Vuslat Ramazan'a hoşgeldin diyor
Vuslat dergisi bu sayısında Ramazan ayının Ağustos sıcaklarına denk gelmesi sebebiyle yaşanabilecek muhtemel ibadet ihmallerine dikkatleri çekiyor.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-07 09:59:00
Kültür Sanat/ TIMETURK
Vuslat dergisi bu sayısında Ramazan ayının Ağustos sıcaklarına denk gelmesi sebebiyle yaşanabilecek muhtemel ibadet ihmallerine dikkatleri çekiyor. “Dileğini Yapan, Dilemediği Karşılığı Alır” manşetiyle okurlarıyla buluşan dergi, Allah’ın emri olan hiçbir ibadetin dünyevi çıkarımlar ve zanni kurgularla ertelenemeyeceği mesajını içeriyor.
Ancak belli bir zamanda yapıldığı taktirde makbul olan bazı farz ibadetlerin sulandırılmadan diriltilmesi gerektiğinin altı çizilen dergide, başıboş yaratılmış gibi her istediğini yapanların, arzu etmeyecekleri bir akıbetle karışılacaklarını unutmamaları gerektiği hatırlatılıyor.
Ayrıca, geçtiğimiz ay patlak veren Çin’in Doğu Türkistan’da sergilediği soykırımın boyutları ve son durumda detaylı bir raporla dergi sayfalarında yerini almış.
Ali ÖNER, Abdullah DAİ, Hüseyin Kerim ECE ve Ahmet KALKAN’ın yazılarıyla katkı sağladığı bu ayki Vuslat Dergisi ayrıca tüm Müslümanları şatafatlı iftar sofralarından uzak kalmaya, direnen coğrafyalardaki kardeşlerimizi akıllarımızdan çıkarmayarak, sadaka ve zekatlarla onları desteklemeye davet ediyor.
Orucu Diriltelim, Ramazanda Dirilelim
Allah’a hamd olsunki Rahmet ayı olan Ramazan’a yeniden ulaştık. Hak ile batılı ayırt etmemizi sağlayan Kur’an’ın nazil olmaya başladığı bu ayda Rabbimizin bizden istediği ibadetlere sımsıkı sarılmalı, ihmal ve tavizlerden uzak durulmalıdır. Ramazan ayında tutulması farz kılınan Oruç ibadetine hazır bir şekilde yönelmeli, nefisler dünyevi tutkulara karşı kontrol altına alınmalıdır.
Ramazan ayı bu yıldan itibaren sıcak yaz dönemlerine denk gelmeye başlayacaktır. Bu zor koşullar, Oruç ibadetine sadık kalarak Allah’a tam teslim olmuş kullarla, Ramazanı bir şölen havasında geçiren, Ramazan sektörü oluşturanların ayrışmasını sağlayacaktır. Dünya sıcakları, azabın sıcağıyla mukayese dahi edilemeyecek şekilde hafiftir. Allah’ı razı etmek ve hayatı onun istediği şekilde yaşamak ise her koşulda iman edenlerin temel vasfı olarak karşımızda duracaktır.
Hayatı başıboş yaratılmış gibi kendi arzularına göre yaşayan veya inandığını iddia ettiği Allah’a karşı yapması gereken ibadetleri zanlarıyla değiştiren, sulandıran, ihmal ve iptal edenlere hesap gününü hatırlatmak istiyoruz. Zerre kadar hayrın ve şerrin karşılığının verileceği Din –hesap- gününde, O Din gününün sahibini razı etmekten başka bir kurtuluş yolu olmayacaktır.
Geçtiğimiz ay İslam dünyası gene bir bölgesi için gözyaşı döktü. Kızıl Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği katliamlar, yıllardır bastırılan sistematik soykırım girişimlerini gün yüzüne çıkardı. Bu noktada IHH insani yardım vakfının açıklamış olduğu Doğu Türkistan Raporu acı bilânçoyu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bizler bir an evvel kulluk görevlerimizin farkında olmalı, domino taşı gibi tüm müstekbir düzenlerin yıkılabilmesi hedefiyle çalışmalarımızı sıklaştırmalıyız.
İsrail’in Kudüs’ü işgalinden sonra, gerek çete askerleri eliyle, gerekse Siyonist vatandaşları tarafından İslam mabedlerini ortadan kaldırmaya yönelik saldırılar hız kazandı. Bu şer amaç için İsrail’de bugün yaklaşık yirmi sivil toplum kuruluşu/dernek/platform kurulmuş ve faal bir şekilde faaliyetlerini sürdürmektedir. Maalesef bu hakikat Müslümanların genelinde bilinmemektedir. İlk olarak 21 Ağustos 1969’da Mescid-i Aksa’ya karşı yapılan kundaklama saldırıları vesilesiyle bu gerçeği gündeme getirmek istiyoruz.
İslamofobi Avrupa’da her geçen gün etkilerini arttırmaya başladı. Almanya’da yaşanan son hadise batının özgürlük tanımını ve kapsama alanını açıkça ortaya koydu. Almanya’nın Dresden şehrinde, Merve Şirbini adında 32 yaşında Mısır asıllı eczacı genç bir bayanın başörtülü olmasından dolayı uğradığı hakaret ve daha sonrasında Alman Polisinin gözü önünde 18 yerinden bıçaklanarak öldürülmesi, bilinmelidir ki İslami yaşam tarzına karşı bir öfkenin kasıtlı ve planlı tezahüründen başka bir şey değildir.
Recebi ve Şabanı bizlere mübarek kılmasını dilediğimiz Rabbimizden bizleri Ramazana ulaştırmasını diliyoruz. Ramazan ayında İslam dünyasının işgal edilmiş topraklarında yaşayan kardeşlerimizi ve işgale karşı zor koşullarda cihad eden mücahidleri aklımızdan çıkarmayalım. Şatafatlı sofralarda iftar açma geleneğini bozup, sadakalarımızı Allah yolunda mücadele eden topluluklara da yönlendirelim…
Müslüman bedenler yaprak gibi düşerken toprağa
Lokmalar geçecek mi kursaktan iftar sofralarında
Ramazan ayı Mübarek olsun
Vuslat Dergisi İrtibat : 0 216 612 78 22 – www.vuslatdergisi.com
Haber Ara