Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Arap basınından özetler

Arap dünyasındaki gelişmelere TIMETURK'ten ulaşın. Arap basınında bugün de farklı konuların öne çıktığı dikkat çekiyor. İşte bunlardan birkaçı...

17 Yıl Önce Güncellendi

2009-07-31 12:56:00

Arap basınından özetler

Hamza Muhammed / TIMETURK

El-Kuds El-Arabi Gazetesi’nin bugünkü yorumunda “Taliban’la Diyalog Kaçınılmaz” başlığı yer alıyor. Yazının içeriği ise şöyle: İngiltere Savunma Bakanlığı’ndan yayınlanan resmi istatistiklere göre Afganistan’da şu anda görülen savaşta içinde bulunduğumuz Temmuz ayının başından beri 20 asker öldü. Tüm ölçülere göre büyük bir rakam. Çünkü bu 8 yıl önce başlayan bu savaşta ölen İngiliz asker sayısını 200’e taşıyor.

Belki bazıları İngiliz asker saflarındaki ölüm sayısı Nato güçlerinin şu sıra Taliban Hareketi’nin Halmond’daki -hareketin tabi olduğu Peşton kabilesinin odaklandığı bölge- üssüne düzenlediği saldırıdan kaynaklanıyor diye tartışabilir. Bu insani kayıplar ilerleme ve başarı sonuçlarıyla tamamlanıyor. Ancak bu başarılar hep geçici olacak. çünkü bu Taliban’ın izlediği kararlaştırılmış taktiğin sonucudur. Bu taktik Batı’nın devasa askeri makinesinin önünden çekilmeyi sonra da bir çeşit fedai operasyonlarla tekrar saldırmayı gerektirir. Yani vur-kaç taktiği.

İngiltere hükümeti oğul George Bush’un müttefiği olduğunda ciddi bir hata işledi. Irak Savaşı’nda en büyük ortağıydı. Belki de şu anki Obama yönetiminin ardından gidilerek ve Afganistan savaşı bataklığında daha çok boğulunarak, daha büyük ve daha ciddi bir hata tekrar ediliyor. Özellikle yeni İngiltere tarihi bu ülkede iki hezimeti içermektedir. Üçüncüsü de kaçınılmaz yoldadır, dersek abartmış olmayız.

Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayınlanan El-Beyan Gazetesi “Siyonistler İçin Yeni Bir Ağlama Duvarına Dikkat!” başlığı altında görüşünü şöyle dile getirdi: İsrail’in Doğu-Arap Kudüst’teki planlarına sessiz kalmak hiç makbul değildir. Değerli Filistin’deki mukaddes şehrimize bağlılığımızı ifade etmek için onu bu yılın kültür başkenti yapmamız yetmez. Arap Kudüs kimliğini vurgulamak için kutlamalar yapmamız da yetmez. Gaspedilmiş Filistin’deki en kıymetli şehirlerimizi ve mukaddesatımızı kurtarmak için etkili bir mekanizmaya dayanan Arap-İslami bir tavır alınması gerekir.

Yahudi dini isimlendirmesi altında yapılan bu saldırı eylemlerine karşın suskun kalmak caminin tümünü tehdit etmekte, Burak duvarını ağlama duvarları haline getirmelerinden sonra tüm batı, güney ve doğu duvarlarını Yahudiler için yeni bir “ağlama duvarına” çevrilmeye açmaktadır.

Şu anda işgal altındaki Kudüs’te olanlar, şehrin gelecek birkaç sene içinde Arap demografik çehresinin silineceğini ortaya koymaktadır. Yahudileştirme şehrin dört bir yanında faaliyette. Filistinli evler ve tesisler her gün ya yıkılıyor ya da istila ediliyor.

Ürdün Düstur Gazetesi’nin bugünkü gazete yorum köşesinde atılan “Filistinlilerin Bölünmesi İsrail’in Komplosunu Kuvvetlendiriyor” başlığı altında şöyle deniyor: Filistin’de Hamas ve Fetih Hareketleri arasında, İsrail’in nihai çözüm avantajlarını donduran tehlikeli projesine karşı Filistinli siyasi konumda birliğin gerçekleşmesini sağlayacak her türden gelişmeyi engelleyen siyasi anlaşmazlıklar devam ediyor. Filistin sorununun alternatifler aracılığıyla çözümüne çalışılması bağımsız devletinde Filistin halkının emellerini gerçekleştirmez. Aksine Filistinli-Arap iç çatışmalara sürükler.

Dün Hamas Hareketi, Fetih Hareketi’nin temsilcilerinin, hareketin 6. kongresine katılmasını engelledi. Fetih Hareketi temsilcileri de Batı Yaka’da Hamas liderlerine aynı şekilde muamele edileceği açıklaması yaptı. Bu, hiç de gerek olmayan yeni bir tırmanış anlamına gelmektedir. Filistin Ulusal Projesi için de bir faydası yoktur. Bu iç anlaşmazlığa karşı İsrail, bölgede devamlı bir çözümü engellemek için planlanmış projesini çeşitli yollardan özenle sürdürmektedir. Bu yollar arasında ABD Başkanı Obama’ya saldırmak ve kendisini İsrail’e hiç de makbul olmayan şekilde baskı yapmakla suçlamak, Batı Yaka’da ve Gazze’de sonucunda Filistinlilerden çok sayıda şehit düştüğü baskınlara devam etmek, yerleşim ve Yahudileştirme projelerini sürdürmek yer alıyor.

Filistin ulusal projesi yakın bir tehlike ile karşı karşıyadır. Sadece İsrail’in Filistinlilerin haklarını ortadan kaldırma planları nedeniyle değil. Aksine bu planlara karşı bütün bir Filistinli konumun olmaması, iç bölünmenin Filistin davasının doğruluğu üzerine büyük ölçüde olumsuz etkisi de bu tehlikenin sebeplerindendir. Tek çözüm ise Hamas ve Fetih Hareketleri’nden Filistin siyasetinde rol alanların iç anlaşmazlıkları aşıp Filistin halkının menfaatine hizmet edecek ortak noktalar üzerine beraberce çalışmalarıdır. Bu tarihi bir sorumluluktur.

Haber Ara