Putin'in çantasındaki talepler
Başbakan Erdoğan’ın davetlisi olarak 6 Ağustos tarihinde Türkiye’ye gelecek olan Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in, ziyareti sırasında ele alınacak konular netleşti...
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-04 12:40:00
Başbakan Erdoğan’ın davetlisi olarak 6 Ağustos tarihinde Türkiye’ye gelecek olan Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in, ziyareti sırasında ele alınacak konular netleşti. Buna göre, Putin’in ziyareti sırasında ele alınacak konuların başında enerji projeleri geliyor. İki ülke, enerji projelerine ilişkin taleplerini yüz yüze aktarma imkanı bulacaklar. Putin’in ziyareti, enerji projelerinin de geleceği şekillendirecek.
DOSYA HAZIRLANIYOR
Putin’in, Türkiye’ye yapacağı bir günlük iş ziyareti ile ilgili olarak, iki ülkenin yetkililerinin uzun zamandır ön çalışma yaptığı bildirildi. Dışişleri Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın da ziyarete ilişkin olarak, iki ülke arasındaki sorunlarla ilgili dosyalar hazırladığı belirtildi. Özellikle Enerji Bakanlığı bürokratlarının, ziyarete damgasını vuracak olan enerji projeleri ile ilgili olarak, geniş kapsamlı hazırlık yaptığı kaydedildi.
NELER ELE ALINACAK?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Putin’in ziyareti Orta Asya Bölgesi’ne ilişkin enerji projelerinin de kaderini belirleyecek. Buna göre, ziyarette ele alınacak projeler arasında, geçtiğimiz günlerde anlaşması imzalanan Nabucco Projesi, Rusya’nın bu projeye karşı geliştirdiği ikinci Mavi Akım anlaşması, nükleer santral ihalesi, Batı Hattı’na ilişkin anlaşmanın süresinin uzatılması yer alıyor. Putin’in ziyaretinde Türkiye’nin gündeme getireceği konular arasında ise doğalgaz fiyatlarının aşağıya çekilmesi, Türk mallarına gümrüklerde çıkarılan sıkıntıların çözümlenmesi bulunuyor.
EN ÖNEMLİ İKİ PROJE
Enerji kulislerinde, Putin’in ziyareti, Rusya’nın Avrupa üzerindeki gaz tekelinin kırılmasını sağlayacak olan Nabucco Projesi’ne yönelik karşı hamle olarak nitelendiriliyor. Rusya’nın, Nabucco Projesi’ne karşılık son dönemde, Türkiye ile Avrupa’ya ortak gaz satma projesi konusunda yoğun baskı uyguladığı biliniyor.
SATRANÇ OYUNU GİBİ
Rusya’nın, Türkiye’yi ikinci Mavi Akım hattının yapımı konusunda ikna ederek, Karadeniz’in altından Türkiye’ye getireceği gazı, mevcut hatlardan yararlanarak satmayı planladığı öğrenildi. Böylece Rusya, Avrupa üzerindeki gaz tekelinin kırılmasını, Türkiye üzerinden engelleyecek. Bu nedenle, Rusya’nın ikinci Mavi Akım hattının imzalanmasına ve Türkiye’nin en eski gaz hattı olan Batı Hattı nlaşmasının uzatılmasına da önem verdiği bildirildi. Her iki anlaşmanın da, petrol ve gaz hatları ile ilgili projelerin geleceğini belirleyeceği belirtildi.
RUSYA: NÜKLEERİ VERİN
1-) İkinci Mavi Akım Hattı’na ilişkin anlaşma imzalansın.
2-) Nükleer santral ihalesi ile ilgili süreç geciktirilmesin, bir an önce karar verilsin.
3-) Süresi 2011 yılında dolacak olan Batı Hattı anlaşmasının süresi uzatılsın.
4-) Tuzgölü Doğalgaz Deposu’nun yapım işi Rusya’ya verilsin. Doğalgaz dağıtım ihalelerinde de Rus firmaları ile Türk firmaları ortak projeler geliştirsin.
5-) Avrupa’ya ortak gaz satışı konusunda anlaşma imzalansın.
İsmailov problemi de masada
Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in Ankara ziyareti sırasında gündeme gelmesi beklenen bir başka konu da Azeri asıllı Rus işadamı Telman İsmailov’un Antalya’ya yaptırdığı Mardan Otel’den sonra yaşananlar.İsmailov’un 1.5 milyar dolarlık otelinin açılışının ardından Rus basını işadamını topa tutarken, Moskova yönetimi de İsmailov’a ait Çerkez pazarını basarak tüm mallara el koymuştu. El konulanlar arasında 5 bin Türk firmasına ait 2 milyar dolarlık mal da bulunuyor. Türkiye’nin bu malların üzerindeki rehnin kaldırılmasını isteyeceği belirtiliyor.
Putin öncesi sıkı pazarlık...
Bugün'ün haberine göreyse Rusya ile dış ticarette yaşanan sorunlar Başbakan Vladamir Putin’in Ankara ziyareti öncesinde masaya yatırıldı.
Masada domatesten buğdaya, piliç etinden doğalgaza kadar her konu çözüm bekliyor. Özellikle Türk ihracatçıların gümrük sorunları en büyük tartışma konusu...
Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in Türkiye’ye yapacağı ziyaret öncesi, iki ülke arasında ekonomiye ilişkin yaşanan tüm sorunlar masaya yatırıldı. Türk ve Rus bakan ve bürokratlar ikili görüşmeleri Putin’in geleceği perşembe gününe kadar sürdürüp kapsamlı bir çözüm paketi oluşturacaklar.
Dün başlayan görüşmelerin ana eksenini Rus gümrüklerinde yaşanan çile oluşturdu. Rusya, Türkiye’den gelen ihraç mallarına bir süredir “tam tespit” yapıyor. Türk ihraç mallarının Rus gümrüklerinde tek tek incelenmesi, Türkiye’nin hem ihracatını hem dış müteahhitlik işlerini zora soktu. Görüşmelerde bu uygulamanın sona erdirilmesi istendi.
TÜRK TIRINA BELGE YOK
Türkiye, Rusya’ya ihracatını kendi TIR’larıyla yapıyordu. Ancak Rusya Türk TIR’larına bir süredir geçiş belgesi de vermiyor. Dolayısıyla Türkiye’nin ihraç ürünleri Kazak ve Moldova TIR’larıyla yapılıyor. Putin ziyareti öncesi Türk TIR’larına yeniden geçiş belgesi verilmesi istendi.
DOMATES İŞİ TAMAM
Rusya, ilaç kalıntısı olduğu gerekçesiyle başta domates olmak üzere üzüm, şeftali ve kiraz gibi bitkisel ürünleri Türkiye’ye geri göndermişti. Hemen her yıl yaşanan bu sorunların giderilmesi için Putin ziyareti öncesi Rusya’dan teknik heyet Türkiye’ye çağrıldı. Geçtiğimiz haftalarda tamamlanan görüşmeler sonunda Rusya’ya ihraç edilecek tarım ürünleri için 15 laboratuvar yetkilendirildi.
ENERJİ PAZARLIĞI
Görüşmelerin en kritik alanını ise enerji oluşturuyor. Rusya’nın Avrupa’ya sattığı doğalgazın hattını Ukrayna yerine Karadeniz’in Türk suları üzerine çevirmesi, Türkiye’nin ilk nükleer santralini yapacak Rus firmaya yönelik onay süreci ve Samsun-Ceyhan boru hattına Rusya’nın petrol vermesi, pazarlık sürecini derinleştiriyor.
PİLİÇ SAT BUĞDAY AL
Görüşmeler hakkında bilgi veren bir yetkili, pazarlık sürecinde bir ülkeden gelen talebe karşılık diğer ülkeden anında karşı talep geldiğini belirterek, “Türkiye Rusya’dan beyaz et almasını istedi. Rusya buna karşılık Türkiye’ye buğday satmak istediğini söyledi” dedi. Yetkililer, Rus heyetinin Türkiye’nin buğday ithalatında aradığı şartları içeren bir dosya istediği, dosyanın heyete verildiğini bildirdiler.
Putin ziyareti enerji satrancını kızıştıracak
Son olarak Milliyet'ten Semih İdiz'e göre Rusya’nın “esas adamı” Vladimir Putin’in perşembe günü Ankara’ya günübirlik gelmesiyle son ayların en önemli ziyareti gerçekleşecek. Bu ziyaretin Washington ile çeşitli AB başkentlerinde de yakından izleneceği ise kesin. Türk-Rus ilişkileri de, “kişisel kimya uyuşması” nedeniyle Başbakan Erdoğan’ın “yakın dostlarından” sayılan Başbakan Putin’in ziyaretiyle tekrar mercek altına girecek.
Bugün bu ilişkilerde ön plana çıkmış olan enerji hatları meselesine değineceğiz. Bir sonraki yazımızdaysa, en az enerji konusu kadar çetrefil olan, siyasi konuları ele alacağız.
Ziyaret öncesi değerlendirmeler de zaten, doğal gaz, nükleer santral, petrol ve boru hattı konularının Erdoğan-Putin görüşmesinin ana maddeleri arasında yer alacağını gösteriyor. Bu konularda protokollerin imzalanabileceği de belirtiliyor.
Moskova’yı ikna çalışması
Arka planda “Nabucco” gibi Avrupa’nın ve Türkiye’nin Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltmayı öngören bir proje bulunduğu için, ilk bakışta, Ankara ile Moskova’nın enerji alanında rakip oldukları düşünülebilir.
Sonuçta Türkiye Nabucco’nun gerçekleşmesini, Rusya ise gerçekleşmemesini istiyor.
Fakat meseleyi böyle basite indirgemek gerçek görüntüyü vermiyor. Zira bu rekabet, “karşılıklı dışlayıcılık” anlayışına dayanmıyor.
Durum daha çok, bir çizginin farklı taraflarında duran iki çocuğun diğerini kendi tarafına çekmeye çalıştığı oyuna benziyor. Ankara Moskova’yı “Doğu-Batı Koridoru”nun ana projesi olan Nabucco’ya katılmaya davet ediyor.
Bu arada, daha önce hayata geçmiş olan “Mavi Akım” doğal gaz hattının Ceyhan’a kadar uzatılması konusunda Moskova’yı ikna etmeye çalışıyor. Bu tekliflere soğuk bakan Rusya buna karşın kendi önerisini ortaya koyuyor.
İran’ın katılması sorunu
İlk etapta Türkiye’yi baypas etmesi öngörüldüyse de güvenmediği Ukrayna’yı aradan çıkarmak için, Balkanlar üzerinden geçecek olan “Güney Akım” projesi boru hattının bir kısmının Türk karasularından geçmesini öneriyor. Nabucco’yu düşünen Türkiye de şu anda bu konuda çok hevesli görünmüyor.
Nabucco’ya stratejik açıdan bakan ABD ile bu projeye “arz sürekliliği” açısından bakan AB de, zaten, Türkiye’nin Rusya’nın önerilerinden uzak durmasını istiyorlar. AB’de herkes öyle düşünmese de, ABD Moskova’nın Nabucco’ya dahil edilmesine de soğuk bakıyor.
Bunun başlıca nedeni ise Irak. Washington, Nabucco’nun fizibilitesini arttıracak “arz açığının” Irak gazı ile giderilmesini istiyor. Zira Azerbaycan’ın rezervleri bu hattı beslemek için şu anda tek başına yetmiyor.
Washington, Irak’ın -Başbakan El Maliki tarafından da ifade edilen- bu yöndeki arzusunu, ülkenin yeniden yapılanmasına yapacağı katkıyı da düşünerek destekliyor. Bu arada Iraklı Kürtlerin de gaz rezervlerini bu ‘hata’ vermelerini istiyor. ABD bu tercihiyle sadece Rusya boyutunu değil, İran boyutunu da kolluyor. Zira, Türkiye’nin aksine, İran’ın Nabucco’ya dahil edilmesine karşı çıkıyor. Irak katılırsa İran’a hiç gerek kalmaz diye düşünüyor.
Putin’in ziyaretinin anlamı
Putin’in ziyareti, kabaca ortaya koyduğumuz fakat daha birçok önemli ayrıntısı olan bu dinamik ortamda gerçekleşecek. Ziyaretten ne çıkacağı ise -en azından diplomatlara bakılacak olursa- pek net değil. Özetle, şimdilik ortada daha çok temenniler dolaşıyor. Fakat enerji konusunun ileriye dönük çok değişkeni var. Onun için bu konuda ilerde ortaya çıkacak görüntüyü net olarak saptamak mümkün değil.
Bu değişkenler arasında, olası bir Washington-Tahran uzlaşması sonucunda İran gazının devreye girmesi; Bakü ile Moskova arasındaki sıcak ilişkilerin stratejik boyut kazanarak Nabucco’ya zarar vermesi; Rusya’nın, vananın kontrolü elinde olmasa bile, ekonomik çıkarları uğruna Nabucco’ya katılması gibi faktörler sıralanabilir. Bu genel görüntüye bakıldığında, Türkiye’nin bu konularda büyük düşünerek, açık fikirli, esnek ve çıkarlarını iyi kollayan bir konumda olmasının gereği kendiliğinden ortaya çıkıyor. Putin’in ziyareti ise, bu genel çerçeve içinde, “enerji satrancını” kızıştıracağa benziyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara