Dolar

34,9544

Euro

36,7154

Altın

3.000,35

Bist

10.009,65

'Beni öldürmeye çalışanlarla aynı çetedeyim'

İkinci 'Ergenekon' davasının tutuklu sanığı Gürbüz Çapan, 'Beni öldürmeye teşebbüs edenlerle, başıma bin türlü bela getirenlerle aynı örgütteyim. Bu nasıl iş?' dedi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-06 17:16:00

'Beni öldürmeye çalışanlarla aynı çetedeyim'
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan Çapan, ne kadar zamandan beri tutuklu olduğunu hatırlamadığını belirterek, haksızlığa uğradığını savundu.
Çapan, bilgisayar kullanmayı bilmediğini ifade ederek, şu iddialarda bulundu:'Evimde yapılan aramada komiser, bana bilgisayarı sordu. Ben de bilgisayar olmadığını söyledim. Herkese CD koydular, bana da silah yakışır diye, silah koydular. Daha önce tehdit edildiğim için silah almak istedim. Örgüt üyeliğinden yargılandığım için alamadım. Bir arkadaşım silah ve mermi getirmişti. Ruhsatı alamayınca silahı aldı, ancak mermileri unuttu. Daha sonra dilekçe yazarak mermilerin kendisine ait olduğunu söyledi. Ancak mermiler tutanağa girdi. Gürbüz Çapan'a yakışır diye yanına bir de silah koydular. Dev-Yol davasında yargılandım. Beni öldürmeye teşebbüs edenlerle, başıma bin türlü bela getirenlerle aynı örgütteyim. Bu nasıl iş?'

ADİL SERDAR SAÇAN

Tutuklu sanıklardan eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan da, 'Ergenekon' davasının operasyonunu başlatan kişinin kendisi olduğunu belirterek, 'Sihirbaz David Copperfield gelse beni buraya sokamazdı. Ama 11 aydır burada tutuyorsunuz tebrik ederim. Hiç ağlamadım, ağlamayacağım da... Tahliye istemiyorum' diye konuştu.

1985 yılında polis okulunu birincilikle bitirdiğini, aldığı notların, rekorunun hala kırılamadığını belirten Saçan, ancak Atatürk'ün kurduğu polis akademisinde 'Kürt çalıştayı' düzenlendiğini, bu nedenle de polis akademisi rozetini söktüğünü söyledi.
Bundan sonra sorduklarında hukuk fakültesi mezunu olduğunu söyleyeceğini ifade eden Saçan, hakkında sahte tutanaklar düzenlendiğini ve bunları ispatlayacağını kaydetti.
Saçan, mahkemenin yeni açılan davaya da bir ay sonra gün verdiğini, ancak kendilerinin hala savunmalarının alınamadığını dile getirdi.
Tutuklu sanık durmuş Ali Özoğlu da, 'iddianamede sahtekarlıklar olduğunu' savunarak, 'Bu savcılar yüzünden 7 ay boyunca tuvalet kapısında 3 öğün yemek yedim' diye konuştu.

ÖCALAN'I TÜRKİYE'YE GETİREN ALBAY

Tutuklu sanık emekli Albay Hasan Atilla Uğur da, yıllarca terör örgütleriyle mücadele ettiğini, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye getiren ekipte yer aldığını kaydederek, 'Benim gibi adamı PKK'lı olarak nitelendirmek, benden sonraki arkadaşlarımın azmini kıracaktır. Buna hiç kimsenin hakkı yok' dedi.

Tutuksuz sanık Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün de, birinci oturumda Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in kendisi hakkında istediği tutuklama talebini eleştirdi.
Hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırıldığını ifade eden Aygün, '10 yıllık Amerika, 4 yıllık İngiltere, 3 yıllık 24 AB ülkesine giriş vizem var. Tahliye edildiğimden bu yana pasaportum cebimde dolaşıyorum, ama hiçbir zaman kaçma düşüncesine sahip olmadım. Tahliyemden sonra tekrar oda başkanlığına seçilerek görevime devam ettim. Tutuklanmam halinde 3 toplantıya katılmazsam başkanlığım ve komisyon üyeliğimin düşme tehlikesi gündeme gelecektir' diye konuştu.Sinan Aygün, tahliye olduktan sonra da soruşturma kapsamında telefonlarının dinlendiği öne sürdü.

DİĞERK TANIKLAR VE SANIK AVUKATLARI

Tutuksuz sanık Yüksel Dilsiz de, iddianamede 'gizli tanık' olduğunu, yine ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na yönelik saldırı kapsamında ifadesinin alındığını basından öğrendiğini iddia etti.

Dilsiz, savcıya ifade vermediğini, emniyette psikolojik baskı altına alındığını, hatta kendine gelmesi için ilaç bile verdiklerini ileri sürdü.

Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün avukatı Ali Rıza Dizdar da müvekkiliyle ilgili dün aldığı sağlık raporuna göre akciğerinde nodül bulunduğunu, 4 ay sonra da MR istendiğini belirtti. Dizdar, Ersöz'ün sorgusunun bir an önce alınmasını talep etti.

Tutuksuz sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un avukatı Köksal Bayraktar da, müvekkilinin sadece sağlık sorunları nedeniyle değil, delilleri karartma ve suç işleme şüphesi bulunmadığı, suçun unsurları yeterli olmadığı gerekçeleriyle tahliye edildiğini söyledi.
Bayraktar, mahkemenin, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in Tolon ile ilgili sağlık raporu alınması talebine kabul etmeyerek tutuksuz yargılamasının devam etmesini istedi.

Duruşmada taleplere ilişkin görüşünü açıklayan Savcı Pekgüzel ise, Sinan Aygün ve Levent Temiz'in tutuklanması ile emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur'un sağlık durumlarıyla ilgili Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesi yönündeki talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etti.

Bu arada, duruşmaya verilen öğle arası, mahkemenin talepleri değerlendirmesi sürdüğü için uzatıldı.
(AA)

Haber Ara