ''
Herkesin kendine göre bir kimliği, boyu, soyu, sopu, aşireti olabileceğine dikkati çeken Baykal, şunları kaydetti:
''Herkes geldiği yerle, soyuyla, sopuyla, boyuyla, aşiretiyle, şerefiyle etnik kimliğiyle elbette iftihar edecektir. Herkesin etnik kimliği şerefidir, şanıdır, gururudur, buna kuşku yok. Hepimiz kendi etnik kimliğimize sahip çıkacağız ama aynı zamanda bileceğiz ki bizim etnik kimliğimiz başka etnik kimliklere husumet, düşmanlık anlamına gelmez. Bizim etnik kimliğimiz Türk milli kimliği içinde herkesin yer almasına yönelik bir davettir, bir çağrıdır, bir el uzatmadır. Böyle bir anlayış için hep beraber olacağız. Hepimiz birbirimizi seveceğiz. Hepimiz birbirimize saygı göstereceğiz ama hepimiz Türk milletinin bir parçası olduğumuzu unutmayacağız. Hem etnik kimliğimiz hem de milli kimliğimiz, ikisi bir arada olacak.Bunun en güzel örneklerinden birisi de işte bugün bu toplantıda bir araya gelmiş siz Avşar kardeşlerimiz. Hem Avşar-Türkmen kimliğinizle iftihar ediyorsunuz hem de Türk milletinin bir parçası olduğunuzu aynı şekilde göğsünüz kabararak söylüyorsunuz.''
Deniz Baykal, halkın sorunlarını bildiğini belirterek, bu sorunların tümünün çözülebilir olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin sıkıntılarının tümünün altından rahatlıkla kalkabileceğinden bir an bile kuşku duymadığını belirten Baykal, şöyle devam etti:
''Bunları hepsi geçici sıkıntılardır. Bu memlekette dürüstlük egemen olursa, hırsızlığı son verebilirsek yoksulluğun da üstesinden gelmenin ilk adımını atmış oluruz. Türkiye'nin adalet içinde kalkınmasının yolu var, onu buluruz, uygularız, hiç kuşku yok. Türkiye'de dürüst ve egemen kalmak lazım, milletvekili dokunulmazlığını kaldırmak lazım, siyasi imtiyazlara son vermek lazım, herkesin hesap vermesini mutlaka güvence altına almak lazım, herkesin hakkına, hukukuna saygı göstermek lazım. Bunların çaresi bulunur ama çaresi bugün bulunacak bir şey var. Türkiye'nin milli birliğini, beraberliğini bozacak bir noktaya ilişkilerimizin taşınması. Bu mutlaka önlememiz gereken bir ana noktadır. Bu topraklarda huzur, barış ve kardeşlik içinde yaşamamızı engelleyecek, bizi birbirimize düşürecek, birbirimizden ayrıştıracak yaklaşımlara kesinlikle engel olmak hepimizin önde gelen görevidir. Huzurumuzu, kardeşliğimizi kimsenin bozmasına izin vermemeliyiz. Huzurumuzu, barışımızı, kardeşliğimizi mutlaka korumalıyız. İşin özü, temeli budur. Onu sıkıntıya sokmazsak, kardeşliğimizi bozmalarına izin vermezsek, hiç merak etmeyin bütün sorunların üstesinden geliriz.''
Kaynak: NTV
SON VİDEO HABER
Haber Ara