Nijerya’da katliam devam ediyor…
Afrika’nın en büyük nüfusa sahip ülkesi Nijerya'da kelimenin tam manası ile bir katliam yaşanıyor. Hükümet Müslümanları öldürüyor dünya izliyor. İşte Nijerya gerçeği:
17 Yıl Önce Güncellendi
2009-07-31 10:19:00
Tarık Yalçın / TIMETURK
Nijerya’da ölü sayısı artmaya devam ediyor. Cumartesi akşamı hükümet kuvvetleri ile Bako Haram arasında başlayan çatışmalarda resmi kaynaklara göre 162, görgü tanıkların ifadesine göre 340’den fazla kişi hayatını kaybetti. Borno, Kano, Yobe, Katsina, Bauchi eyaletlerinin 23 şehrinde askerler ile Bako Haram arasında ciddi bir savaş yaşanıyor. Hıristiyanların da hükümet güçlerine destek vererek şehirlerde ki birçok camiyi yaktıkları gelen haberler arasında. Borno eyaletinin başkenti Maiduguri’de 38 Müslüman’ın cesedinin sokağa bırakıldığı ve cesetlerin kokmaya başladığı iddia ediliyor.
Afrika’nın en büyük nüfusa sahip bu ülkesinde kelimenin tam manası ile bir katliam yaşanıyor. Dünya ve İnsan Hakları örgütleri Nijerya hükümetinin Taliban ismini verdiği Müslümanları öldürülmesini seyrediyor. Yaklaşık 5.000 kişi Maiduguri’den doğudaki şehirlere kaçmaya başladı. İnsanlık adına büyük bir facia yaşanmakta. Nijerya Hükümeti yabancı gazetecilerin kuzeydeki şehirlere girmesine izin vermediği için bölgeden sağlıklı haberler de alalınamıyor.
Nijerya devlet başkanı Ömer Musa Yar’Adua, üç günlük Brezilya ziyareti öncesinde basın mensuplarına; Bauchi eyaletinde bir polis merkezine saldırılması ile başlayan olayların, kontrol altına alındığını söyleyerek, Müslüman-Hıristiyan çatışması olmadığını, Bako Haram adındaki dini grubun batı yanlısı bir eğitim istemedikleri için devletle çatıştıklarını belirtti.
Bako Haram, Kuzey Nijerya şehirlerinde etkili olan geleneksel bir cemaat. İlk defa 2002’de medrese eğitimi alan öğrenciler bir araya gelerek cemaatin temellerini attılar. Hareketin lideri Muhammed Yusuf, medrese kökenli bir din adamı. Bako Haram’a ait okullarda geleneksel İslam eğitimi veriliyor. İddia edildiği gibi cemaat selefi öğretiyi savunan bir hareket değil. Cemaat batılı bir eğitime şiddetle karşı çıkıyor ve geleneksel medrese eğitimin devam etmesini istiyor. Fakat son iki yılda, özellikle fakir ve işsiz gençler arasında harekete katılımlar artarak cemaat polis merkezlerine saldırılarda bulunmaya başladı.
2007’de Nijerya Eğitim Bakanlığı, ülkede eğitim veren bütün okulların Batı müfredatı çerçevesinde modern eğitime geçileceğini duyurdu. Eğitim Bakanlığı’nın bu kararı Batı ve Güney Nijerya’da yürürlüğe girmesine rağmen Müslümanların yoğun yaşadığı Kuzey eyaletlerinde uygulanmadı. Fakat geçen ay, İslami yasaların uygulandığı Borno eyaletinde hükümet, medreselerden eğitim görmüş olanların diplomalarının geçersiz olacağını açıklaması Müslümanların protestolarına neden oldu.
Müslümanlar, özellikle kız çocuklarını bu medreselere gönderiyorlar. Daha önce bu medreseleri bitirenler bir sınavla üniversiteye geçiş hakkı elde ediyorlardı. Müslüman topluluk bu haklarının ellerinden alınmasından kaygılıydılar. Batılı okullarda İslam’dan uzak bir eğitimin verileceğini düşünüyorlar, çocuklarının dini ve ahlaki değerlerinin bozulacağına inanıyorlardı. Bazı İslami gruplar kararı desteklemelerine rağmen kırsal kesimde yaşayanlar kararın uygulanmasına karşı çıkıyorlardı. Nijerya Müslümanlarının büyük bir bölümünü devlet nezdinde temsil eden İslami Cemaatler Birliği geleneksel dini grupların endişelerini dikkate almayarak hükümet yanlısı bir tutum içine girdi.
Nijerya’da ki Hıristiyan ve laik bürokrasi, dört eyalette uygulanan şeriat yönetiminden rahatsız olduklarını sürekli ifade ederek, Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasındaki etnik ve dini çatışmaların şeriattan kaynaklandığını iddia ediyorlardı. Eğitim birliğine geçişin Nijerya toplumunu birlik ve beraberlik içinde yaşatacağını düşünmekteydiler. Bir provokasyonla geçen Kasım ayında Jos şehrinde Müslümanlar ile Hıristiyanlar arasındaki çatışmalarda 800 kişi hayatını kaybetmişti. Hıristiyanlar, her defasında bu tür çatışmalarda; ölenlerin çoğu Müslüman olmasına rağmen, Müslümanların Hıristiyanları katlettiğini söylemişlerdi. Haziranın sonunda hazırlanan Jos raporunda da Müslümanları çatışmaların suçlusu ilan esilmişti.
Nijerya Hükümetinin, eğitimi kendisine hedef seçmiş bir cemaatin neden silaha sarıldığını sorgulaması gerekiyor. 140 milyon nüfusun yarıdan fazlasını oluşturan Müslümanların, hassasiyetlerini niçin dikkate almadığını açıklamalı. Cemaatin üyelerini öldürerek bir çözüm bulmak yerine İslami Cemaatler Birliği dışındaki Müslüman âlimlerinde görüşünü alarak şiddet kullanmak yerine müzakere ile sorunu çözmelidir.
Nijerya, Afrika’nın en fazla petrol üreten ve ihraç eden ülkesi olmasına rağmen petrolden elde edilen gelirle halka yansımıyor. Özellikle Müslümanların yaşadığı Nijer Delta’sında petrol çıkmasına rağmen petrolün sağladığı imkânlardan batıda yaşayan Hıristiyan elit faydalanmakta. Müslüman gençler işsizlik çekerken batı tarzı okullardan mezun olan Hıristiyan çocukları çok kolay iş bulabiliyor. Gelirin eşit bir şekilde halka adil bir şekilde yansıtılmaması Müslümanların terörize olmasını kolaylaştırmakta.
Nijerya’da ki İslami cemaat ve grupların her zamankinden fazla birlik ve beraberlik içinde hareket etmeye ihtiyacı var. Aralarındaki etnik sorunları bir kenara bırakıp çocuklarının geleceklerini düşünerek adımlar atmaları gerekiyor. Çocuklarının ellerinde silah görmek istemiyorlarsa siyasi ve sosyal inisiyatifi Hıristiyan elit tabakanın eline teslim etmeyip Nijerya’da hak ve adaletin temsilcisi olduklarını göstermeliler.
SON VİDEO HABER
Haber Ara