Arap basınından özetler
Arap basınından özetlere Timetürk’ten ulaşın. Bugünkü Arap basınında Sudanlı gazetecinin kırbaçlanması ve ülkede oynanan oyunlar ön plana çıkıyor. İşte bazı başlıklar…
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-04 12:47:00
Leyla Ebumellal / TIMETURK
El-Kuds El-Arabi Gazetesi’nin yorumunda bugün “Sudanlı Gazeteci’nin Kırbaçlanması ve Riski” başlığı altında şöyle deniyor: “bazı Arap hükümetler sanki içinde bulunduğumuz zamanda yaşamıyormuş gibi davranıyor. Sudan Hükümeti, pantolon giydiği için bayan gazetecinin kırbaçlanmasına karar verdi. Bahsedilen konuda en güzel örnek budur. Sudan polisinin Gazeteci Lübna Ahmet Hüseyin’in kıyafetini “skandal, kırbacı hak ediyor” şeklinde tasnifinde dayandığı ölçüler nelerdir bilmiyoruz. Lübna Ahmet’in yayınlanan tüm fotoğrafları onun giydiği kıyafetin, İslam şeriatını uygulayan birçok İslam ülkesindeki bayanların giydiği elbiselerden daha terbiyeli olduğunu göstermektedir.
Sudan hedef bir ülke. Ülkenin bölünmesini ve sosyal uyumu yıkacak iç savaşlar çıkarmak isteyen bir çok komplolara maruz kalmaktadır. Bu nedenle mantık, bu ülke için kötülük isteyenlere bahane olabilecek her türlü tasarruftan kaçınılmasının zorunlu olduğunu söylüyor”.
Bugünkü Riyad Gazetesi’nin gündeminde de Sudan var. Gazetenin; “Karanlık ve Aydınlık Arasında Sudan” başlığı altında yayınladığı görüşünde Yusuf El-Kuveylit özetle şöyle diyor; “Amerika, başkan Obama döneminde siyasi hesaplarını ve uluslar arası ilişkilerini yeniden gözden geçirdi. Sudan’a karşı yaptırımların kaldırılması vaatleriyle yeni açılım halleri göstermeye başladı. Çünkü geçerli sebepler olmaksızın gelmişti. Afrika’nın uzun süre uluslar arası ihtimam noktası olması Çin’e ihmal edilmiş bu kıtaya; başında da Sudan’a girme fırsatı verdi. Bu ise aynı anda Avrupa ile Amerika’nın tansiyonunu artırdı. Çünkü büyük ejderha artık, kullanılmamış ulusal zenginlik halkasında varlığını vurgulamak için başka siyaset yollarına başvurma gereksinimi duymaz olmuştu. Orada Darfur Krizi yaşandı. Tabi ki söz konusu olan kabilelerin mera üzerine kavgası değil uluslar arası egemenlik, Sudan’dan kökleri koparılarak servetleri üzerinde çatışan ülkelerin nüfuz paylaşımına boyun eğen bir bölge haline getirilmesi denemesiydi. Çıkmazın önemini anlamasıyla Amerika oyuna, Hartum hükümetleriyle olanları bir hata olarak nitelendirip düzeltilmesinin zorunlu olduğunu söyleyerek geniş bir alandan girdi.
Bazen uluslar arası güçler arasında mücadele, siyasi ve ekonomik baskı listelerine konan devletlerin lehine bu potansiyel için hayati kaynaklar üzerine olmaktadır. Özellikle hedefleri ve ittifakları uyuşmayan taraflar çullandığında bu ülkelerin (sömürülmek istenen ülkelerin) güvenliği, artık güç sahibi olanın çıkarları ve güvenliğinden bir parça olmaktadır. Bu, Amerika’nın Sudan’ı üzerine yapılan baskıları umursamaz şekilde kendi çıkarlarını araması veya kendisinin bu servetleri kullanmada ve faydalanmada tercih edilen ortak olması seçenekleri arasında kaldığında; son uyguladığı siyasetinin bir ürünüdür”.
Dar El-Haliç Gazetesi’nde ise bugün “Taş ve Ağaç Üzüldüğünde” başlığı dikkat çekiyor. Gazete şöyle diyor: Kan akıyor..Önemli değil. Evler yıkılıyor.. Önemli değil. İnsanlar göç ettiriliyor…Önemli değil. Öyleyse ne önemli? Sürece uyum göstermek. Savaş suçuna ve faillerine işaret eden unsurları içeren barış süreci. Siyonist düşman bu sorunu gidermenin bir parçasına kalkışmadıkça barışın da eşitliğin de bir anlamı yok.
İstenen, vaat edilen barış binasının kurulması için meselenin temelinden çözülmesi mi? Bu barış, işgal unsurlarının ilan ettikleri, sadece onların çizdikleri şekilde olacak, aşamalı olarak uygulanan koşulları açıklanmış, sonunda da Kudüs’ün tamamen yutulmasıyla Filistinlilerin bulunmadığı bir Yahudi devletine varan, Filistinlileri yerleşimler ve duvar arasında soyutlayan, egemenliği, özgürlüğü, suyu, havası ellerinden alınmış bir barış sürecidir.
Taş ve ağaç iki evde. İkisini de hüzün sarmış. Ya Araplar ne zaman üzülecek? Dahası Araplar ne zaman bu düşmanın övünmesini, işgalini ve gasbetmesini engelleyerek hüzünlerini ifade edecek?
Haber Ara