Gurbetçi ailenin dehşet saatleri
Bulgaristan'da, yaz başında bir Türk gurbetçi ailesini soyup aracını kundaklayan Bulgar otoyol mafyası yine eyleme geçerek, başka bir Türk ailesine daha aynı dehşeti yaşattı.
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-08-01 09:57:00
Almanya'nın Münih kenti bölgesinde eşiyle otomotiv sanayiinde çalışan Akın Naci Aksoy (44), ailesiyle Türkiye'ye dönerken Bulgaristan'da dün gece örgütlü silahlı Bulgar otoyol mafyasının saldırısına uğradı.
Aksoy, yaptığı açıklamada, ''30 senedir Bulgaristan'dan geçiyorum, ama bir daha geçmeyeceğim'' dedi.
Türkiye'de bir düğüne katılmak üzere 2 haftalığına yola çıktığını açıklayan Aksoy, Bulgaristan'a girene dek mutlu bir yolculuk yaptığını, ancak Bulgaristan'da otoyol mafyasının yaşamını altüst etiğini söyledi.
-POLİS GİYSİLİ SALDIRGAN–
Türk gurbetçilerin Bulgaristan'da korkulu rüyası olan örgütlü otoban saldırganlarıyla karşılaştıklarını açıklayan Aksoy, ''Önünde mavi lamba olan beyaz bir araba bizi çevirdi. Arabadan çıkan üzerinde (Police) yazılı sadece gözleri görünen kar maskeli ve polis üniformalı 2 kişi, uzun namlulu silahla tehdit ederek beni arabadan zorla indirdiler'' diye konuştu.
Aksoy, üçüncü kişinin gelen araçta kaldığını, diğer ikisinin de kendisine, eşi ve 2 çocuğun kelepçe taktıklarını söyledi. Saldırganların kendi aralarında sürekli Bulgarca olarak telsizle haberleştiklerini açıklayan Aksoy, ''Bizi cipimizin arka koltuğuna oturtup dağ başında ıssız bir yere götürdüler'' dedi.
-KORKULU SAATLER-
Gurbetçi Aksoy, eşi Nalan (45), oğlu Alper (17) ve kızı Hande (21) ile birlikte silah tehdidi altında tüm para, kimlik belgeleri ve değerli eşyalarını teslim ettiklerini açıkladı.
''Soyguncular Türkçe olarak (altın) diyerek, boynumdaki kolyeyi bile koparttılar. Elimde bir tek kol saatim kaldı'' diye konuşan oğul Alper, son derece örgütlü çalıştıkları görünen saldırganların aralarında 4 bin Avro, kimlik belgeleri ve 2 cep telefonu olmak üzere tüm eşyalarını aldıklarını bildirdi.
Yerleşim yerlerinden uzak, yalnızca köpek seslerinin duyulduğu bir yerde terkedilen Aksoy ailesini kaçıran soyguncular, olay yerinden kaçmadan önce aile üyelerini birbirine bağlayıp kelepçelerini daha sıkı duruma getirdiler.
-CEP TELEFONU YAŞAM KURTARDI-
Alper'in eşi Nalan ve kızı Hande, soğukkanlılığını koruyarak iç çamaşırlarında sakladıkları cep telefonları sayesinde aileyi kurtarmayı başardılar.
Soyguncular tarafından terkedildikleri yerden 112'yi çevirip, polisin kendilerini bulmasını sağlayan aile, polisin 2 saat sonra çığlıklarını duyup kendilerine ulaştığını anlattı.
Polisin gelmiş olmasına karşın yapılan inceleme ve soruşturma işlemleri yüzünden 3 saat daha gece soğuğunda açık havada kalmak zorunda olan aile, Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği tarafından gönderilen özel araçla elçilik binasına getirildi.
Kaçırıldıkları yerden 2 kilometre uzakta ciplerini kundaklanmış olarak gördüklerini açıklayan Aksoy, ''Elimizde bir naylon poşeti doldurmayacak kadar eşya kaldı'' dedi.
Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği'nin kendilerine çok yardım ettiğini belirten Aksoy, olayla ilgili başlatılan soruşturma prosedürünün tamamlanmasından sonra Türkiye'ye döneceklerini anlattı.
-OLAY AİHM'E GİDECEK-
Gurbetçi Aksoy, Bulgaristan'da yaşadığı dehşeti asla unutmayacağını, sinir krizi geçiren kızının bir türlü sakinleşemediğini belirterek, ''Haklarımı Avrpa İnsan Hakları Mahkemesi'nde arayacağım'' diye konuştu.
''Yeşil pasaportlu babam bile Bulgaristan vizesi alıp yanımıza gelemedi'' diyen Aksoy, ''Buradan geçen vatandaşların güvenliği sağlanmalıdır. Kimseye Bulgaristan'dan geçmesini önermeyeceğim'' dedi.
Aksoy'un kızı Hande, soyguncuların saldırısı nedeniyle geçirdiği sinir krizini atlatamadığını ifade ederek, ''Kelepçeli olarak terkedildiğimizde kurtulamayacağımızı düşündüm'' diye konuştu.
Akın Naci Aksoy'un eşi Nalan Aksoy da, ''Bulgaristan, hem kendi vatandaşları, hem de ülkesinden geçenlere sahip çıkmalıdır. Bulgaristan hükümeti bizim bu durumumuzdan dolayı utanmalıdır'' dedi.
-BULGARİSTAN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI-
Bu arada olayın savcılık makamlarına devredildiğini ve geniş kapsamlı bir soruşturma açıldığını belirten Bulgaristan İçişleri Bakanlığı Basın Merkezi, Bulgar güvenlik yetkililerinin benzer olaylar karşısında yasaların verdiği tüm yetkiyi kullanacaklarını bildirdi.
Açılan çok yönlü soruşturma çerçevesinde, olası görgü tanıkların arandığı ve kanıt ile parmak izlerinin tespitinin yapıldığı bildirildi. Almanya'dan Türkiye'ye gelirken, Bulgaristan'da polis kıyafetli kişilerce silah tehdidiyle durdurularak, elleri kelepçelendikten sonra değerli eşyaları gasbedilen Aksoy ailesi Türkiye'ye ulaştı.
Alınan bilgiye göre, Münih kentinde yaşayan Akın Naci Aksoy (44), eşi Nalan (45), kızı Hande (21) ve oğlu Alper Aksoy (17) ile birlikte INAA 65 plakalı otomobille Türkiye'ye gelirken, Bulgaristan'nın Sofya kenti yakınlarında polis kıyafetli kişilerce silah tehdidiyle durdurularak, elleri kelepçelendikten sonra değerli eşyaları gasp edilen ve araçları yakılan aile, bir uluslararası otobüs firmasının otobüsüyle Kapıkule'den Türkiye'ye giriş yaptı.
Gurbetçi aileyi, Kapıkule Sınır Kapısı'nın Bulgaristan'a çıkış bölümünde saatlerce bekleyen Naci Aksoy'un kardeşi Azim Aksoy karşıladı. Azim Aksoy ile kardeşi Akın Naci, yengesi Nalan, yeğenleri Hande ve Alper Aksoy ile birbirlerine sarılarak gözyaşları döktü.
Akın Naci Aksoy, gazetecilere yaptığı açıklamada neşeli bir şekilde Almanya'dan yola çıktıklarını, ancak bu neşelerinin Bulgaristan'da kabusa döndüğünü söyledi.
Bulgaristan'da başkent Sofya'yı geçtikten sonra ihtiyaçlarını gidermek için bir akaryakıt istasyonuna girdiklerini ve ihtiyaçlarını giderdikten sonra yeniden yola koyulduklarını anlatan Aksoy, yaklaşık 2-3 kilometre sonra arkalarından gelen bir polis otomobilin kendilerini durdurduğunu ifade etti.
Arabayı durdurduklarında, polis aracından yüzleri maskeli polis elbiseli 2 kişinin çıktığını ve ellerindeki silahlarla kendisini ve ailesinin ellerini kelepçeleyerek etkisiz hale getirdiklerini anlatan Aksoy, şöyle devam etti:
''Daha sonra hepimizi ellerimiz kelepçeli arabamıza bindirip, silah zoruyla tanımadığımız, bilmediğimiz bir dağ başına, ormanlık alana götürdüler, Ve orada hepimizi sırt sırta birbirimize kelepçelediler. Değerli eşyalarımızı istediler. Zaten değerli eşyalarımızı da vermeye hazırdık. Bir süre bizi hırpaladılar. Daha sonra değerli eşyalarımızı ve arabamızı alıp kaçtılar.
Bu arada, kızım telefon saklamayı başarabildi. O telefonla imdat numarasını aradık. Ve bir şekilde polisle irtibat kurduk. Yaklaşık 2 saat sonra polis bizi buldu. Yetkili kişilerde geldi. Yaklaşık 5-6 saatimiz geçti dağın başında. Daha sonra arabamızı yanmış şekilde buldular. Pasaportlarız, her şeyimiz içindeydi. Gördüğünüz gibi hiç bir şeyimiz kalmadı. Ama canımızın kurtulduğuna çok sevindik.
Bu işin peşini bırakmayacağım, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar götüreceğim. Çünkü başka vatandaşlarımızın canı yanmasın. Çok acı çektik. Özellikle kollarımız birbirine kelepçelendiğinde hareket etme şansımız yoktu.''
Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği yetkililerine gösterdikleri ilgi ve alakadan dolayı teşekkür eden Aksoy, Türkiye'ye sağ salim geldikleri için sevinçli olduklarını belirterek göz yaşlarına hakim olamadı.
Oğlu Alper Aksoy da, başlarına gelen olaydan çok korktuklarını belirterek, ''ölüm korkusu yaşadık. Ne olacağını bilmiyorduk. Şans eseri ablam telefonu saklayınca oradan kurtulduk. Anavatanımıza geldik şimdi. Kendimizi daha iyi hissediyoruz'' dedi.
Hande Aksoy ise kolunun ağrıdığını ve bu şekilde kolunun birini kelepçelemekten kurtardığını ve cep telefonunu saklamayı başardığını ifade etti.
Soyguncuların yanlarından uzaklaşması sonucu ilk yardım kuruluşunu aradığını vurgulayan Hande Aksoy, '' çok büyük korku yaşadık'' diye konuştu.
Anne Nalan Aksoy da, soyguncuların yaklaşık 4 bin avro ile eşinin altın kolyesini, pasaportlarını, kimliklerini ve araçlarını aldıklarını söyledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara