Dolar

34,8652

Euro

36,5995

Altın

3.044,49

Bist

10.058,47

İşte Hilmi Özkök'ün verdiği ifade

‘Ayışığı ve Yakamoz’u 2004’ün baharında öğrendim. Şener Eruygur'u uyardım...' İşte Hilmi Özkök'ün Ergenekon savcılarına verdiği ifade...

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-06 08:21:00

İşte Hilmi Özkök'ün verdiği ifade

Genelkurmay eski Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün Ergenekon davasını yürüten savcılara verdiği ifade de iddianamede yer aldı.

Savcılar, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir Genelkurmay Başkanı’na “Size muhtıra verilmesi yönüde telkin ya da teklifte bulunan oldu mu? Oldu ise kimler tarafından, ne amaçla ve nasıl oldu?” sorusu yöneltti...

Dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök’ün yanıtı şöyle: ”Kimse benim yanımda muhtıra verme şeklinde bir teklifte bulunamaz, ben de böyle bir şeye fırsat vermem. Görevde bulunduğum dönemde de bu şekilde bir teklif gelmedi...

Ayışığı ve Yakamoz kod adlı darbe planlarından 2004 bahar aylarında haberim oldu. Bilgiler slayt sunumuyla geldi. Eldiven ve Cumhuriyet Çalışma Grubu’nu duymadım. Resmi delil mahiyetinde olmadığı için yasal bir işlem başlatmadım

Duyumlar üzerine Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’u, Jandarma Teşkilatı’nın elinde dinlemeler konusunda ciddi imkanlar olduklarını, bunun yasal çerçevede yapılması gerektiğini söyleyerek kendilerini uyarmıştım

Hükümetin şeriatı getireceğine inanmadığımı her zaman söyledim. TSK’nın hassasiyeti olan konular iletildiğinde bizzat Başbakan’a gidip ’böyle böyle endişeler var, kaygılar var’ diye ilettim. Kimse bana ’Ya sen çekil ya da biz çekiliriz’ demedi

ESKİ Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, 27 Nisan 2009’da yaklaşık 8 saat boyunca Ergenekon savcıları Zekeriya Öz ve Fikret Seçen’e verdiği ifade, 3. Ergenekon İddianamesi’nde yer aldı. Emekli Org. Özkök’ün ifadeleri iddianameye 10 sayfa olarak girdi. Özkök’e yönetilen ilk soru: “Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven isimli darbe planlarından bilginiz oldu mu?”

Özkök soruyu, “Ayışığı ve Yakamoz kod isimli darbe planlarından haberadardım, bu bilgiler 2004 baharında bana bir slayt şeklinde geldi. Eldiven ve Cumhuriyet Çalışma Grubu’nu duymadım. Bana ’Genç subaylar rahatsız’ diye bir mektup gelmedi. Demokrat generaller imzalı bir mektup da almadım” şeklinde yanıtlıyor. Özkök’e ardından “Darbeciler ve faaliyetleriyle ilgili herhangi bir bilgi geldi mi?” diye soruluyor. Özkök şu yanıtı veriyor: “Görevli olduğum dönemde çok çeşitli bilgi ve duyumlar geldi, fakat bunlar resmi delil mahiyetinde değildi. Sadece bilgi mahiyetinde okudum, değerlendirdim ancak resmi işleme koymadım, bir süre sonra da imha ettirdim.”

Emekli Org. Özkök’ün Ergenekon savcılarına verdiği ve 3. Ergenekon İddianamesi’ne giren ifadesinden satırbaşları:

Eruygur’u uyardım

Özkök’ün Jandarma İstihbaratı yasal olmayan dinlemelerle ilgili olarak uyarması ifadesinde şu şekilde geçiyor:

“O günlerde, özellikle kamuoyunda Jandarma İstihbarat’ın yasal olmayan dinlemeler yaptığına ilişkin değerlendirmenin olması ve bu yönde gelen duyumlar üzerine Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur’a, İstihbarat Daire Başkanı ve Teknik Daire Başkanı’nı yanıma göndermesini söyledim. İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz ve Teknik Daire Başkanı Hasan Atilla Uğur’a makamım, Jandarma Teşkilatı’nın elinde teknik takip ve dinlemeler konusunda ciddi imkan ve kabiliyetlere sahip olduklarını, bu işlemlerin yasal çerçevede yapılması gerektiğini söyleyerek kendilerini bu konuda uyardım. Ayrıca bu işlemlerin nasıl yapıldığı ile ilgili kendilerinden bilgi aldım. Buradaki amacım şayet yasal olmayan dinlemeler yapılmakta ise kendilerini bu konuda uyarmaktı.”

Böyle bir teklif gelmedi

Özkök, savcıların kendisine sorduğu “Genelkurmay Başkanlığı yaptığınız dönem içerisinde görev yapan kuvvet komutanlarından dönemin yürütme organına yönelik muhtıra verilmesi yönüde telkin ya da teklifte bulunan oldu mu? Oldu ise kimler tarafından, ne amaçla ve nasıl oldu?” şeklindeki sorusuna, şöyle yanıt veriyor: “Herkesin şahsi görüşünün yanında, kimse muhtıra verme şeklinde bir teklifte bulunamaz, ben de böyle bir şeye fırsat vermem. Görevde bulunduğum dönem ve daha sonraki dönemlerde de bu şekilde bir teklif gelmedi.”

Brifinglerden haberim yoktu

“Ayışığı ve Yakamoz kod isimli darbe planlarından 2004 yılı bahar aylarında haberinin olduğunu, bu bilgilerin kendisine bir slayt sunumu şeklinde geldiğini” ifade eden Özkök, “Eldiven kod isimli darbe planını ve Cumhuriyet Çalışma Grubu’nu duymadığını, bu bilgiler kendisine geldiğinde karargahtaki arkadaşlarıyla dahi paylaşmadığını, çünkü bazı şeylerin şuyu vukuundan beter olduğunu” anlatıyor. Özkök ayrıca “19 Ekim 2003 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı’nda rektörlere bir brifing verildiğinden haberdar olmadığını” ifade ediyor. Hilmi Özkök ifadesinde kendisine gelen duyumlar üzerine Şener Eruygur’a Ayışığı ve Yakamoz kod adlı planlarla ilgili çalışma olup olmadığını soruyor ve Eruygur’dan böyle bir çalışma olmadığı cevabını alıyor. Ancak Özkök, Eruygur’u sık sık gazeteci ve rektörlerin Jandarma Genel Komutanlığına çağırılarak görüşülmesinin yanlış anlamalara neden olacağını söylediğini ifade ediyor.

Kaygılarımı Başbakan’a ilettim

MİT’ten evrak gelmedi


Özkök ifade, “MİT Müsteşarı zaman zaman bana bazı bilgiler ve kayıtsız belgeler verdi. Ancak hatırladığım kadarıyla Ergenekon olarak sözü edilen örgütle ilgili arşivlere geçecek mahiyette kayıtlı bir evrak verilmedi.”

Şeriata inanmadım

Özkök ifadesinde Özden Örnek’e ait olduğu değerlendirilen günlüklerde geçen AKP hükümeti vazgeçirmek için neler yapılması konusunda ve bu konuda kuvvet komutanlarıyla aynı fikirde olmaması durumunda çekilmesinin isteneceği ya da komutanların çekileceğiyle ilgili soruya şöyle cevap veriyor: “Ben hükümetin şeiratı getireceğine inanmadığımı birkaç kez söyledim. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin temsilcisi olduğundan zaman zaman bir çok konuda kendisine teklifler, endişeler, arzların geldiğini, bunları zaman zamanda müzakere ettiklerini, TSK’nın hassasiyeti olan konuların kendisine iletildiği zaman kendisinin de doğrudan kamuoyu ile paylaşmak yerine bizzat Başbakan’a gidip, ’Böyle endişeler var, kaygılar var’şeklinde ilettim. Her zaman kurumlar arasında düşmanlığı değil birlik ve beraberliğin ön plana çıkması için çalıştım. Bu manada kimse ’Ya sen çekil ya da biz çekiliriz’ demedi.”

Büyükanıt’ın zehirlenmesi

Özkök ifadesinde, Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’da ele geçen belgelerde ve Özden Örnek ait olduğu değerlendirilen günlüklerde geçen kişisel bilgileri geçen ve zehirlenebileceği ifade edilen Yaşar Büyükanıt’la ilgili değerlendirmeleri 2004 yılı bahar aylarında Ayışığı ve Yakamoz isimli planlarda gördüğünü ancak günlüklerde geçen zehirlenme olayı ile bilgisinin olmadığını ve herhangi bir değerlendirme yapamayacağını söylüyor.

‘4 imzalı alışılmış usullerin dışında yazılı belgeden rahatsız oldum’

İddianamede Özkök’ün “Kıbrıs konusunda çalışma yapmaları hususunda tüm kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı’yla birlikte bir çalışama yapmaları talimatı verdiğini, bu tür çalışmalarda herkesin görüşünü beyan ettiğini ve bu görevi kıdemli olana verdiğini, kıdemli olanın da bu tür çalışmaları elden arz ettiğini ve bir kapak yazısıyla gönderdiğini ve sonra da Genelkurmay Karargahı’nda değerlendirildiğini ve Genelkurmay Başkanı’nın görüşünü alarak ilgili makama verildiğini kendisinin de böyle bir çalışma beklerken, birden 4 imzalı alışılmış usullerin dışında yazılı bir belge önüne gelince rahatsız olduğunu” söylediği belirtiliyor.

Ayrıca Kıbrıs Büyükelçisi’nin kendisinden habersiz bazı bilgileri Jandarma Genel Komutanı’na ilettiğini duyması üzerine konuyu ilgisine, uygun şekilde söyleyerek, yapılanın uygun bir davranış olmadığını, bundan sonra bilgileri kendisine getirmesini ilettiğini belirttiği ifade ediliyor bu iddianamede Özkök.

TANIK OLARAK İFADE VERMİŞTİ

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, 27 Nisan’da, Ergenekon soruşturması kapsamında Cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz ve Fikret Seçen’e tanık olarak ifade vermiş ve “Adalet mülkün temelidir. Tanık olarak görevimi yerine getirdim. Objektif olarak bildiklerimi anlattım” demişti.

Kaynak: Bugün

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara