Kürt Çalıştayı'nda gazeteciler ne konuştu?
İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile bazı gazetecileri buluşturan ''Kürt Meselesinin Çözümü: Türkiye Modeline Doğru'' çalıştayı sona erdi. Çalıştay'da neler oldu?
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-02 11:08:00
İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile bazı gazetecileri buluşturan ''Kürt Meselesinin Çözümü: Türkiye Modeline Doğru'' çalıştayı sona erdi.
Toplantıyla ilgili yapılan yazılı açıklamada, siyasi kararlılık vurgulanırken, konu hakkındaki beklentilerin altı çizildi ve hükümetin kararlığı ifade edildi.
Yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından, içeride konuşulanları NTV Siyaset Danışması Ruşen Çakır aktardı.
NTV'den Ünsal Ünlü, 'kafasında herhangi bir beklenti ile toplantıya girip girmediği ve beklentisinin karşılanıp karşılanmadığı hakkındaki" sorusuna Çakır'dan şu yanıtı aldı:
Gazetetelere yansıdığı haliyle beklentim, konunun bir takım bürokratlarla tartışılacağı yönündeydi ancak böyle olmadı. MİT Müsteşarı, Başbakanlık Müsteşarı gibi bürokratlar yoktu. İçişler Bakanı Beşir Atalay ve polis akademisi yöneticileri vardı ve Bakan 15 gazeteciyi dinledi. 15 kişinin katıldığı büyük bir televizyon programı gibiydi. İnsanlar bilinen görüşlerini tekrarladılar belki ama çok özgür bir ortamda tartışıldı.
"ÖNEMLİ OLAN BAKAN'IN ÖĞRENDİKLERİ"
Ünsal Ünlü, Oral Çalışlar ile toplantı sonrası konuşmasını, Çalışlar'ın ağzından, 'Benim için en önemli yönü şuydu. Abdullah Öcalan'la yaptığım röportaj ve düşüncelerim için beni yargılamışlardı. Şimdi Bakan'ın yanında ben bunları konuştum ve özgür bir ortam vardı' şeklinde aktardı.
Ruşen Çakır da sözlerine, 'Türkiye zaten bu işi aşmıştı şimdi de devlet Kürt sorunuyla ilgili çok önemli bir değişim yaşıyor. Bakan Atalay'ın son basın toplantısı da çok önemliydi. Çok özgür bir tartışma ve farklı görüşler vardı. Belirttiğim gibi, bildiğimiz görüşlerdi ama tartışma ortamında son derece verimli oldu. Biz gazeteciler olarak birbirimizden bir şeyler öğrendik ama asıl önemli olan paketi hazırlayacak olan Bakan'ın bu toplantıdan öğrendikleridir. Bakan Atalay da teşekkür konuşmasında toplantının kendisi için çok yararlı olduğunu söyledi zaten" devam etti.
"DEVLET DE KARARLILIK VAR"
Çakır, "Görünen şuydu; devlette bir kararlılık var. Toplantıya katılan basın mensuplarının bir kesiminde umut var. Tabi ki bir gerçekçilik arayışı da var ve benim tartışmalarda en çok dikkatimi çeken konu bu oldu. Uçmak yoktu ve bir şey söylendiğinde bunun pek gerçekçi olmadığı belirtildi. Makulü arama eğilimi vardı.
Benzer tartışmalar devletin çeşitli birimlerinde sürecek gibi görünüyor. Çalıştaylar da sanırım devam edecek. Bir tartışma süreci başladı ve bu konuyu sadece bugünkü toplantıya katılan gazeteciler tartışmayacak. Başka gazeteciler, öğretim üyeleri, toplumun kendisi, Kürtler ve Türkler de bu konuyu tartışacak ve hedeflenen de bu gibi. Bu toplantı bir başlangıç gibiydi ve fena bir başlangıç da olmadı" şeklinde konuştu.
KÜRT AÇILIMI DEĞİL TÜRKİYE ATILIMI!
Ünsal Ünlü, toplantı sonrası Cengiz Çandar'ın, "Güneydoğu'da, sorunun şiddetten arınarak çözülmesi yolunda büyük bir beklenti oluştuğu söyleniyor ancak aynı beklenti o coğrafyanıın dışında da var" ifadelerini aktardı ve Çakıtr'a 'Bu anlamda toplantının verimli olduğunu düşünüyor musun' sorusunu sordu.
Çakır'ın cevabı şöyleydi: Eh!, büyük ölçüde. Şu söylendi: bu açılımın Kürtlere kazandırdıkları üzerinde çok duruluyor ama geriye kalanlar ne kazanacak? Onlar bir şeyler mi kaybedecek?
Burada herkesin kazanacağı bir süreç olması lazım. Böyle bir açılım olmalı. Zaten bir katılınmcının dile getirdiği gibi 'Türkiye atılmı'... Yani Kürt açılımını bir Türkiye atılmına dönüştürme durumu. Bu da genel bitr kabul gördü. Sadece Kürtlerin sorunu değil Türkiye'nin önünü açacak bir hamle olması hedeflendi. Yıllardır Türkiye'nin elini ayağını bağlayan bir prangadan kurtulması olarak bakıldı. Bu anlamda herkesin yararına olacak bir açılım olduğu söylendi ki; tartışmalar da sertleşecektir zaman zaman, ama şu görüldü olumlu bir hava ve çözüm arayışı var. Çıtalar mümkün olduğu kadar makul seviyede tutup bu tartışmayı yürütmek istiyorlar bugün bunu da gördük. Zengin ve güzel bir tartışma var.
CHP, MHP VE DİĞER PARTİLER
"Toplantının ilk bölümündeki alt başlıklarından biri bu süreçte parlamento ve siyasi partilerin rolüydü. Bu noktada muhalefetin tavrına ilişkin değerlendirmeler ne yöndeydi?' sorusuna, Ruşen Çakır, "Farklı görüşler oldu. MHP'nin alabileceği pozisyona ilişkin değerlendirmeler oldu. Kendi görüşüm olduğu için rahatşlıkla söyleyebilirim ki, ben MHP'nin çok engelleyici olabileceğine katılmıyorum. Aynı zamanda CHP'nin rolü üzerinde duruldu. Yakın zamanda seçim olacağı için bu parlamento ile bu işi yapmanın zor olabileceğini savunanlar oldu. Ama bu işin adresinin parlamento olduğu noktasında genel bir mutabakat var.
Partilerin alabileceği konumlar hakkında farklı farklı görüşler ortaya atıldı ama genel olarak bakıldığında, bu olayın sadece AKP ile DTP arasında çözülecek bir şey olmadığı görüşü ortaya kondu. Görüş birliği şeklinde olmasa da genel eğilim, Meclis'te temsil edilmeyen partileri de kapsayan bir süreç olduğu belirtildi.
"CESUR ADIMLAR ATILABİLİR"
Ruşen Çakır, NTV Anahaber'e yaptığı açıklamada da toplantı sonrası izlenimini, 'Bazılarının sandığının aksine hükümet kısa zamanda çok cesur adımlar atabilir' şeklinde özetledi.
Çalıştay katılımcıları listesinde, Atalay'ın yanı sıra Polis Akademisi Başkanı Zühtü Arslan, Polis Akademisi Araştırma Merkezleri Başkanı İhsan Bal, bazı akademi yetkilileri, gazeteciler Deniz Ülke Arıboğan, Fehmi Koru, Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Oral Çalışlar, Mustafa Karaalioğlu, Ruşen Çakır, Muharrem Sarıkaya, İbrahim Kalın, Okan Müderrisoğlu, Nasuhi Güngör, Mithat Sancar, Ali Bayramoğlu, İhsan Dağı ve Mümtaz'er Türköne bulunuyor.
Çalıştayda, iki oturum düzenlendi. Akademi Başkanı Arslan'ın moderatörlüğündeki ilk oturumda, ''Süreç Kapsamında Yapılması Gerekenler: Yöntem ve Yönetim'' konusu tartışılırken, ''parlamentonun rolü'', ''siyasi partiler'', ''sürecin kamuoyuna anlatılması'', ''süreçte dış ilişkiler'' ve ''süreçte riskler ve direnç noktaları'' alt başlıklar olarak ele alındı.
İhsan Bal moderatörlüğündeki ''Demokratikleşme Paketinde Neler Olmalı'' başlıklı ikinci oturumda ise kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler tartışıldı. Çalıştay, kapanış ve genel değerlendirmeyle son buldu.
Bu arada, adının Sadık Çakıroğlu olduğunu ve müteahhitlik yaptığını belirten bir kişi, çalıştayı izleme talebiyle akademinin nizamiyesine geldi. Çakıroğlu, listede adı bulunmadığı gerekçesiyle çalıştaya alınmadı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara