Dolar

34,9498

Euro

36,6868

Altın

3.002,62

Bist

10.015,54

Arınç Kürt açılımıyla ilgili konuştu

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, '(Demokratik açılım) En sonunda bir MGK toplantısında bu projenin artık devlet, millet adına uygulanması gerekli bir proje olduğunu kabul edip, hepimiz elimizi taşın altına koymak zorundayız' dedi.

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-08-06 15:09:00

Arınç  Kürt açılımıyla ilgili konuştu


Arınç, NTV'de katıldığı canlı yayında, bir soru üzerine, 'demokratik açılım' konusunun askeri yönünün de olduğunu, şu anda operasyonlar ve teröre karşı mücadeleyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin, güvenlik güçlerinin görevini yapmaya devam ettiğini söyledi.

'Terörle mücadeledeki kararlılığımız devam edecek' diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:'Ancak biz insanımıza yönelik yeni projelerle yola çıkmak istiyoruz. Şüphesiz Silahlı Kuvvetler de bu projenin içerisinde önemli unsurlardan birisidir. Onların düşünceleri, yol göstermeleri, onların bu proje içerisindeki davranışları ve tavsiyeleri bizim için önemlidir. Onlarla da mutabakatımızı veya görüşlerimizi birleştirmek mecburiyetindeyiz.
En sonunda da şüphesiz bir Milli Güvenlik Kurumu (MGK) toplantısında bu projenin artık devlet, millet adına uygulanması gerekli bir proje olduğunu kabul edip, hepimiz elimizi taşın altına koymak zorundayız.'

Arınç, 'Bunun Aralık ayındaki MGK toplantısında mı olacağına' yönelik soru üzerine, şunları kaydetti:
'Belli bir takvim söylemiyorum ama hızlı bir süreç işleyecek. Önümüze başka konular gelir mi gelmez mi bilmiyorum ama öncelikli konumuz budur. Bu konuda da birileri 15 Ağustosu diline dolamış durumda. Bizim 15 Ağustos, 15 Eylül, 28 Ağustos böyle bir tarihle ilgimiz yok. Biz kendi işimize bakıyoruz. Öcalan'ın zaten bugüne kadar pek çok açıklamaları oldu, pek çok şeyler söyledi, yazdı, çizdi, avukatları marifetiyle bir şeyler... Biz bunlarla ilgili değiliz. O yine söyler, yazar, çizer, biz o tarihlere bağlı değiliz. Ama 'bugün değilse ne zaman?' noktasındayız. Bir an evvel bu işe başlamalıyız. Halkımız bunu bekliyor, büyük bir memnuniyet meydana geldi.'
Medyaya da şükran borçları olduklarını, çünkü gazetelerin en az yüzde 70'inin konunun 'böyle bir üslup ve yöntemle ortaya konması konusunda destekleyici yayın yaptığını' belirten Arınç, projeye ilişkin görsel ve yazılı medyanın lojistik desteğine ihtiyaçları olduğunu kaydetti.

-'İNŞALLAH BERAAT EDERLER'-

Arınç, 'Ergenekon davasının 3. iddianamesini nasıl buluyorsunuz?' üzerine, şunları söyledi:
'Bu isimleri tanıyoruz, bu isimlerle ilgili iddiaları da iddianamede, daha önce basında yayınlanan şekliyle biliyoruz. Önemli olan yargılama sürecinin mükemmel bir yargılama olarak devam etmesi ve sonuçlanmasıdır. Benim gönlümden geçen bu isimlerle ilgili iddialar inşallah sübuta ermez ve inşallah beraat ederler. Ama bu, Türkiye için çok önemli bir yargılama ve çok önemli bir iddia, dolayısıyla bunun sonunda suçları sabit görülenler olur da mahkum edilirlerse geçmiş yılların kalan sıkıntı, şikayetlerinden, korkularından, karmaşasından kurtulmuş olarak daha parlak biçimde Türkiye'nin yolunu açar.'
Eski Genelkurmay Başkanı, emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün 'darbe planlarını bildiği ama elinde kanıt olmadığı'na yönelik ifadelerinin sorulması üzerine Arınç, bu ifadelerin yargılama sürecinde önemli olduğunu söyledi. Özkök'ün konuyla ilgili 'ne teyit ederim de tekzip ederim' sözlerini de hatırlatan Arınç, 'olayların içinde yaşayan çok önemli bir şahsiyet olarak Özkök'ün bilgi ve düşüncelerinin iddianame içinde önemli yer tutacağını' belirtti. Arınç, 'Öyle bir şahsiyetin de mutlaka doğruları konuştuğuna peşinen inanmak zorundayım' dedi.
Özkök'ün Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde kendisinin de TBMM Başkanı olduğunu anımsatan Arınç, 'Bugün içeride bulunan ve iddianamede ismi geçen pek çok komutanla da o dönemde birlikte olduk, yani görev itibarıyla birlikte olduk, yoksa her gün birlikte olmadık. Bugün konuşulan pek çok hususu o dönemde görev yapan insanların ucundan kenarından bildiklerine ben de inanıyorum' diye konuştu.

'DIŞARI SÖYLEMEDİK'

Bülent Arınç, 'O zaman TBMM Başkanı olarak sizim haberiniz olmuş muydu?' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
'Sayın Özkök'le biz bunları hiç konuşmadık, yani resmi görevimizin dışında hiç bir şey konuşmadık ama daha evvelden söylemiştim, bu toplantıların, niyetlerin, düşüncelerin varlığından benim de şahsen haberim vardı ama biz o zaman bunları hiçbir şekilde dışarı söylemedik.
Bir tarafta Türk Silahlı Kuvvetleri, bir tarafta Başbakanlık, bir tarafta Meclis var ve Silahlı Kuvvetler Başbakana bağlı. Bunların dışarıda konuşulması bu ilişkileri zedeleyebilirdi, Türkiye karışabilirdi, Türkiye'de çok tartışmalara yol açabilirdi. Biz duyduğumuz konuları Sayın Başbakanla zaman zaman konuşuruz. Şüphesiz TSK'nin başında da Sayın Genelkurmay Başkanı vardı, o da bildiklerini, gördüklerini demokrasi ve kendi kurumlarının disiplin anlayışı içerisinde çözmeye çalışmıştır.'
Arınç, 'Duyduğunuzda ne yaptınız?' soruna 'Sadece üzüldüm' yanıtını verdi. Arınç, 'Hükümet olarak en azından bir plan var mıydı (eğer bunlar gerçekleşme yoluna girerse şöyle yapılacak) anlamında' denilmesi üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Hiç onları düşünmedik. Biz Türkiye'nin son 50-60 yılını çok iyi biliyoruz, yani muhtıralar, darbeler, bunların canlı tanıklarıyız. Biz Mars'tan, Satürn'den gelmedik, 28 Şubat'ı bizzat yaşamış bir insanız. Bunların ne yaptığını, nasıl yapmak istediklerini, durumdan nasıl vazife çıkardıklarını, hangi anlayış ve kalıplar içinde olduklarını, hangi yanlışlara doğrularmış gibi sarıldıklarını biliyoruz. Ama bunlar zaman içinde çözülecek dedik ve Türkiye'nin karışmasına, güçsüzleşmesine hiçbir zaman izin vermedik. Kendimiz bedel ödemeyi göze aldık ama Türkiye'nin huzurunun bozulmasına hiçbir zaman fırsat vermedik. Hiç, ne A, B, C, D, hiçbir planımız yok. Kendi içerisinde bu sorunların çözülebileceğini o zamandan beri sabırla düşündük.'

'İŞİN İÇİNDEKİLERİN DUYMAMASI MÜMKÜN DEĞİL'

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, Özkök'ün ifadesinin yeni soru işaretlerine yol açacağı belirtilerek, 'Yeniden ifadesi alınması gerekir mi?' diye sorulması üzerine, mahkeme gerekli görürse Özkök ile başka yeni şahitlerin de dinlenebileceğini ama buna mahkemenin karar vereceğini bildirdi.
Yargılamayı yapan mercinin delillere kavuşmak ve çelişkileri gidermek amacıyla yüzleştirme bile yapabileceğini belirten Arınç, ancak davanın içeriğine girmek istemediğini kaydetti.
Arınç, şunları söyledi:
'Bizimkiler sadece duyumlardan ibaretti. Yani bizim duyduklarımızı başkalarının duymaması, özellikle işin içinde olanların duymaması mümkün değil. Ama herkes TSK gibi önemli, şerefli, ciddi bir kurumu korumak amacıyla hareket etmiştir. Her kurumun içinde yanlış yapanlar olabilir, bu hükümetin içinde de olabilir, silahlı kuvvetlerin, yargının, medyanın içinde de olabilir, bütün kurumu suçlamak, kurumu alaya almak, küçültmek, yıpratmak hiçbir zaman doğru değil. Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye için çok önemli bir kurumdur. Yanlış yapanları çıkarırsınız, varsa cezaları verirsiniz ama kurumun bütünlüğüne yönelik bir linç kampanyasını ben hiçbir zaman doğru bulmadım.'
(AA)

Haber Ara